Haber-Yorum

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki BM Barışı Koruma Misyonu’na Yazıklar Olsun!

Haber:

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki Beni kasabası sakinleri 25/08/2022 Pazartesi günü, BM Misyonu’nun hayatlarını korumadaki başarısızlığını protesto etmek için Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndekiBirleşmiş Milletler Örgütü İstikrar Misyonu’nun (UN-MONUSCO) ofislerine baskın düzenlediler.

Yorum:

1999 yılından bu yana Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi’nin 1270 no’lu kararı aracılığıyla ikinci savaşta Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki barış sürecini izlemek için bir barış gücü kurdu. Misyon, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki Birleşmiş Milletler Misyonu (MONUC - Mission de l'Organisation des Nations Unies en République démocratique du Congo) olarak biliniyor.

Temmuz 2010’da, işlerin dizginlerini Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki Birleşmiş Milletler Örgütü İstikrar Misyonu (MONUSCO) devraldı ve şimdiye kadar Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki Birleşmiş Milletler Teşkilatı Misyonu’nun yerini aldı.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki en büyük BM barışı koruma misyonu olarak görülen MONUC ve MONUSCO, çocuklara ve kadınlara yönelik en yüksek cinsel sömürü ve cinsel istismar oranlarına sahiptir. Zira vakıaların birinde, on altı yaşında bir kızın yiyecek toplarken beş “barış koruma gücü” tarafından tecavüze uğradığı bildirildi (Sîrin Bahti, BM Barış Gücü Cinsel Sömürü ve İstismarı, 2019). Bunlar ne kadar iğrenç insanlardır!

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde BM barış gücü askerleri tarafından işlenen tecavüz bir yana ülkenin “tecavüz şehri” olarak anılmasına neden olmuştur. Zira Kongo’daki barış gücü askerleri, Kongolu kızlar ve kadınlarla seks ticareti ve cinsel şiddete karışmışlardır. Nitekim Uluslararası sivil toplum örgütü Save the Children (Çocukları Kurtarın Vakfı)’nın 2008 yılındaki “Kimse Bana Dönmüyor” başlıklı raporuna göre, altı yaşından küçük çocukların yiyecek, para ve küçük eşyalar karşılığında yardım görevlileri ve barışı koruma güçleriyle seks ticareti yaptıkları vurgulandı. Nitekim MONUSCO’ya yönelik cinsel sömürü ve istismar iddialarının toplam sayısı sadece 2004-2009 yılları arasında 623’tür.

BM barış gücü kuvvetlerinin Kongo’nun yoksulluğundan ve uzaklığından yararlandığı açıktır. Birleşmiş Milletler misyonunun personelinde utanma diye bir şey yoktur. Zira barışı koruma görevlerini düzgün bir şekilde yerine getirmek yerine daha altı yaşını bile geçmemiş kız çocuklarını para ve yiyecek, giyecek ve benzerleri gibi temel ihtiyaçlarla ayartıp rüşvet vermek yoluyla cinsel şiddete bulaşıyorlar. Ayrıca raporlar, BM barış gücü bireylerinin 2013 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğusunda masum sivilleri öldürdüklerini bildirmektedir. Dahası mevcut protesto sırasında 15’ten fazla sivil öldü ve 50’den fazla kişi yaralandı. Dolayısıyla sivilleri korumaları ve refahlarını sürdürmeleri beklenen misyonlar, bunun yerine onları öldürüyorlar. Bu yüzden siviller, güçlerin görevlerini yerine getirmemeleri, dahası tecavüze, yağmalamaya ve hatta öldürmeye bile ortak olmaları noktasında şikayet edip endişe duyuyorlar.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde, başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında, altın ve elmas da dahil olmak üzere Kongo’nun devasa kaynakları üzerinde Amerika’ya karşı bir çatışma yaşanıyor. Bu arada Amerika, Amerika tarafından desteklenen Tutsi kabilelerinin adamları tarafından yönetilen Ruanda, Uganda ve Burundi'yi kullanırken İngiltere ise, Amerika’nın hareketlerini kontrol etmek için Zimbabve, Zambiya ve Güney Afrika gibi kendisine sadık Güney Afrika ülkelerinden bazılarını kullanıyor.

Sözde Birleşmiş Milletler barış gücü kuvvetleri, Kongo’daki barış sürecini canlandırmak ve yardım etmek için gerçek anlamda hiçbir şey yapmıyorlar. Dolayısıyla onların varlıkları, bu belirli amaçlar için değildir. Bilakis ana görevleri, sömürgeci Batılı kapitalistlerin çıkarlarını ve yatırımlarını korumak ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin devasa kaynaklarından hızlı ve özgürce yararlanmalarını sağlamaktır. Bu nedenle “barış gücü kuvvetleri” adındaki bu barbar silahlı çetelerin, Kongo veya başka herhangi bir yere barış getirmeleri beklenemez. Çünkü sorunun parçası bizzat onlardır.

Barışı getirmek ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin, Afrika’nın ve bir bütün olarak gelişmekte olan ülkelerin halkına yardım etmek için kapitalizmi kökünden söküp atmaya ve yeniden Müslümanları ve tüm dünyayı her türlü sömürü ve zulümden koruyacak Hilafet Devleti’ni kurmaya ihtiyacımız vardır.

Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: يَهْدِي بِهِ اللَّهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ “Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” [Maide 16]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Said Bitomva - Tanzanya