Haber-Yorum

Avrupa Birliği, İslam Beldelerindeki Küresel Bilimsel Yetenekleri Nasıl Kullanıyor?

Haber:

Avrupa Komisyonu, AB ülkelerine Mısır, Tunus ve Fas’tan yeteneklerin girişini kolaylaştırma çağrısında bulundu. Ekim 2021’de Avrupa Konseyi, AB mavi kart veya mavi kart ile ilgili düzenlemeleri kabul etti. Bu düzenleme, AB’de yaşamak ve çalışmak için gelen yüksek niteliklere sahip AB üyesi olmayan kişiler için giriş ve ikamet şartlarını belirliyor.

AB’ne üye devletlerde yüksek kaliteli işler elde etmek ve birlik içinde hareket etmek için ülke vatandaşlarının ve aile üyelerinin karşılaması gereken giriş ve ikamet koşulları gibi mavi kart için yönergeler belirlenmekte ve 2009 yılında kabul edilenleri tamamlayıcı nitelikte değişiklikler eklenmektedir.

Yeni düzenlemeler, yeteneklerin Avrupa Birliği ülkelerine kabulü için, "özellikle beceri eksikliği ile karşı karşıya olan sektörlerde, yüksek nitelikli çalışanları kendine çekmeyi ve uzmanlıklarından yararlanmayı amaçlayan" bir sistem sağlıyor. (Radyo Mücevher FM)

Yorum:

Müslümanların kendi beldelerinden Batı ülkelerine göçü, birkaç nesnel faktör tarafından açıklanabilecek dikkate değer bir olgudur. Tüm bu faktörleri, terk edilmiş İslam beldeleri ile Batılı ülkeleri arasındaki yaşam standardı ve insana yaraşır iş olanakları belirgin bir şekilde özetlemektedir.

Ayrıca göç konusu incelendiğinde, İslam beldelerinin ağır bir kayıp ve belirsiz bir ekonomik gelecekle karşı karşıya olduğu ortaya çıkmaktadır. Çünkü Müslümanların yurtdışına göçü, bilhassa ilim talebeleri ve mesleki vasıfları yüksek olanlar gibi değerli insan gruplarını içermektedir. Müslümanların göçlerinin yönünün, temel olarak Avrupa ve Amerika gibi Batı ülkeleri ile ilgili olduğu bilinmelidir.

Örneğin Tunus ile ilgili olarak istatistiksel çalışmalar, 2011’den bu yana yurtdışına göç eden bilimsel yeteneklere sahip olanların sayısının, üniversite kadroları ve tıp bilimleri uzmanları da dahil olmak üzere 90.000 kişiyi aştığını göstermektedir. Bunların arasında yurt dışında okuyan 60.000’den fazla öğrenciye ek olarak üniversite eğitiminde ve tıp bilimleri ve mühendislik alanlarında uzmanlaşmış personel de bulunmaktadır. Fas için başka bir örnekteki araştırmalar, 200 bin göçmen bilim uzmanına ek olarak yılda yaklaşık 600 mühendisin ve yurtdışında okuyan yaklaşık 50 bin bilim öğrencisinin ülkeyi terk ettiğini gösteriyor.

İslam beldelerinden yeteneklerin göçü, siyasi boyutları olan bir olgu mudur?

Kuşkusuz Avrupa Birliği gibi Batılı ülkeler, ekonomik büyümeyi sağlamak için bir insan kaynağı olarak küresel yetenek ve deneyime sahip insanları çekmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda İslam beldeleri, bilimsel ve mesleki düzeydeki eğitim ve yeterlilikleri için ağır maddi ve mali yükler taşımaktadırlar. Dolayısıyla İslam beldelerinin kaybı iki katına çıkmaktadır. Yani bir yanda insan becerilerinin kaybı, diğer yandan da bu yetenekleri oluşturmak için maddi ve finansal maliyetini içeren bir kayıp olmaktadır.

Bu nedenle İslam beldelerinden yeteneklerin göç etme nedenlerinin öncelikle siyasi rejimlerin konuyu ele alma politikası ile ilgili olduğu sonucuna varabiliriz. Zira göç etme nedenlerini beldelerimiz ile yurt dışı arasındaki yaşam standardı ve insana yaraşır iş imkanları farklılığına indirgemek mantıksızdır. Birinci olarak İslam beldelerinin küresel bilimsel yetenekler inşa etmesinin maliyetini üstlenmesi, beldenin yüksek düzeyde ekonomik büyüme elde etme kabiliyetinin bir göstergesidir. İkincisi İslam beldelerindeki yaşam standardının bozuk olması ve düşük çalışma ücretleri, esas olarak bu beldelerdeki mevcut siyasi sistemlerin doğasından kaynaklanmaktadır. Zira bunlar, insani kapasitelerini ve doğal kaynaklarını Avrupa Birliği gibi Batılı ülkeler lehine heba eden rejimlerdir.

Avrupa Birliği, uluslararası bilimsel becerilere sahip göçmenleri Avrupa’da ikamet etmeye motive eden mavi kartı düzenleyen yönetmelikleri benimsemek gibi İslam ümmetinin insani yeteneklerini kullanmak için en belirgin yöntemleri benimsiyor. İslam beldelerindeki ajan rejimler ise, İslam beldelerinin şu anda onlara çok ihtiyacı olmasına rağmen göç etmeden önce bu uzmanlıkların sadece eğitim ve yeterlilik maliyetlerini karşılamakla yetinmektedirler.

Peki çözüm nedir?

Şüphesiz Müslümanların Batı hegemonyasından kurtulması için insani beceri ve deneyimleri Batı ülkeleri lehine heba eden ajan siyasi rejimlerden kurtulmaları zorunludur. Dolayısıyla Müslümanları Batı hegemonyasından kurtarmanın yolu, ancak ekonomide, dış politikada ve hayatın çeşitli alanlarında İslam’ın hükümleriyle muamele eden kendi akidelerine uygun siyasi bir sistem inşa etmekle mümkündür…Zira İslam Nizamı, İslam Devleti’nin becerilerinin yabancı ülkeler lehine heba edilmesine izin vermez. Aksine yabancı becerileri kendine çeken ve onları İslam beldelerinde ikame etmeye motive eden İslam Devleti olacaktır.

وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermez.” [Nisa 141]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Murat Meâlic - Tunus