Haber:

Faslı bir öğretim görevlisi, cinsel tacizler karşılığında öğrencilere iyi notlar vermekle suçlandı ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. (BBC)

Yorum:

İslam beldelerinde İslam, siyasi nizamının yıkılmasından sonra bile toplum üzerinde bir etkiye sahipti. Hilafet döneminde İslam, beşeri sorunların çözümünde kendi bakış açısına sahip bir toplum inşa etmişti. Aynı şekilde kendine özel yönetim nizamı, iktisadi nizamı, içtimai nizamı ve insanların gözetilmesine yönelik yargısı da vardı. Hilafet’in yıkılmasının ardından özellikle Batı modeli olmak üzere tamamen İslami olmayan ekonomik ve siyasi sistemler egemen olmuş ve İslami nizamların yerini almıştır. Buna rağmen sosyal değerler İslam ümmetinin zihninde yer etmiştir. Zira hem erkekler hem de kadınlar giysilerindeki kuralları korumakta, kadın toplumun şerefi ve namusu sayılmakta, nevi içgüdüsünü aile kurumu içerisinde tatmin etmekte ve İslami toplum değerlerinin diğer yönleri hala İslam beldelerinde uygulanmaktadır.

Nitekim Batılı toplumun şerleriyle birlikte bu senaryo değişmiş ve İslam beldelerindeki şehirler Batılı fikirlerden etkilenmiştir. Kadına yönelik bakışı temsil eden Batılı bakış açısına göre kadınlar, erkeklerin ateşini söndüren bir nesnedir. Dolayısıyla bu sorunlar, Laikliğin insanların zihinlerine enjekte ettiği özgürlük değerlerinden olan bu bakış açısından dolayı ortaya çıkan açık bir sonuç olmaktadır.      

Laiklik düşüncesinin ortaya koyduğu bireyselliğe öncelik verme düşüncesi, insanları dünyevi zevkleri tatmin etmeye yönlendirmektedir. Dolayısıyla bu düşünce, bu ümmetin zihinlerine bir zehir gibi ağır ağır nüfuz etmektedir. Buna ek olarak karma eğitim, toplumda kadın ve erkeğin özgürce karışması ve kamusal hayatta kıyafet hükümlerinin terk edilmesi gibi Batılı politikaların tamamı, İslam beldelerinde böylesine feci ve günahkar bir etkiye katkıda bulunan faktörlerdir.    

Batılı düşünce ve politikaların sorunu ve sonuçları zaten ortadadır. Zira Batı toplumunda, kadına yönelik kötü muamele, taciz, zina ve ensest ilişki gibi endişe verici olumsuz sonuçlar ortaya çıkmıştır. Çünkü Kapitalist toplum, ilahi yönelimi reddetmekte ve beşeri meseleler üzerinde insan egemenliğini sağlamaktadır. Nitekim Kapitalizm, kendi bakış açısına teşvik etmek ve bu Batı modelini mümkün olan her yolla Müslümanların zihinlerinde pekiştirmek için dijitalleşmeye ve teknolojik ilerlemeye önem vermiştir.    

Oysa İslam’da erkek ve kadınlara, bir insan olarak muamele edilir. Zira onlar, toplumun bir parçası olup insan ırkının devamlılığını korumak için evlilik yoluyla üremekten faydalanmaktadırlar. Dolayısıyla toplumda cinsel tacizlerin egemen olması, nevi içgüdüsünden dolayı değildir. Ancak toplumun bu kavramla yönetilmesi ve idare edilmesi nedeniyledir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَجَعَلَ مِنْهَا زَوْجَهَا لِيَسْكُنَ إِلَيْهَا فَلَمَّا تَغَشَّاهَا حَمَلَتْ حَمْلاً خَفِيفاً فَمَرَّتْ بِهِ فَلَمَّا أَثْقَلَت دَّعَوَا اللَّهَ رَبَّهُمَا لَئِنْ آتَيْتَنَا صَالِحاً لَّنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ “Sizi bir tek candan (Âdem’den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva’yı) yaratan O’dur. Eşi ile (birleşince) eşi hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı). Onu bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri Allah’a: Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız, diye dua ettiler.” [Araf-189]  

İslam, kadınlarla ilgili özel kıyafet şekli belirtmiştir. Zira kadınların kamusal alanlarda başörtüsü ve cilbab (dış kıyafet) giymeleri farzdır. Ayrıca İslam, şehvet uyandırmaması için genel hayatta kadın ve erkeğin arasının ayrılmasına ve toplumda kadın ve erkeğin rollerinin sınıflandırılmasına ilişkin çözümler sunmuştur. Dolayısıyla temelde, üreme yolu olarak şerî evliliği belirtmektedir. 

İslam ümmetindeki bu sorun, duyguları İslam olan ama İslami olmayan hükümlerle yönetilen Müslümanların akıllarının fikri olarak işgal edilmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu laik Liberal ideoloji, cinsel duygularını istedikleri şekilde tatmin etmeleri için insanlara tam bir özgürlük vermektedir.  Bu da İslam beldelerinde sefalete yol açmıştır. Hakeza bu özgürlük, kadınlarımıza kabustan başka bir şey getirmemiştir.

Yozlaşmış fikirleri toplumdan uzaklaştırmanın tek çözümü İslami nizamdır. Zira İslam, insanları Allah Subhanehu ve Teala’nın rızasını kazanmaya sevk etmektedir. Bu toplumsal değişim ise sadece Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet’in yeniden kurulmasıyla gerçekleşecektir. Allah’ım onu bir an önce nasip et. Amin. 

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِتِينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِقِينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرِينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِعِينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّقِينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّائِمِينَ وَالصَّائِمَاتِ وَالْحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيراً وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْراً عَظِيماً “Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” [Ahzab-35]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Bin Şemseddin