Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hak İle Batıl Arasındaki Savaş, Allah’ın Sünnetidir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Hak İle Batıl Arasındaki Savaş, Allah’ın Sünnetidir!

Haber:

29 Mayıs 2022’de, Orta Cava Pribes ve Orta Cakarta Kuang’da, “Müslümanların Hilafeti” hareketinin motosiklet konvoyları vardı. Konvoyda motosikletlerini sürerlerken şu pankartları taşıdılar: “İslami Hilafetin Uyanışına Hoş Geldiniz” ve “Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafetin Kurulmasında Öncüler Olun.” Bu grup, fiilen bir Hilafetin olduğunu ifade eden ancak onun bir devlet değil manevi bir birliktelik olduğunu düşünen bir gruptur. Bu hareket Endonezya’da, 1997’den beri aktiftir. Sonra bu konvoya yapılan operasyonun ardından hükümet, 7 Haziran 2022’de Müslümanların Hilafeti Grubu’nun lideri olarak Abdulkadir el-Baraja’yı tutukladı. Aynı şekilde birçok üyesi de tutuklandı.Bunun ardından Hilafet fikrine yönelik suçlamalar ortaya çıktı. Zira 07/06/2022’de büyük hukukçu Rumeli Atmasmita şu sözleriyle, hükümeti Hilafeti dile getirenlere karşı önlemler almaya çağırdı: “Hükümetin, özellikle de (Özel Terörizm Müfrezesi) Sayım Cihazı 88’nin, onlara karşı yasal işlem yapmamaları için kesinlikle hiçbir neden yoktur. Örneğin sadece bununla sınırlı olmayanlar da dahil Hilafet kokan her türlü hareket, terör faaliyetleridir.” Ayrıca Siyasi, Hukuk ve Güvenlik İşleri Koordinatör Bakanı Muhammed Mahfuz Mahmuddin de şöyle dedi: “Bir yönetim sistemi olarak Hilafet, küçük boyutuna rağmen son zamanlarda ortaya çıkmaya başlamıştır.” Ve şöyle ekledi: “Bununla düzgün bir şekilde muamele edilmezse, bazı çevreler bunu, neo-komünizm ve aşırı Hilafet Nizamı gibi tabuları yeniden canlandırmak için kullanabilir.” (16/06/2022)

Yorum:

1- Müslümanların Hilafeti Hareketi’nin mahiyetine bakmaksızın, liderlerinin tutuklanması ve ofislerinin kapatılması, İslami Hilafet fikrini çarpıtan görüşlerin ortaya çıkmasına teşvik etmiştir. Evet, diğer yandan bu olaydan dolayı meydana gelen olumlu yönler de oldu. Zira Hilafet terimi, toplumda giderek daha fazla yaygınlaşıyor. Ancak öte yandan da Hilafetin “öcü olduğu”, giderek daha düzenli, sistematik ve kapsamlı bir şekilde gündeme gelmektedir. Zira Hilafetin devlet için bir tehdit oluşturduğu ve bölünmeye neden olduğu iddiaları, İslamofobiye mensup olanlar tarafından giderek daha fazla dile getiriliyor ve İslam’da yönetim sistemini reddetmeleri için insanları Hilafet fikrine karşı korkutuyorlar.

2- İnsanların birçoğu, yetkililerin şu anda faizli kapitalist ekonomiyi uyguladıklarının farkındadır. Ayrıca madencilik, su ve enerji emtiaları çoğunlukla yabancılara teslim edilmektedir. Kişisel konularda ise liberalizm uygulanmakta ve böylece karşılıklı rızaya bağlı olduğu sürece zina ve eşcinsellik bir sorun oluşturmamaktadır. Aynı şekilde siyasi alanda da oportünizm (fırsatçılık) uygulanmaktadır. Zira “İş Yaratma” kapsamındaki yasa gibi birçok yasalara yansıdığı üzere oligarşinin (sermaye sahiplerinin) çıkarlarına öncelik verilmektedir. Oysa Hilafet, İslam’ı kamil bir şekilde uygulayacak ve sermaye sahiplerinin elindeki otoriteyi insanlara, yani ümmete geri verecek olan İslam’ın hükümlerinden biridir. Bu nedenle Hilafet, devlet veya ümmet için bir tehdit değil, kapitalizm, liberalizm, laiklik ve Müslümanların servetlerini sömüren yabancılar için bir tehdittir. Hilafet de dahil İslam’ın hükümleri, nasıl olur da Müslümanlar için bir tehlike ve tehdit olabilir ki?! Buna binaen Hilafet karşıtı propagandanın, kapitalizm ile İslam arasındaki mücadelenin bir parçası olduğu mülahaza edilebilir. Bunun da teröre karşı savaştan ve Batı’nın teşvik ettiği aşırılığa karşı savaştan ayrılması imkansızdır.

3- Gerçek şu ki, hak ile batıl arasındaki savaş Allah’ın sünnetindendir ve zafer İslam ve Müslümanların olacaktır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُMuhakkak ki Resullerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edeceği o günde yardım ederiz.” [Mümin 51] Ve Allahu Teala şöyle buyurmuştur: هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ شَهِيداًO (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (Kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resulü’nü hidayet ve hak din ile gönderendir. Şahit olarak Allah yeter.” [Fetih 28]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER