Haber-Yorum

Körfez İşbirliği Konseyi, Birleşmiş Milletler’in Bir Aracıdır
Yemen’de İslam ve Çözümler Yerine Kapitalizmin Çözümlerine Hizmet Etmektedir

Haber:

Birleşmiş Milletler, Körfez İşbirliği Konseyi tarafından önümüzdeki haftalarda Birleşmiş Milletler’in çabalarını desteklemek için Yemen’deki çatışan taraflar arasında istişareler düzenlenmesine ilişkin girişimi memnuniyetle karşıladı. Resmi sözcü Stephane Dujarric, New York’taki daimi karargahtan yaptığı günlük basın toplantısında gazetecilere şunları söyledi: Birleşmiş Milletler haber sitesine göre “Birleşmiş Milletler, Yemen’deki çatışmaya yönelik kapsamlı olarak müzakere edilmiş siyasi bir çözüme ulaşmak için tüm girişimleri takdir ediyor.”

Yorum:

Bu girişim, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf tarafından başlatıldı ve konseyin bu ay Riyad’da Yemen-Yemen müzakerelerine ev sahipliği yapacağı belirtildi. Ayrıca sekreter istişarelerde, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’in Genel Halk Kongresi liderleri, Güney Geçiş Konseyi ve Hadramut Birliği Konferansı temsilcileri, askeri ve güvenlik uzmanları ve sivil toplum liderleri gibi çatışmanın bazı taraflarıyla yürüttüğü istişarelerle eş zamanlı olarak askeri ve siyasi olmak üzere 6 eksenin tartışılacağını belirtti. Ayrıca Umman’daki BM elçisi, devam eden BM istişarelerini ve Ramazan ayında olası bir ateşkes ihtimalini tartışmaya yönelik müzakereler için Husi heyeti başkanı ve Ummanlı yetkililerle Maskat’ta bir araya geldi.

Yemen’de çatışan tarafların destekçileri ve muhalifleri arasındaki farklı tepkilere rağmen Birleşmiş Milletler, uluslararası çatışma yaşayan ülkelerdeki elçileri aracılığıyla sürekli olarak bölgesel kuruluşları ve onlardan kaynaklanan uluslararası kuruluşları kullanarak İslam’ın hükümlerinin insanların hayatında uygulanmasını engellemek için çalıştığı gibi Kapitalist sistemi, onun hükümlerini ve düzenlemelerini eylemler, kanaatler ve standartlar için bir ölçü haline getirmek için de çalışmaktadır. Nitekim bu araçlar arasında, İslam ile uluslararası yasa ve normların arasını birleştiren, ulusal egemenliğe karşılıklı saygı duyulmasını vurgulayan, Araplar da dahil olmak üzere Müslümanları Sykes-Picot Anlaşmasına göre bölen Arap Birliği’ni destekleyen ve aynı zamanda barış içinde yaşamayı vurgulayan Körfez İşbirliği Konseyi de yer almaktadır. Bu da normalleşme yoluyla gerçek bir yaşama dönüşen gâsıp Yahudi varlığı ile bir arada yaşamak anlamına gelmektedir.

Körfez halkı Müslüman olup toprakları da İslami topraklardır ve buradaki hükmün Allah’ın indirdiklerine göre olması gerekir. Nitekim ümmet canlıdır ve Batı burada kalamayacaktır. Allah’ın izniyle buna çok az bir zaman kalmıştır. Zira biz bunu çok yakın görüyoruz. Dolayısıyla Körfez halkının, en çok ihtiyaç duyduğu güven ve emniyete kavuşmak için İslam’ın hakimiyetini tesis etmek amacıyla çalışmaktan başka yapacak bir şeyi yoktur. Bu yüzden onun temellerinin atılmasına katkıda bulunanlardan olmalıdırlar. Ayrıca Yemen halkının akın akın girdiği İslam, hak ve adalet dinidir. Bu yüzden her iki dünyada da mutlu olabilmeleri için yapmaları gereken sorunlarını İslam’ın nizamına ve tedavilerine göre çözmektir.

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْماً لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ “Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir?” [Maide 50]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah El-Kâdî – Yemen