- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Rusya Denizinde Türk Devletleri Teşkilatı!
Haber:
11 Kasım’da Semerkant’ta Türk Devletleri Teşkilatı devlet başkanları toplantısı yapıldı.Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in başkanlığında gerçekleştirilen toplantının teması “Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” idi.
Toplantıya Özbekistan, Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov teşkilata iki gözlemci ülke olarak katıldı.
Diğer hususların yanı sıra bölgede güvenliğin sağlanması gibi bir yönün önceliği de belirlendi.Devlet Başkanları, kamu güvenliği ve siber güvenliğin sağlanması alanlarında terörizm, aşırıcılık, gençlerin aşırıcılığı, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede kolluk kuvvetleri ve özel kurumlar arasında sürekli temasların ve etkileşimin güçlendirilmesinin önemine dikkat çektiler.
Yorum:
Erdoğan liderliğindeki Türkiye, çoğu Rusya’nın nüfuzunun ve sömürgeci hakimiyetinin olduğu bir bölge olan Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden gelen Türk devletlerini kendi etrafında birleştirmek için birkaç yıldır çaba gösteriyor. Nitekim Erdoğan’ın bu Türk ulusal projesine gösterdiği ilginin canlı bir örneği, Özbekistan ve Türkmenistan’daki diktatör rejimlerin Türkiye’de yaşayan eleştirmenlerine baskı uygulamaya yönelik tüm taleplerini yerine getirmesi olabilir.
Son olarak geleneksel olarak Orta Asya devletlerini bir araya getiren ve bölgedeki operasyonların çoğunu kontrol eden Rusya’dan inisiyatifi almaya başlamanın zamanı gelmiştir; zira Rusya, Ukrayna’daki tam bir askeri başarısızlık sonucunda, içinden çıkması pek mümkün olmayan şiddetli bir çöküşün içine düşmüştür. Hatta birçokları açısından Putin rejiminin yok olmaya mahkûm olduğu zaten bellidir; Bu nedenle daha önce rejime hizmet etmiş birçok eski yetkilinin ve elitin batan bir gemiden kaçan fareler gibi Rusya’dan kaçtıklarını görmekteyiz.
Tabii aynı şekilde Orta Asya tiranları da bunu hissediyor ve bazıları kişisel güvenlikleri için tamamen Rus ordusuna itimat ediyor. Dolayısıyla bölgedeki rejimlerin gelecekteki akıbetleri ve güvenlikleri konusunda anlaşmaya varabilecekleri başka güç odakları aramaya başlamaları gayet doğaldır.
Bu nedenle Rusya’yı zayıflatma eğilimi devam ederken, bu tür örgütlerin rolünün ve etkisinin sadece Türkiye’nin himayesinde güçleneceği beklenmektedir.Bununla birlikte Türkiye’nin dış politika gündeminde kesinlikle bağımsız olmadığı ve yalnızca ABD’nin küresel jeopolitik planlarını uyguladığı gerçeği göz önüne alındığında, henüz sevinmek için daha çok erken.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Mansur