Haber-Yorum

Sivil Hükümet Sarp Bir Uçurumdur, Ondan Sakının Ey Sudan Halkı!

Haber:

Ulusal Ümmet Partisi Başkan Yardımcısı Meryem es-Sadık: Siyasi süreç olması gerekenden fazla uzun sürdü ve geçici sivil bir hükümet kurma önerisini inceliyoruz. (El-Cezire Sudan Facebook Sayfası, 09/03/2023).

Yorum:

Siyaset, insanların işlerini gözetmek anlamına gelir; dolayısıyla siyaset, insanların işleriyle bağlantılı olmasından dolayı en büyük ve en önemli amellerden biri olup bir partinin amelinin merkezinde yer alır.

Parti, fikir ve metoda yani fertlerinin inandığı ideolojiye dayalı bir kitleleşme olup toplumun fikir ve duygusunu denetler ve bu ikisini yükseklere doğru hareketlere yönlendirir, toplumun düşünce ve duygu olarak gerilemesini engeller; dolayısıyla parti, ümmeti kültürlendirmeye ve onu küresel hayat arenasına sevk etmeye dayalıdır.

Bugün İslam ümmetinin bu temel üzerine kurulmuş olan ve İslam akidesini uğrunda mücadele edilmesi gereken bir temel ve dava haline getiren partilere ne kadar da çok ihtiyacı vardır. أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَى تَقْوَى مِنَ اللَّهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ أَم مَّنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىٰ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ “Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir yarın kenarına kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateşine giden kimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” [Tevbe 109]

Evet, bugün İslam ümmeti, kafir Batı ülkelerinin ülkemizdeki planlarını uygulayan ve iktidar karşılığında devrim şehitlerinin kanlarının hakkını talep etmekten vazgeçen kafir Batı ülkelerinin ajanları Ulusal Ümmet Partisi ve onunla birlikte özgürlük ve değişim güçleri gibi sabit bir ideolojiye dayanmayan ve İslam ümmetinin kaygı ve özlemlerini taşımayan bu kırılgan partiler gibi olanları değil, kendisini bir asırdır acısını çektiği laik yozlaşmış faydacı kapitalist sistemin pençelerinden kurtaracak ve İslam ümmetini alemlerin Rabbinden gelen bir nizamla yönetecek birini aramaktadır. Zira onlar, mevcut askeri yönetimin aksine sivil bir devlet kurulması çağrısını sürdürüyorlar ve bu ise İslam ümmetinin evlatlarının umut ve özlemleriyle çelişmektedir. وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ “(Rasulüm!) Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma!” [İbrahim 42] Dolayısıyla ister sivil, ister askerî olsun aralarında hiçbir fark yoktur. Zira her ikisi de yozlaşmış kapitalizmin rahminden doğmuştur!

Kafir Batı’nın bize meşru gösterdiği demokrasi, uzaktan yakından İslam’la hiç alakası olmayan kafir bir sistemdir. Aksine demokrasi, külliyatlar, cüziyatlar, gelmiş olduğu kaynak, ondan çıkan akide, üzerine dayandığı temel ve getirmiş olduğu fikir ve sistemler bakımından tamamen İslam’a aykırıdır. Bu nedenle Müslümanların onu alması, uygulaması ve ona çağırması kesinlikle haramdır. أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ “Yoksa cahiliyye hükmünü mü arıyorlar? İyi bilen bir toplum için Allah’tan daha iyi hüküm veren kim olabilir?” [Maide 50]

Sivil hükümete davet, batıl bir davettir. Zira Sudan halkı daha önce bunu üç kez denemiştir. O halde denemiş olan kim dener ki?!

Açıkça diyorum ki ey Sudan halkı: Umut, sabit adımlarla yürümeye karar veren ve on yıllardır Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için ümmet arasında ümmetle birlikte çalışan Hizb-ut Tahrir’de yatmaktadır. Allah’tan bir an önce vaadini gerçekleştirmesini niyaz ediyor ki böyle yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlansın.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Sadık Ali Musa (Ebu Muhammed)