- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan, Yahudi Varlığına Olumlu Sinyaller Gönderiyor!
Haber:
Yahudi medya organı, Tel Aviv’in, Yahudilerin Cumhurbaşkanı ile Türk mevkidaşı Erdoğan arasında Ankara’da yapılacak görüşme noktasında şu görüşte olduğunu ifade etti: “İlişkiler iki ülke arasındaki çıkmazdan kurtulmak için bir fırsattır. Yahudi yetkililerden birisi, geçen yıl casusluk suçlamasıyla tutuklanan “İsrailli” bir çiftin serbest bırakılması ve Türk Cumhurbaşkanının “Hamas” Hareketi’nin faaliyetlerini kısıtlama girişimleri de dahil olmak üzere Erdoğan’ın son zamanlarda attığı bazı adımların ciddiyetini gösterdiğine dikkat çekti.” (RT, 30/1/2022)
Yorum:
Daha önceki dönem, Türkiye ile Yahudiler arasındaki ilişkilerin sabote edilmesini gerektiriyordu. Bu ise Erdoğan’ın, Filistin silahlı hareketlerin Erdoğan’ın kucağına düşmesini isteyen Amerikan politikası lehine gerçekleştirdiği aynı amaçlar için olmuştur. Nitekim 2009 yılında Gazze Şeridi’ne destek vermek için yola çıkan Mavi Marmara Gemisi’ndeki dokuz Türk destekçisini Yahudi ordusu öldürmüştü. Erdoğan buna öfkelenmişti ama misliyle cevap verme hakkına sahip olmasına rağmen tek bir Yahudi’yi dahi öldürmemiş ve Türkiye’nin Hamas Hareketi’ne ve özellikle Mısır’daki diğer Müslüman Kardeşler örgütlerine verdiği desteğini açıklamasıyla Erdoğan ile Yahudiler arasındaki ilişkiler görünüşte bozulmaya devam etmişti.
Erdoğan Müslüman Kardeşler Hareketi arasında o kadar popular bir hale geldi ki, onlar nezdinde Erdoğan Kardavi’nin Osman Devleti’nin sultanlarından sonra “Sultan Erdoğan” olarak adlandırdığı büyük bir lider haline gelmiştir. Oysa Erdoğan, Osmanlı Sultanlarından oldukça uzak biridir. Hatta Hamas Hareketi ve diğer Müslüman Kardeşler, Türkiye’de herhangi bir İslami kanunun uygulanmadığını görmezden gelerek Erdoğan’ın liderliği altındaki Türkiye modelini oldukça başarılı İslami bir deneyim olarak tanıtmışlardır. Ancak onlar, Erdoğan’ın Hamas’ı desteklemesi ve onu eşsiz bir İslami deneyim olarak ilan etmek için liderliğinin bir kısmına Türkiye’de bir sığınak sağlamasıyla yetinmişlerdir. Aslında bununla Erdoğan’ın Türk ekonomisini canlandıran ekonomik deneyimini kastetmektedirler. Ama Amerikan politikasının istemesinden ve Erdoğan’ın İngiliz ajanlarından oluşan rakiplerine karşı başarısını göstermesini temsil etmesinden dolayı Türkiye'deki iç amaçlar için Amerika’nın Türk ekonomisine yönelik devasa desteğine gözlerini kapamışlardır.
Trump yönetimi sırasında Amerika’nın ekonomik zayıflığı nedeniyle ABD’nin Erdoğan’a yönelik mali desteği kuruyunca, Erdoğan alternatifler aramaya başlamış, bunlardan birini de Yahudi varlığında bulmuş ve ardından Yahudi varlığı, Hamas’ın Türkiye’deki varlığının ve hareketlerinin kısıtlanmasını şart koşmuştur. Bunun üzerine “Sultan Erdoğan”, Yahudi varlığının taleplerine yanıt vermeye başladığı gibi Hamas Hareketi’ni ve özellikle Mısır kolu olmak üzere Müslüman Kardeşlerin diğer kollarını sıkıştırmaya başlamıştır.
Burada onların tamamı, Erdoğan hakkında iyi düşünmelerinin ardından büyük bir darbe yaşamışlardır. Bu ise şayet İslam ile yönetilmiş olsaydı önlenebilecek bir darbeydi. Ama Erdoğan İslam’dan hiçbir şeyi uygulamamaktadır. Dahası 2013 yılında Mısır’daki Müslüman Kardeşlerden laikliği benimsemesini, yani İslam’ın devletten ayırılmasını talep etmiştir. Ama onlar, Ankara’dan gelen darbeler üzerlerine yağmur gibi yağıncaya kadar tüm bunları görememişlerdir!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Et-Temimi