- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Müslümanların Ülkelerindeki Depremler Allah’ın Gücünü ve Mevcut Yöneticilerin Başarısızlığını Hatırlatmaktadır
Haber:
Pazartesi sabahından bu yana, Türkiye ve Suriye’nin dört bir tarafındaki birçok şehri vuran şiddetli depremler sonrasında 11.000’den fazla insan öldü. Arama kurtarma ekipleri binaların ve enkazın altından hala çok sayıda ceset çıkarıyor ve ölü sayısı artıyor. 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki depremler ve 200’den fazla artçı sarsıntı ağırlıklı olarak Türkiye’nin güneydoğusu ile Suriye’nin bazı kısımlarını vurdu ve kuzey Irak ve Lübnan gibi bölgedeki diğer alanları da etkiledi.
Yorum:
Müslümanlar olarak bizler, bu felaketin isabet ettiği Müslüman ülkelerdeki bu ümmetten olan kardeşlerimizin kaybının hüznünü yaşıyor ve onları bu isabet eden felaketlerinden dolayı mükafatlandırması, sıkıntılarını hafifletmesi ve dünya ve ahiret işlerini kolaylaştırması için Allah’a dua ediyoruz.
Yıkıcı hadiseler ve doğal afetler, Allah’ın sonsuz gücü ve kudretinin alametleridir. İnsan olarak bizim bu hatırlatmaya ihtiyacımız vardır. Bu nedenle hayatın her alanında Allah’a secde etmeliyiz. Çünkü bizler, Allah’a ve O’na boyun eğmeye muhtacız. Oysa O’nun bizim ibadetimize ve boyun eğmemize ihtiyacı yoktur. Dolayısıyla bunlar, üzerinde düşünülmesi ve yaratıcımızın azametini hatırlatması gereken alametlerdir. Bu hatırlatma, bizler bu felaket olaylarının ortaya çıktığını gördüğümüzden dolayı sadece bireyler olarak bizi etkilememelidir.
Sismologlar ve jeologlar, Türkiye’de muhtemel deprem riskleriyle ilgili bir bilincin olduğu gerçeğine işaret ediyor ve bazıları da hiç şaşırmıyor. Birçok ölümün nedeni olarak bahsedilen hususlar, bu depremlerin eski yapı ve binaların kalitesizliğinden kaynaklanan etkileri ve bu depremler sonucunda insanların altında gömülü kaldığı enkaz yığınlarıdır. Zira Halep ve İdlib gibi Suriye şehirlerinde savaşta hasar gören binalar daha kötü malzemelerle yeniden inşa edildi. Peki kötü alt yapıdan dolayı Türkiye hükümeti gibi hükümetlerden başka kim suçlanabilir ki?
Deprem riski olan bölgelerde, en azından olası bazı hasara dayanacak ve insanların hayatını koruyacak şekilde tasarlanmış binalar bulunmalıdır. Bu, öncelikler, idealler ve değerler meselesidir. Peki oradaki yönetim sistemi, Raşidi Hilafetin liderlik ettiği devlette olacağı gibi halkların işleri için iyi bir çoban olabiliyor mu? Yoksa mesele, ümmetin servetini yağmalayan ve kendi çıkarlarından başkasını umursamayan ülkemizdeki mevcut başarısız devletlerden mi kaynaklanıyor?
Bir doğal afet durumunda en güvenli koşulların sağlanması için doğru altyapının oluşturulamamasında mevcut hükümetlerin ve açgözlü ve hain yöneticilerin başarısızlıkları önemli rol oynamaktadır.
Bu sebeplerden dolayı bu depremler sadece Allah'ın kudretini hatırlatan olaylar olmamalıdır. Bilakis aynı şekilde Müslümanların ülkelerini yöneten yozlaşmış ve zayıf rejimlerin başarısızlıklarını da hatırlatmalıdır. Bu nedenle bu zamanda, servetlerimizi kalıcı ve sağlam bir altyapı ile tüm tebaamızın hizmetinde kullanarak İslam ümmetinin işleriyle ilgilenecek Nübüvvet Minhacı üzere Hilafete olan acil ihtiyacın da bir hatırlatıcısı olmalıdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yunus Biskurçik