Haber-Yorum

O Halde Onlara Tek Yaydan Fırlatalım!

Haber:

Beldemizin yöneticileri ile Yahudi varlığı arasında ve onlarla Amerikalılar ve diğerleri arasındaki görüşmeler ve toplantılar hala dikkat çekici bir şekilde devam ediyor.

Yorum:

Analistler ve gözlemciler, bu toplantıların hedeflerini ve amaçlarını anlamaya ve toplantılara katılan tarafların hedef ve rollerini ortaya çıkarmaya çalışmakla meşguldürler.

Ümmet, onların hepsinin düşman olduğunu ve kendisine tuzak kurduklarını bildiği bu ülkeler arasındaki toplantıları takip ederken onu meşgul eden şey, onların kendisine karşı kurduğu herhangi bir yeni tuzak değil midir?

Özellikle İslami hareketler, evlatları ve akımları olmak üzere ümmetlerinin, dininin ve ülkesinin yanında olduklarını söyleyenlere ve tüm alimlere, davetçilere ve dinlerine ve ümmetlerine düşkün olan muhlislere yöneltmek istediğim soru şudur…

Onların hepsine diyorum ki: Bu yöneticilerin gece gündüz bir araya geldiklerini ve ümmetle savaşmak için ittifaklarda ve düzenlemelerde onlarla iletişim kurduklarını biliyorsunuz. Peki o zaman herkesin, istisnasız tüm bu yöneticilere tek bir yaydan fırlatmalarının ve batıllarını ortaya çıkarmak ve içlerinde bulunan herkesten her türlü perdeyi kaldırmak için onlara hak oklarını doğrultmalarının zamanı gelmedi mi?!     

Tüm Müslüman yöneticilere, sizler fiilen düşmanlarınızın safındayken selin akıntısı sizleri yalan ve aldatma noktasına kadar ulaştırmıştır demenin zamanı gelmedi mi?!

Onlara, sizinle olan davamız dirhem veya yardımlar davası değildir, bizim sizinle olan davamız kâfirlerden ümmetimize, ülkemize, dinimize ve malımıza yönelik yapılan bu saldırıya karşı koymak ve işgal edilmiş ülkelerimizi kurtarmaktır diye ne zaman denilecek? 

Bizim sizinle olan sorunumuz, sizin bize düşman olmanız, düşmanlarımızı desteklemeniz, bize karşı olan savaşlarında onlara katılmanız, dahası buna öncülük yapmanızdır.

İster fert isterse topluluk olsun ümmetine ve dinine düşkün her samimi kişiye:

O yöneticilerin ve ümmete ihanet ve düşmanlık eden rejimlerinin hakikati, kör ve sağır olan kimseler için bile açığa çıkmıştır. İşte bu hakikat, oklarınızı onlara yöneltmeyi, halklarını onlara karşı kışkırtmayı, hatta ümmeti onlara karşı devrime ve tahtlarını devirmeye teşvik etmeyi gerektirmektedir.

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: كَلَّا، وَاللَّه لَتَأْمُرُنَّ بِالْمَعْرُوفِ، وَلَتَنْهَوُنَّ عَنِ الْمُنْكَرِ، ولتَأْخُذُنَّ عَلَى يَدِ الظَّالِمِ، ولَتَأْطرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ أَطْراً، ولَتَقْصُرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ قَصْراً، أَوْ لَيَضْرِبَنَّ اللَّه بقُلُوبِ بَعْضِكُمْ عَلَى بَعْضٍ، ثُمَّ ليَلْعَنكُمْ كَمَا لَعَنَهُمْ “Hayır, Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zalimin elini tutup zulmüne mani olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allahu Teala kalplerinizi birbirine benzetir, sonra da İsrailoğullarına lanet ettiği gibi size de lanet eder.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Müh. İsmail Vahvah