Haber-Yorum

Beşar’ın Kini ve Suç Eğilimi Son Bulmuyor!

Haber:

Suriye rejimi güçlerinin, bu sabah İdlib kentinin batısında yerinden edilenlerin kamplarını hedef aldıkları füze saldırılarında en az dokuz sivil öldü ve onlarca kişi yaralandı.

Suriye Sivil Savunması, rejim güçleri ve Rusya’nın bu Pazar sabahı, Maram kampını, Vatan kampını, Vadi Hac Halid kampını, Kafr Rouhin Su İstasyonu kampını, Morien Köyü kampını ve İdlib'in batısındaki Baaiba kampını uluslararası yasaklı misket bombası yüklü karadan karaya füzelerle hedef alarak işledikleri katliamda ölenler arasında üç çocuk ve bir kadının olduğunu ve kesin olmayan sonuçlara göre 75 kişinin yaralandığını ve bunu ise bölgedeki çiftlikleri ve ormanları hedef alan Rus hava saldırılarının izlediğini belirtti. Bombalama, özellikle sabahın erken saatlerinde çocukların kampın okuluna gittiği İdlib şehrinin batısında yerinden edilenlerin kaldığı Maram kampını etkiledi.

Müdahale Koordinatörlüğü Ekip Lideri Muhammed Hallac el-Arabi el-Cedid’e, misket bombalarıyla Kafr Jales kampına yapılan bombalama sonucunda 3.488 ailenin etkilendiğini söyledi ve bölgenin yeniden bombalanma korkusuyla, hedef alınan ve komşu kamplardan diğer bölgelere yüzlerce sivilin göçüne tanık olunduğunu açıkladı. (El-Arabi el-Cedid, 16/11/2022)

Yorum:

Suç eğilimi, özellikle küfrün, kötü ahlakın ve insanlık yoksunluğunun karıştığı paranoyak ve egemenlik sahibi olan bazı kişilerin sahip olduğu bir özelliktir? Peki bunların tamamı, köleliği reddeden ve dininin hükümlerine göre onurlu bir hayat yaşamayı talep eden bir halka karşı suçlar işleyen mücrim Beşar gibi tek bir kişide birleşirse nasıl olur bir düşünün?!

Mali ve uluslararası olarak onun yanında yer alan ve onun zulmünü ve küstahlığını görmeyen kafir ülkelerin yardım ve desteği ile hiç bıkıp usanmadan on bir yıl boyunca Şam’daki halkımıza, hapis, işkence, ırzların kirletilmesi, yerinden edilme ve yaş kuru her şeyi yakan varil bombaları gibi her türlü işkenceyi tattıran bizzat Beşar’dır.

Binlercesi öldürülüp yerinden edildi, yüz binlercesi vahşi doğada ve denizlerde terk edildi, insan kurtları tarafından avlandı veya deniz balinaları tarafından yutuldu, bazı savunmasız kişiler ise kendi zanlarına ve Türkiye, aveneleri ve onun hesabına çalışan kimseler gibi uluslararası bir komplo ile Suriye’nin kuzeyine güvenli bir yere göç ettiler. Oysa Suriye’nin kuzeyi, yazın sıcağından, kışın sert soğuğundan, yemek ve su gibi sağlıklı koşullarından koruyamayan ve hastalıkların ve salgınların yayılmasına neden olan çadır tipi bir konuttan ibaret olup insanların normal yaşamı için asgari koşullar bile mevcut değildir. Ancak bu bile tiranın kinini dindirmedi. Aha işte o, zaman zaman bu kampları bombalayıp yakıyor ve çocuklarını ve kadınlarını öldürüyor. Oysa onların tek suçları, aşağılanmayı reddetmeleri ve Allah’ın şeriatına göre yönetilmek istemeleridir.

Ey zillet ve yerinden edilmişlerin kamplarındaki halkımız, Allah sizinledir. Hilafet Devleti kuruluncaya kadar Allah sizinledir. Zira o tiranları yok edecek ve insanı hayatını ve onurunu koruyacak Allah’ın şeriatını tatbik edecek olan sadece Hilafettir. Allah’ım Hilafeti bize bir an önce nasip et.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Nesibe İbrahim – Ürdün