Haber-Yorum

Yahudi Varlığının Cezaevlerindeki Kadın Mahkumlar Yardım İçin Haykırıyorlar

Onların Haykırışları Mutasım’ın Gururuna Dokunmaz mı?!

Haber:

Damon Hapishanesi’nde çok sayıda kadın mahkûma saldırılmasının, üzerlerine göz yaşartıcı ve biber gazı sıkılmasının ve diğer birkaç hapishanedeki tutuklulara kötü muamele yapılması ve onlardan bir kısmının tecridinin devam etmesinin ardından protesto eylemleri artarak Yahudi varlığının cezaevlerine bir gerginlik durumu hakim oldu. Mahkûm kadınların temsilcisi Marah Bakir, avukat el-Hatib’e şunları söyledi: “Geçtiğimiz Pazartesi günü, Alimaz birimleri de dahil olmak üzere cezaevi yönetimine bağlı baskıcı birimler, kadın mahkumlar bölümündeki 2, 9 ve 11 numaralı odalara baskın düzenleyerek bu odalarda provokatif denetimlerde bulundular.” Şuna da dikkat çekti: “Cezaevi yönetimi, sabahtan akşama kadar süren baskında elektrik akımını kestiği gibi TV’ler de devre dışı bırakıldı.” Ayrıca kadın mahkumlar arasından bölümden ayrılmayı reddedenlerin olduğunu, bu nedenle baskıcı birimlerin onları kasıtlı olarak dışarı sürüklediğini, bunun da kadınların başörtülerinin açılmasına yol açtığını da ekledi. (Râye Medya Ağı).

Yorum:

Kadın mahkumların Yahudi varlığının cezaevlerinde maruz kaldıkları bu saldırılar ve tacizler, İslam ümmetinin damarlarındaki kanlarının kaynamaya başladığını, onlara karşı görevlerini hatırlattığını ve mahkûm kadınları özgürleştirmek ve Yahudi varlığını ortadan kaldırmak için çalıştığını göstermektedir. Filistin otoritesi ve Müslümanların ülkelerindeki aşağılık ve komplocu rejimler ise Yahudi varlığıyla ilişkilerini normalleştirmek için koşuşturmakta olup onlardan mazlumları kurtarması ve onlara yardım etmesi beklenilmez.

Hilafetin yokluğundaki halimizi nitelendirirken şöyle diyen şair ne kadar da doğru söylemiştir:

Biz bir dönem için Hilafeti kurduğumuzda
Bir satıcı ve kumarbaz ona karşı çıkmıştı

O zaman bulutlar cizye ve haracını bize getiriyor
Küçülerek kendi elleriyle verdiriyordu

Özgür bir kadın “Va” diye feryat ettiğinde
Kum taneleri gibi askerlerle cevap veriyorduk

Allah’ın adıyla tam bir darbe indiriyor
Surları yıkıyor ve yenilgiye uğratıyorduk

Bugün bizler, Hilafetin yıkıldığı Recebü’l Hayr ayındayız. Dolayısıyla bizler Müslümanlara, bizim için Hilafeti kurup Allah’ın vaadi ve Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan istihlaf ve iktidar vaadini gerçekleştirmekten başka izzet ve onur olmadığını hatırlatıyoruz ve onların azimlerini bileyliyoruz. İşte o zaman bırakın Filistin halkını öldürmek ve esir almak Yahudilerin varlığı bile olmayacaktır. وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir.” [Rum 4-5]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Beraa Munasıra