Haber-Yorum

Seller Birçok İslam Beldesini Suya Boğdu!

Haber:

Pakistan hükümeti, son zamanlarda Pakistan bölgelerini kasıp kavuran, en az 830 kişinin ölümüne ve Pakistan genelinde binlerce kişinin yerinden edilmesine neden olan sel felaketinin yansımalarına karşı koymak için dünya ülkelerini kendisine mali yardımlarda bulunmaya çağırdı.Pakistan İklim Değişikliği Bakanı Şiri Rahman, bir blog yazısında şunları söyledi: “Pakistan’ın sellerden kaynaklanan durumla tek başına başa çıkması imkansızdır ve Sind eyaletindeki muson yağmurlarının eşi benzeri görülmemiştir... Ayrıca Belucistan eyaleti de risk altında olup zor durumda olan eyaletlerdeki veya başkent İslamabad’daki yetkililerin, bu büyük iklimsel felaketin etkileriyle tek başlarına başa çıkamazlar.” (Şuruk web sitesi, 29 Ağustos 2022)

Yorum:

Son zamanlarda Pakistan’ın yanı sıra Sudan ve Afganistan’ın olduğu birçok İslam beldesi, şehirleri sular altında bırakan, evleri tahrip eden ve tarım ürünlerini sular altında bırakan eşi benzeri görülmemiş sellere maruz kaldı.Pakistan’daki kayıplara gelince, Arab Post web sitesi 1.100'den fazla insanın boğulduğunu, bir milyondan fazla evin kısmen veya tamamen yıkıldığını ve iki milyondan fazla büyük ve küçük baş hayvanın öldüğünü, 4 milyon hektardan fazla tarım arazisinin sular altında kaldığını, Sind ve Pencap eyaletlerindeki tarım ürünlerinin %80’inden fazlasının yok olduğunu, 5.000 km’den fazla yolun, 135’ten fazla köprünün ve 45’ten fazla küçük barajın yıkıldığını belirtti.

Sellerin, insanın hiçbir müdahili olmayan ve ne kadar güçlü olursa olsun engelleyemediği kaza dairesinde olduğu Müslüman için bir sır değildir. Dolayısıyla seller, kulları üzerinde her şeye gücü yeten, mülkü üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunan ve her şeye kadir olan sadece Allah Subhânehû ve Teâlâ’nın elindedir. Bu yüzden Müslümanın, Allah’ın kazasına teslim olması ve Allah’ın kendisine taktir ettiği musibetine sabretmesi gerekir. Umulur ki Allah, dünyada ve ahirette kaybettiği ve zarara uğradığı şeyleri daha hayırlısıyla değiştirir. Allah’tan,Pakistan, Afganistan ve Sudan’daki kardeşlerimize yardım etmesini, onlara merhamet etmesini, onlara bir çıkış yolu vermesini, onlara daha hayırlısını ikram etmesini ve onlara lütufkar olmasını niyaz ediyoruz. Şüphesiz O, Latif ve Habîr’dir.

Ancak meselenin kaza ve kaderle ilgisi olmayan bir yönü daha var ki o da; Pakistan ve Afganistan, sık sık meydana gelen deprem ve sel baskınlarıyla tanındığı ve neredeyse bu tür doğal afetlerin olmadığı bir yılın dahi geçmediği halde buranın hükümetlerinin, bunların şiddetini hafifletmek ve hasarları azaltmak için hiçbir şey yapmadıklarını görmekteyiz. Oysa isteseler bunu yapabilirler. Yoksa hani altyapı nerede? Böyle bir zamanda yağmur sularını tahliye edecek kanalizasyon şebekeleri nerede ey Ruveybidalar! İşte bu meseleler, insanın kontrol ettiği daireye girmektedir. Bu nedenle ne zaman başınıza bir musibet gelse dünya ülkelerine sızlanmanız, yalvarmanız ve onlardan yardım talep etmeniz sizden kabul edilemez ey asrın tiranları! Ancak sizler, Allah’tan korkmayan bir kavimsiniz. Bu nedenle sizlere düçar olmuş halkınızı hiç düşünmüyorsunuz. Allah’tan korkan gerçek yöneticilere gelince; onlar, Irak topraklarında bir koyun tökezlese bile Allah’ın bunun hesabını kendilerine soracağından korkarlar! Allah Subhanehu ve Teala’dan, bu ümmete, kendisini gerektiği gözetsin diye Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anhu gibi bir Halife bahşetmesini niyaz ediyoruz. Şüphesiz Allahu Teala, işiten ve icabet edendir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Ebu Haşim