Haber-Yorum

Yahudi Varlığı, Amerikan Kılıfı ve Bölgedeki Amerika ve İngiliz Ajanlarının Desteği ve Yardımı Sayesinde Mescid-i Aksa’yı Kirletiyor ve Filistin Halkına Zulmediyor!

Haber:

“İsrail” Başbakanı Naftali Bennett, ABD Başkanı Joe Biden ile işgal altındaki Kudüs kentindeki gelişmeler ve İran ile nükleer müzakereler hakkında telefon görüşmesi yaptığını duyurdu.

Ofisinden yapılan açıklamada Bennett, ABD Başkanı’nın “İsrail’i” ziyaret etme davetini kabul ettiğini ve “önümüzdeki aylarda” Tel Aviv’i ziyaret etmeyi planladığını açıkladı ve açıklamada, Bennett’in “Paskalya vesilesiyle Başkan Biden’ı tebrik ettiği ve ona Kudüs’teki şiddeti ve kışkırtmayı durdurma çabaları hakkında bilgi verdiği” belirtildi. (Ma'an Haber Ajansı)

Başka bir bağlamda, Mısır’da, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kral İkinci Abdullah ve Muhammed bin Zayed arasında Kudüs ve Mescid-i Aksa’daki gelişmeleri görüşmek üzere üçlü bir toplantı düzenlendi ve katılımcılar, mübarek Mescid-i Aksa’nın kutsallığını ihlal eden ve mevcut durumu değiştiren uygulamaların durdurulması, gerginliğin artmasının önlenmesi ve durumun sakinleştirilmesi gerektiğini vurguladılar. (Sky News)

Yorum:

Amerikan başkanıyla olan bu bağlantı, Yahudi varlığı ile Bennett hükümetinin politikasının Amerikan politikasıyla bağlantısının boyutunu gösteriyor. Zira Bennett, Yahudi bayramlarının sona ermesinden hemen sonra Biden ile temasa geçerek Mescid-i Aksa'ya günlük baskınları da içeren Kudüs’teki şiddet ve kışkırtmayı durdurma çabaları hakkında bilgi verdi. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken aracılığıyla ABD yönetiminin olayları kontrol etme ve durumun patlak vermesini önleme gereği konusundaki tutumunu belirtmiş ve Blinken, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid’i, son haftalardaki tırmanıştan sonra “şiddet döngüsünü sona erdirmeye” çağırmıştır. Bunu da onlarla yaptığı iki ayrı telefon görüşmesinde bildirmiştir. 

Bennett ve Biden arasındaki görüşmenin içeriği bağlamında, Mısır’da Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in de katılımıyla Cumhurbaşkanı Abdufettah Sisi ile Ürdün Kralı İkinci Abdullah arasında üçlü hızlı bir görüşme gerçekleşti.Görüşmede ise Amerika’nın bölgede bir patlamayı önleme ve durumu sakinleştirme talebi ile Filistin davasını tasfiye etmeye yönelik iki devletli bir proje olan Amerikan projesi hakkında konuşuldu.

Amerika Birleşik Devletleri, kendisine bağlı Mısır rejimi de dahil olmak üzere her türden İslam beldelerindeki ajan rejimler için ana itici güç ve yönlendirici olup İngiltere’nin ajanları Ürdün ve BAE de Amerika’nın Kudüs’le ilgili arzuladığı rolünü oynamaktadır. Nitekim Bennett ve hükümetine yardım etmek için özellikle son bayramlarında -Mescid-i Aksa’nın zamansal olarak bölünmesine yönelik hikaye noktasında- Bennett hükümetinin devrilmesini önleyecek şekilde yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskın yapmalarına ve belirli periyotlar ve düzenlemeler dahilinde orada dua etmelerine izin verilmiştir. Ancak bu baskınlar ve eylemler bu sefer durumun patlamasına izin vermeyecek olan Amerikan sınırları dahilinde olmuştur. Zaten bu ajan rejimler rolleri paylaştılar ve herhangi bir olay patlak vermeden ve ümmetin öfkeli bir hareketi olmadan Yahudi varlığının mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yönelik kindar planını uygulamasına yardım etmeyi başardılar.

ABD ve Arap rejimleri, Yahudi varlığına hayat veren can damarı ve onun korunmasını ve devamlılığını garanti eden bir kılıftır. Dolayısıyla bu yardımlar olmamış olsaydı, Yahudi varlığı bu mübarek topraklarda kalamaz ve ümmetin Yahudi varlığını ortadan kaldırmak için bir yanardağ gibi patlamasını engelleyemezdi. Bu da ümmetin, bölgeyi kontrol etmek, Yahudi varlığını ümmetten korumak ve Yahudi varlığını devirebilecek bir aptallıktan kaçınmasına yardımcı olmanın yanı sıra Filistin halkına ve Mescid-i Aksa’ya karşı kendisine ve onu koruyan rejimlere bir tehdit oluşturabilecek büyük bir tepki olmaksızın kötü niyetli ve nefret dolu politikalar yürütmesine yardımcı olmak için Amerika’nın önderliğinde Arap rejimleri arasında rol paylaşımının olduğunu artık idrak etmesini gerektirir. Bu yüzden İslam ümmetinin, bu ajan rejimleri devirmek ve Filistin halkını ve Mescid-i Aksa'yı daha fazla kayba, adaletsizliğe ve aşağılanmaya uğramadan Yahudi varlığının nefretinden kurtarmak için derhal harekete geçmesi gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. İbrahim et-Temimi