- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Dünyayı Kapitalizmin Zulmünden Sadece Hilafet Kurtarabilir!
Haber:
ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powel, son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonu düşürme taahhüdünün "koşulsuz" olduğunu söyledi, ancak sert bir faiz artırımının işsizlik oranını da artırabileceğini kabul etti.
Powell, Temsilciler Meclisi Komisyonu’nda şunları söyledi: “Merkez Bankası’nın hamlelerinin, Mayıs ayında yüzde 3,6’ya ulaştığı bilinen işsizliğin artmasına neden olma riski vardır.” (Sky News Arabic)
Yorum:
Kapitalist ideoloji, gerek fikri düzeyde gerekse toplumda ortaya çıkan çeşitli sorunlara yönelik çözüm bulma keyfiyetleri düzeyinde altyapısındaki kusurun acısını çekmektedir. Zira kendisinden daha büyük bir krize girinceye kadar bir sorundan zar zor kurtulur, bu sorunlara çözüm koyarken onlara sadece geçici yamalı çözümler koyar, bu da kısa bir sürede öncekinden daha kötü bir durumu ortaya çıkarır, böylece ekonomi girdap gibi bir şeyin içine düşer. Bu da hayatın her alanını vuran boğucu bir kriz ve ağır kayıplarla sonuçlanır ve bundan da en çok dar gelirli insanların büyük çoğunluğu etkilenir.
Bazılarının dediği; Amerikan ekonomisi hapşırsa küresel ekonomi alt üst olur şeklindeki söz şaşırtıcı değildir. Nitekim Amerika, küresel ekonominin kaderini kendi ekonomisine bağlamak için sinsice ve kurnazca çalıştı. Bunu da para birimi ve emtiaların ölçüldüğü, fiyatların belirlendiği bir temel olması itibariyle altın ve gümüş endeksine darbe indirmek yoluyla yaptı, bunu dolarla değiştirdi ve doları da bazen güç ve hegemonya ile diğer bazı zamanda Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve diğer kurumlar gibi uluslararası kollarıyla dayattı. Bu yüzden doların güvenliğini sağlamak ve Amerikan ekonomisine destek olmak, bazı ülkelerin ekonomisine verdiği zarara rağmen bu ülkelerin onun sarsılmasını önlemesi kapsamında olabilir!
Her kim küresel ekonominin acısını çektiği sorunlara çözüm aramakla ilgileniyorsa, bunun çözümü yoktur ve bu çabalar ve girişimler de fırtınanın ortasında toz olup gidecektir. Zira kapitalist ideoloji temel olarak alındığı sürece bir tedavi ümidi yoktur. Çünkü bünyesinde hastalıklar taşıyan ve sorunları köklü olarak sona erdirme yeteneği olmadığından palyatif tedavilere ve yamalı çözümlere güvenerek sorunlar ve krizler üretme yeteneğine sahip olan bizzat ideolojinin kendisidir.
Bizler İslam’ın Hilafet Devleti’nde tatbik edilmesi ve İslam’ın toplumdaki ilişkileri düzenlemek için koyduğu sistemlerden biri olan iktisadi ekonomik sistemin getirdiği yasa ve hükümlerin uygulanması yoluyla dünyaya şifa verici ve etkili bir çözüm sunuyoruz. Zira İslam, ekonomik sorunu, kapitalistlerin iddia ettiği gibi servetin kıtlığı olarak değil servetin dağılımı olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla İslam, kapitalizmin mal ve hizmet sağladığını iddia ederek her ferdi çabasına göre onu elde etmeye terk ederek yaptığı gibi değil zorunlu olarak her bir bireyin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını garanti etmiştir. Nitekim kapitalizmde, zenginler serveti ele geçirmekte ve fakirler de yoksulluk, açlık ve ihtiyaçlar içinde kalmaya devam etmektedir. Oysa İslam faizi ve vergileri haram kılmış, altın ve gümüşü paranın temeli yapmış, mal ve hizmetlerin bedelini bu ikisine göre belirlemiş, mülkiyetleri özel, kamu ve devlet mülkiyeti olarak ayırmış ve servetin insanlardan küçük bir azınlığın alinde toplanmasını engellemiştir…Nitekim bunların dışında ekonomide istikrarı sağlayan ve birbirine saldırmadan bireylerin ihtiyaçlarını karşılayan hükümler de vardır.
Hilafet Devleti, bugün kapitalist sistem altında yaşadığı kargaşa ve kaos durumu yerine dünyayı emniyet altına alacağı gibi güvenlik, siyasi ve ekonomik istikrar için tüm nedenleri de sağlayacaktır. Bu yüzden ümmetin artık uykusundan uyanması, Hilafet Devleti’ni kurması ve İslam’ı tatbik etmesi gerekir ki böylece hem kendisi hem de kendisiyle birlikte dünya kurtulsun.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Halid Said - Mübarek Toprak (Filistin)