Haber-Yorum

Ürdün Rejimi, Filistin’in Kurtuluşunu Talep Eden Birini 12 Yıl Hapis Cezasına Çarptırdı!

Haber:

Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi açık bir oturumda, görevden alınan Milletvekili Usame el-Acarime’yi 12 yıl hapis cezasına çarptırdığı kararını açıkladı.

Yorum:

Birçok haber ajansı, sayın Usame el-Acarime’nin kararıyla ilgili haberlere yer verdi ancak hepsi olmasa da birçoğu, haberi rejime bağlı Ürdün web sitelerinden aktarmıştır. Bu nedenle haber ajansları, fabrikasyon ve asılsız olmasına rağmen rejimin haberini almış ve rejimin tutuklama ve 12 yıl hapis cezasına çarptırma hükmünü haklı çıkarmak için ona yönelik suçlamalar uydurmuşlardır. Nitekim haberde el-Acarime’nin başkalarıyla iş birliği içinde olduğu geçmekte ve şöyle denilmektedir: “Toplumu ve güvenliğini tehlikeye atan ve fitneye neden olan eylemlerde bulunmuşlar ve yasadışı bir şekilde kullanmak ve uyuşturucu madde yapmak kastıyla yanıcı maddeler ürettikleri kanıtlanmıştır.” “Kralın hayatını tehdit eden suçlamanın temellerini ve unsurlarını işlediği mahkemece kanıtlanmıştır!”

Ancak bu konuda garip olan, Yahudilerin sayın el-Acarime’nin tutuklanması ve 12 yıl hapis cezasına çarptırılmasından duyduğu sevinçtir. Nitekim onlardan birisi buna dair şöyle bir yorum yapmıştır: “Dürüst Ürdün yargısına teşekkürler. “İsrail’e” karşı kışkırtan herkesin cezası budur.” Twitinde de şöyle demiştir: “Filistin’in kurtuluşu için çağrıda bulunan son Ürdünlü milletvekilini tanıyın. Ürdünlü milletvekillerini bu cümleyi kurmaya davet ediyorum.” Twitini el-Acarime’yi alaycı bir şekilde küçümseyerek bitirmiş ve şöyle demiştir: “Ey Usame. 2034’de görüşürüz.”

Yahudilerin bu sevinci, sayın el-Acarime’nin tutuklanmasının nedeninin, rejimin iddia ettiği gibi Ürdün toplumunu ve güvenliğini tehlikeye atması, yanıcı madde üretmesi ve yalancıların iddia ettikleri gibi kralın hayatını tehdit etmesi olmadığı anlamına gelmektedir. Bilakis o, net bir şekilde Ürdün ordusunun Filistin’i kurtarmaya muktedir olduğunu açıklamıştır. Hatta el-Acarime tutuklanmadan önce kendisiyle yapılan bir röportajda şunları söylemiştir: “Filistin'in kurtuluşu, Amman’ın siyasi söylemi ve siyasi yaklaşımı zehirlemek için devletin koridorlarına itilenlerden kurtulmasıyla başlar… Şundan eminim ki Ürdün ordusu bireysel silahlarıyla donatılsa ve sınırlar ona açılsa, öğlen saatlerinde Mescid-i Aksa’da namaz kılmak için yola çıkmaya muktedirdir.” İşte bu, Yahudilerin onun tutuklanmasına ve cezalandırılmasına neden sevindiklerini açıklamaktadır. Çünkü Filistin’in kurtuluşu için orduların rolünden bahsetmek, Yahudileri ve kuyruklarını korkutan ve onların binbir hesap yapmalarına neden olan bir husustur. Zira Müslümanların orduları tehlil ve tekbirlerle harekete geçmeden Filistin’in kurtulması imkânsızdır. Ancak bu şekilde onların varlıkları kökünden sökülüp atılacaktır. Dolayısıyla onlar çok iyi biliyorlar ki şayet Ürdün kralı ve diğerleri gibi köleler onları engellememiş olsalardı, Filistin’in kurtuluşu bir göz kırpmasından daha çabuk olacaktır. Bu nedenle bu mücrim tiranlar, Filistin’i kurtarmanın doğru yolunu gösteren herkese zulmetmekte ve tutuklamaktadırlar.

Bu da kesin olarak göstermektedir ki Yahudilerin yaklaşık 74 yıl boyunca Filistin’i işgal etmeye devam etmeleri, İslam ümmetinin onu kurtarmak için yeterli güce sahip olmamasından kaynaklanmıyor, bilakis Müslümanların başındaki yöneticilerin ihanetlerinden ve onların Müslümanların ordularını Filistin’i kurtarmak için seferber etmek yerine Yahudileri korumak için boyun eğdirmelerinden kaynaklanmaktadır. Allah’ım bizim için, zararlı ve kötü yöneticilerin tahtlarını devirecek ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesrâ’sını ve Filistin’in geri kalanını kurtaracak olan Hilafet Devleti’ni kurmanın sebeplerini hazırla.  Bu, aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Ebu Hişam