Haber-Yorum

Kurtarılmış Bölgelerin İhlal Edilmesi ve Halkının Öldürülmesi Ne Zaman Son Bulacak?!

Haber:

Suriye Sivil Savunma Örgütü “Beyaz Baretliler” Salı günü, uluslararası toplumun Suriye’nin kuzeybatı şehirlerine yönelik tekrarlanan saldırılar konusunda sessiz kaldığını söyledi.

Bu açıklama, sonuncusu füze saldırılarının olduğu ve Halep’in kırsalındaki Azez şehrinde meydana gelen bir patlamanın ölü ve yaralılar bıraktığı bölgeye yönelik bir dizi saldırıların ardından geldi.

Örgütün yaptığı resmî açıklamada; bu saldırıların, bölge sakinlerinin hayatını tehdit etmeyi ve barış ve güvenlik içinde yaşamalarını engellemeyi amaçladığını ve her zaman mağdurların kendilerinin olduğunu vurguladı. (syria.tv)

Yorum:

Kurtarılan bölgeler hala zaman zaman roket ve topçu saldırılarına maruz kalmakta olup bu yorumu yazarken şu an meydana gelen topçu bombardımanı da bunların sonuncusu değildir. Zira Zeytin Dalı ile İdlib bölgeleri arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü bu bölgeler, bu yılın başından beri 85’ten fazla hava ve topçu saldırısına tanık olmuştur. Bu saldırılar ise 37 kişinin ölümüne ve 80 kişinin yaralanmasına yol açmıştır.

Hala bu bölgeler, uluslararası toplumun ve bağlantılı grup sistemlerinin liderlerinin başarısızlığının ortasında, tamamen kanunsuz, utanç verici ve onun çirkin yüzünü ortaya koyan uluslararası toplumun sessizliğinden bahsetmeyeceğim. Çünkü onun ayıbı göründüğü gibi çirkinliği de ortaya çıkmıştır. Bilakis konuşma, tek derdi davet taşıyıcılarını ve kendi politikalarına muhalefet eden herkesi takip etmek, onları hapse atmak, Şam halkını 2011 yılından önceki zamana, yani Şam devriminin başlamasından önceki zamana döndürmeyi amaçlayan bu baskıcı rejimin politikalarından bıkmış Şam halkının arasında bir korku durumu yaymak olan bağlantılı grup sistemleri hakkında olacaktır.    

Bu bağlantılı grup sistemleri, sözde destekleyici ülkelerin elindeki bir araç haline gelmişlerdir. Zira Şam halkına her türlü baskıyı uygulamaktadırlar; hatta bu durum, yetim çocuklarına destek olmak için birkaç litre mazot taşıyan bir kadını haram ayda başından vurma noktasına kadar ulaşmıştır! Dahası cezaevlerini tıka basa dolduruncaya kadar sosyal medya üzerinden politikalarına muhalefet eden bir gönderi yayınlayanların hepsini takip etmekte ve politikalarına karşı gösteri yapanlara baskı uygulamayı amaçlayan halk komiteleri oluşturmak için çalışmaktadır. Şakşakçı ve yamalı ekiplerinden bahsetmiyorum bile. Aynı zamanda savaşlar açmak ve mücrim rejimi devirmek de artık mazide kalmıştır. Tüm bunlar, sözde destekleyici ülkelerle olan bağlantısının ve bu bağlantının da kararlarına el konulması ve iradelerinin çalınmasıyla sonuçlanmasının kaçınılmaz bir sonucudur.  Bununla da kalmayıp bu sistem, Şam devriminin önündeki bir engele dönüşmüştür. Zira işlemediği hiçbir günah kalmamıştır. Tüm bunlar ise halkının kalbindeki devrim ruhunu öldürmek ve onları, Batı’ya teslimiyet olan çözümleri kabul etmeleri için umutsuz bir duruma sokmak içindir.     

Şam halkının görevi, bu bağlantılı grup sistemleri karşısında seslerini yükseltmeleri, onların günahlarını ret etmeleri, otoritelerini geri elde etmeleri, rejimi devirmek ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet’in gölgesinde İslami bir yönetim kurmak olan hedefleri gerçekleşinceye kadar devrimlerine devam etmeleridir. Aksi taktirde kendilerini, zilletin, yoksulluğun, sıkıntılı yaşamın ve köleliğin olduğu bir hayat beklemektedir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى “Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.” [Taha-124]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed Abdulvahhab - Suriye