Haber-Yorum

İsveç, Çocuk Sahibi Olmayı Bırakmaları İçin Müslümanlara Baskı Yapıyor!

Haber:

İsveç Bilgi Merkezi web sitesi, İsveç belediyelerindeki göçmen kökenli kadın gruplarının çocuk sahibi olmayı bırakmaları, işgücü piyasasına girmeleri ve topluma entegre olmaları için aile planlaması programlarının başlatılmasına ilişkin bir rapor yayınladı. Nitekim rapor yayınlanır yayınlanmaz,politikacılardan, aktivistlerden ve göçmen kökenli vatandaşlardan, bu programların ve İsveçlilere karşı davranış biçimlerinin ayrımcılığa götürebileceği şeklinde birçok eleştiri ortaya çıktı.Birçok Müslüman göçmen, İsveç makamları tarafından ilk derecede hedef alındıklarını vurgulayarak bu rapora öfkelerini dile getirdi.Örneğin Somalili bir anne şunları söyledi: Kaç çocuğumuz olacağına, işe gidip gitmeyeceğimize biz karar veririz…Bu bizim kişisel özgürlüğümüzdür. Suriyeli bir baba da şöyle dedi: Ben, beş çocuk babası olarak çalışıyorum, ailemi geçindiriyor ve vergi ödüyorum, İsveç’te hiç kimsenin benim ve ailemin ne yaptıklarını kontrol etme hakkı yoktur.

Yorum:

Batı ülkelerinin, tüm Batı’nın İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşının şiddeti her geçen gün daha da alevleniyor. Garip olan ise siyasi, ekonomik, sosyal ve psikolojik krizler Batı’yı her yönden kuşatmasına rağmen ancak Batı’nın önceliği ve ilgi odağı İslam ve Müslümanlara karşı savaş olmaya devam ediyor. Nitekim İsveç hükümeti, Müslümanlara karşı vahşi muamelesinde tüm sınırları aştı. Bunun sınırsız örneği vardır. Zira birkaç ay önce Sosyal Hizmetler Merkezleri “Social”, Müslüman anne babaların çocuklarını istismar ettiği bahanesiyle Müslüman çocukları acımadan ve merhamet etmeden kaçırdılar ve daha sonra kaçırılan çocukları, yetiştirmeleri için eşcinsel oldukları bilinen kişilerin yanına yerleştirdiler. Bu eşcinseller bu masum çocuklara nasıl bir eğitim verecekler acaba?! Bugün ise İsveç hükümeti, Müslümanların çocuk sahibi olmasını engellemek için bir kararla geliyor. Oysa İsveç sadece doğum azlığının acısını çekmiyor, aksine tüm Avrupa ülkelerinden daha yüksek olan intihar vakalarının acısını çekiyor!

Batılı hükümetlerin, toplumlarının nasıl yaşlandığını ve yok olmanın eşiğine geldiğini ilk elden görmelerinin ardından halklarını çocuk yapmaya yönlendirmek ve teşvik etmek için çok çaba sarf ettikleri, hatta buna cevap verenlere ödüller sundukları bir zamanda buna rağmen halkları üremeye karşı çıkıyorlar ve çocuk yetiştirmek yerine köpek yetiştirmeyi tercih ediyorlar! Halklarını çocuk sahibi olmaya ikna etmeye yönelik tüm girişimler başarısız olmasına ve gençlerinin sayıları sürekli olarak azalmasına rağmen ancak onlar, Müslümanları kısıtlamak için hiçbir çabadan kaçınmamakta ve aile planlaması bahanesiyle çocuk sahibi olmalarını engellemek ve kadınların işgücü piyasasına girmesine olanak sağlamak için çeşitli şekillerde çalışmaktadırlar. Bunun için de aile planlaması programları fikrini ortaya attılar.

Kuşkusuz bu programlar özellikle Müslümanları hedef almaktadır. Zira onlar, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlinden dolayı üreyip çoğalmaktadırlar: تَزَوَّجُوا الْوَدُودَ الْوَلُودَ، فَإِنِّي مُكَاثِرٌ بِكُمُ الأَنْبِيَاءَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ “Sevecen ve doğurgan kadınlarla evleniniz. Zira ben kıyamet gününde Peygamberlere karşı çokluğunuzla övüneceğim.”

Müslümanlar arasındaki çocukların çokluğu, ileri bir yaşa kadar evlenmedikleri, evlenseler bile sadece bir veya iki çocuk yaptıkları için Batı’daki nüfusu tehdit ediyor. Bununla birlikte sözde eşcinsel evlilik olgusunun yaygınlaşması, yasallaşması ve normalleşmesiyle Batı toplumları neredeyse yok olmanın eşiğine geldi. Bu nedenle birçok araştırma, 2050 yılında Müslümanların Avrupa’da çoğunluğu oluşturacağı alarmını vermekte ve bu da onları endişelendirmekte ve uykularını kaçırmaktadır.

Ekini ve nesli yok eden kapitalizm, özgürlük bahanesiyle eşcinselliği meşrulaştırmakta, insanı heva ve heveslerinin kölesi yapmakta, erkekleri ve kadınları evlenmekten ve üremekten alıkoymakta, fuhuş olarak bile olsa kadını çalışması için evden çıkarmaktadır. Bütün bunlardan daha tehlikeli olanı ise, bu sapkın felaketlerin ve aile kurmaya ve kadının özgürlüğüne yönelik savaşın acayip bir şekilde Müslüman beldeleri işgal etmeye başlamasıdır. Zira bu eşcinsellerin çıkıp haklarını talep ettiklerini işitip görüyoruz. Vallahi bu en büyüklerinden biridir! Allah Subhanehu ve Teala’dan bize, işleri normale geri döndürecek olan Hilafet Devleti’ni ikram etmesini niyaz ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Ebu Haşim