Haber - Yorum

“Türkiye Yüzyılı” Vizyonunun İçinden Muhafazakâr Kemalizm Çıktı!

Haber:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 seçimlerinin temel sloganı da olması planlanan ve Türkiye’nin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı “Türkiye yüzyılı” vizyon belgesini, geniş katılımlı bir toplantıyla Ankara Spor Salonu’nda açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “vizyon” projelerini açıklamayı seçim sürecine bıraktığını söylediği konuşmasında, 16 başlıkta “Türkiye yüzyılı vizyonunun ruhunu, felsefesini” anlattı. (28.10.2022 Ajanslar)

Yorum:

Türkiye’de herkesin bildiği “dağ fare doğurdu” diye meşhur bir deyim vardır. Anlamı ise şöyledir: “Kendisinden büyük şeyler beklenen bir kişinin küçük bir ürünle ortaya çıkması.”

Gerçekten de bu deyim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi profili ile birebir örtüşüyor. Zira yaklaşık yirmi yıldır iktidarda bulunan Erdoğan, kendisini İslami bir hayat beklentisiyle destekleyen, 2023’te Hilafet’e doğru bir adım atılacağını zanneden Müslümanlara günün sonunda laik cumhuriyeti yüceltmeyi reva gördü. Bundan önceki uzak ve yakın dönemlerde öne çıkarılan “Yeni Türkiye”, “Dünya 5’ten büyüktür” ve “Türkiye Ekonomi Modeli” gibi içi boş sloganlara benzer şekilde “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun içerisinden de muhafazakâr Kemalizm çıktı. Söz konusu vizyonun ruhunda İslami fikirlerin esamesi okunmadığı gibi tanıtım videosun en başında yer alan Mustafa Kemal övgüsü başta olmak üzere vizyonun içeriğinde baştan aşağı cumhuriyet ve demokrasi vurgusu hâkim! Zaten vizyon belgesinin tanıtımı tarihi olarak Cumhuriyetin 99. yıldönümünün seçilmesi pazarlanan ürünün çürüklüğü konusunda izaha gerek bırakmıyor. 16 başlık halinde yayınlanan verimlilik, sürdürülebilirlik, güç, istikrar, bilim, iletişim vb. gibi başlıklar ise doğru kalkınmanın hakikati ile örtüşmeyen soyut ve maddi hedeflerden ibaret.

Bununla birlikte 2023 “Türkiye Yüzyılı” mottosu Ak Parti’nin vizyonunun dar ve düşük olduğunu gösteriyor. Zira “Türkiye Yüzyılı” hedefi sömürgeci kafirler tarafından çizilmiş Sykes-Picot sınırlarına hapsolmayı kabul etmek, İslam ümmetinin fikrî, siyasi, ekonomik ve askeri gücünü yok soymak demektir. Bir ideolojiden ve evrensel mesaj taşımaktan yoksun böylesi dar ve düşük vizyona sahip bir projenin gelecek yüzyıla damgasını vuracağını iddia etmek Müslümanlara hayal satmaktan başka bir şey değildir. Sonra Cumhuriyet ve demokrasi geçtiğimiz yüzyılda Müslümanlara ve insanlığa fesat ve zulümden başka ne vermiş ki gelecek yüzyılda iyi bir şey verebilsin!

Aslında olan şu ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık yüzyıldır aldatma ve zulüm ile mucizevi bir şekilde ayakta kalan ve şu an alttan alta çökmeye başlayan laik cumhuriyete büyük laflar ederek can vermeye çalışıyor. Cumhuriyetin Osmanlı’nın devamı olduğu yalanını söyleyerek Müslümanları Hilafet fikrinden uzaklaştırmaya çalışıyor.

Lakin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer cumhuriyet savunucuları ne yaparsa yapsınlar, hangi vaatte bulunursa bulunsunlar, hangi projeyi açıklarsa açıklasınlar batıl bir düzen olan cumhuriyetin ömrünü uzatmaya güç yetiremeyeceklerdir. Çünkü Müslüman halkın inancına rağmen kurulan köhne bir sistemin bir yüzyıl daha ayakta kalabileceğini düşünmek eşyanın tabiatına aykırıdır.

Gelecek yüzyıl ise mutlaka İslam’ın yüzyılı, Hilafetin yüzyılı olacaktır. Zira küfrün karanlıklarında boğulan insanlık bugün hiç olmadığı kadar Hilafete muhtaç durumdadır. Mesele sadece Müslümanların ayağa kalkarak dinlerine yeniden sarılma ve irade ortaya koyma meselesidir.

وَقُلْ جَٓاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُؕ اِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقاً

“De ki: “Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Bâtıl zaten yıkılmaya mahkûmdur.” (İsrâ 81)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Emin Yıldırım