Haber-Yorum

İmam Bir Çobandır ve Güttüklerinden Sorumludur!

Haber:

Kutupsal çöküntülerle birlikte Cuma hatipleri, insanları fakir ve muhtaçları araştırmaya teşvik ediyorlar, sonra hutbelerini krala dua ederek ve ona insanların işlerini gözetme görevini hatırlatmadan sonlandırıyorlar!

Yorum:

İnsanların trajedileri her yıl ve her kış tekrarlanmaktadır. Nitekim havalar soğuyup yolunuz bir benzin istasyonuna düştüğünde, ısınmak amacıyla gaz (gazyağı) doldurmak için şişeler taşıyan insanların olduğunu gördüğünüz gibi bazılarının da yüksek fiyatı ödeme güçlerinin olmadığını ve evlatları için birkaç saat bile ısınma sağlayamadıklarını görürsünüz… Peki diğer günler ne yapıyorlar acaba? 

Bu, insanlardan yoksul bir grubun halidir. Maaşları düşük olan ve yoksulluk sınırının altında yaşayan ve halkın çoğunluğunu oluşturanların durumuna gelince; maaşları vergi ve faturalara zar zor yeterken bir de buna kışın ısınma eklenmekte ve temel ihtiyaçları için asgari sınırda ya da daha da altında yaşamaktadırlar. 

Allah rahmet eylesin kıtlık yılında yağlı yemek yemekten imtina eden Ömer İbn Hattab karnına hitaben şöyle demiştir: “İstediğin kadar gurulda halkın yiyemediğini sen de yemeyeceksin.” Ayrıca Ömer, fakir bir kadının doğum yaptığı gece ateşini bizzat kendisi yakmış, hem kadın hem de çocukları için yemek yapmış ve kadına hizmet etmesi için karısını getirmiştir. Öyle ki Radıyallahu Anh, ateşe üflüyor ve sakalından dumanlar çıkıyordu. Ayrıca bu kadına ulaştırmak için Beytu’l Mâl’den sırtında çuval taşımış ve kadın kendileri için ateş yakanın ve yemek getirenin müminlerin emiri olduğunu bile bilmiyordu. Ta ki Ömer’in karısı şu şekilde nidada buluncaya kadar: Ey müminlerin emiri adamı müjdele, karısı doğum yapmıştır. Diğer taraftan Ebu Bekir Sıddık Radıyallahu Anh, her sabah kör olan yaşlı bir kadının evini gidiyor, onun evini süpürüyor ve ona yemek hazırlıyordu. 

Bugünkü yöneticilere gelince; devlet adamları, bakanlar, devlet dairelerinin müdürleri, çeşitli askeri ve güvenlik kurumlarının liderleri, yüksek rütbeye, yüksek maaşa ve özel ayrıcalıklara sahip olanlar ile milletvekilleri ve ileri gelenler, yaz kış klimalı lüks saraylarında, klimalı arabalarında ve lüks ofislerinde oturmakta ve onlardan hiçbiri kıyamet günü Allahu Teala’nın kendilerini şahitlerin huzurunda sorguya çekeceğinden korkmamaktadır; yol bulmadığı için ayağı sürçen bir katırdan bahsetmiyoruz, aksine tüm fakir, aç, üşümüş, hasta, yaralı veya musibete uğramış insanlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla onlardan hiçbiri, kendisinin herhangi bir paya sahip olmadığını söylemesin. Bilakis onların hepsi, insanların işlerini gözetmedeki ihmal cürmünün ortaklarıdırlar. Zira sebep, sizin sistemleriniz ve rejimleriniz olup bunları pekiştiren ve ömrünü uzatan da sizlersiniz. Bu yüzden bu rejimin insanlara karşı işlemiş olduğu cürme, siz de ortaksınız. Dolayısıyla öncelikle bu rejimi kökünden söküp atmak ve onun yerine tek doğru olan nizamı koymak gerekir. Bu nizam da insanların işlerini gözetmeyi garanti eden İslam Nizamıdır. Zira bu nizamda, insanların karnı doymadıkça yöneticinin karnı doymayacak, insanlar arasında soğuktan üşüyenlerin olmadığından emin oluncaya kadar yönetici ısınmayacak ve tebâsından biri acı içindeyken veya ona karşı görevini yerine getirinceye kadar yönetici uyumayacaktır.

Cami hatiplerine diyorum ki: Krala insanların çobanı olduğunu ve çobanın da güttüklerinden sorumlu olduğunu hatırlatın. Ve ona: Hutbenin sonunda onun için dua etmeden önce işlerini gözetmekten sorumlu olduğu her bir aç, fakir ve soğuktan üşüyen için kıyamet gününde Allah seni hesaba çekecektir deyin.    

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisiyle sonlandırıyorum: اللَّهُمَّ مَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئاً فَشَقَّ عَلَيْهِمْ فَاشْقُقْ عَلَيْهِ، وَمَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئاً فَرَفَقَ بِهِمْ فَارْفُقْ بِهِ “Allah’ım, kim ümmetimin işinden bir şey üstlenir sonra da onlara sıkıntı verirse, ona sıkıntı ver. Kim de ümmetimin işinden bir şey üstlenir sonra da onlara refik/nazik ve iyi davranırsa, ona iyi davran.” [Müslim rivayet etti] 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Halife Muhammed – Ürdün