Haber-Yorum

Çin ve Amerika’nın Son Hamle ve Müdahalelerine Bakışı!

Haber:

- Çinli uzmanlar Washington’un Ukrayna krizinin arkasındaki hedeflerini ifşa ediyorlar (Russia Today, 18/12/2022). Fudan Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü dekanı Wu Xinbo Global Times'a şunları söyledi; Amerika’nın hedefleri Rusya’yı zayıflatmak, Zelenski rejimini istikrara kavuşturmak ve Avrupa’nın Washington’un isteklerine boyun eğmesini sağlamaktır. Ayrıca Çin Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Wang Yiwei,Ukrayna krizini çözmenin anahtarının, krizi ateşleyen ve açıkça tırmandırmak için çalışan Amerikalı yetkililerin elinde olduğunu vurguladı.

- Çinli uzmanlar: Çin ve Rusya'nın gelecekte askeri iş birliğini derinleştirmesi bekleniyor (SANA, 12/1/2022). Zira Çinli askeri uzmanlar, Rus ve Çin ordularının Pasifik Okyanusu üzerinde ortak bir hava devriyesi gerçekleştirmesinin, ABD'nin Asya-Pasifik bölgesinde Ukrayna krizini yeniden üretmesine izin vermeyeceklerine dair bir mesaj olduğunu vurguladılar. Nitekim dün, Rus ve Çin hava kuvvetleri Asya-Pasifik bölgesinde ortak bir hava devriyesi gerçekleştirdiler. Bu arada Rus savunması, ortak hava devriyeleri kapsamında ilk kez Rus uçaklarının Çin'deki bir havalimanına, Çin uçaklarının da Rusya’daki bir havalimanına iniş yaptığına dikkat çekti.

Yorum:

Çin son zamanlarda aktifleşti. Zira geçen Eylül ayında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Orta Asya turuna çıktı. Ayrıca Çin’in güneydoğusundaki Fujian Eyaletinde Rusya ile 17. güvenlik istişare turu düzenledi ve savunma alanında ikili iş birliğini genişletecek stratejik ortaklığı güçlendirme konusunda anlaştılar. Yine Riyad’da gerçekleştirilen zirvelere (Körfez İşbirliği Konseyi 43. Zirvesi, Körfez-Çin Zirvesi ve Arap-Çin Zirvesi) ek olarak kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşması da imzalandı.

ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi ve ÇKP Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi direktörü Yang Jiechi şunları söyledi; Pekin, iki ülkenin kalkınması için daha güvenli ve daha istikrarlı bir ortam yaratma çabasıyla karşılıklı siyasi güveni derinleştirmeye hazırdır. Diğer yandan Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev de, Moskova’nın Çin ile yakın temasını sürdürmeye ve uluslararası kuruluşlardaki koordinasyonu güçlendirmeye hazır olduğunu söyledi.

Çin, bölgesel çevre sınırları içinde büyük bir ülke olmasına rağmen ancak hiçbir zaman kendisini ve enerjisini dünya siyasetinde etkili bir konum üstlenmeye uygun hale getirmeye çalışmadı ve hala tüm eylemleri, Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi’nin olduğu kendi bölgesi üzerindeki etkisini genişletme girişimlerine odaklıdır. Nitekim Rusya’nın bunu hesaba katmasına ve aynı şekilde Amerika’nın da bunu uluslararası hesaplarına dahil etmesine, dünya çapında nüfuz oluşturabilecek en büyük tehlike olarak görmesine ve askeri harcamalarda olduğu gibi küresel ekonomide de kendisinden sonra gelen ikinci ülke olarak sınıflandırmasına rağmen Çin’in Orta Doğu’daki nüfuzunu genişletebileceğinden korkuyor.

Çin, büyüyen bir ekonomik güç ve dünyadaki ilk demografik güç olmakla birlikte Güvenlik Konseyi’nde daimî sandalyeye sahiptir. Ayrıca Çin, eski bir nükleer devlettir, yani iç bütünlüğünü olabildiğince korumuş yükselen bir güçtür. Zira Rusya’nın izin verdiği gibi siyasi özgürlüğe izin vermemiştir.Ancak siyasi anlayış eksikliği nedeniyle Amerika ile rekabet etmek için çalışmamaktadır. Şayet küresel ekonomik sistemde kendisine uygun bir çizgide ilerlemiş, özellikle teknolojik açıdan olmak üzere büyüyen ekonomik güce sahip olmuş ve askeri kampanyalarını finanse edebilmiş olsaydı, o zaman istediği herhangi bir yere askeri müdahalede bulunabilirdi. Ancak onun tek istediği, Arap ülkelerinden gelen enerji kaynaklarının açık kalmasını sağlamaktır. Bu da Arap ülkelerinin endüstriyel kapasitelerinin ve dünyaya açık pazarlarının devamlılığını sağlamak içindir.

İşte Çin budur ve bunlar da onun hedefleri ve dar görüşlülüğüdür; zira Amerika ile rekabet edecek küresel siyasi emelleri yoktur ve ona yönelik sorunlar oluşturmaya çalışmaktadır. Buna rağmen Amerika onu yolundan uzaklaştırarak ya da sadece kendi çıkarlarını güvence altına almakla sınırlı tutarak ondan korktuğunu gösteriyor. Zira Amerika, çıkarları güvence altına alma yolunun, hedefe veya yıkıma götürebilecek karanlık bir yol olduğunun farkındadırlar.

Allah’ın izniyle yakında izzet ve şeref devletinin ve hak ve adalet devletinin kurulmasıyla Allah Subhanehu ve Teala’nın vaadi gerçekleşecektir. İşte biz bu devleti, yaşadığımız gerçek bir vakıa olarak görmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. İşte o zaman yeniden dünya siyasetini çizen ve ona yön veren bizler olacağız. Allah’tan bizlere, bu devletin askerleri ve şahitleri olmayı ikram etmesini niyaz ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Raziye Abdullah