Haber-Yorum

Amerika’nın Politikaları ile Türkiye’nin Politikaları Arasında

Müslümanların Kanları Dökülüyor ve Hayati Davaları Zayi Ediliyor

Haber:

ABD’nin eski Suriye özel temsilcisi James Jeffrey, ABD’nin kuzeydoğu Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) milisleri tarafından kontrol edilen bölgelerde bir Kürt devleti kurma niyeti olmadığını vurguladı.

Jeffrey, ABD’nin Kürt “SDG” milisleriyle olan ilişkisinin “taktiksel, arızi ve geçici” olduğunu ifade etti. (ed-Dorar eş-Şamiyye).

Yorum:

Kürt devleti kurma meselesi de diğer meseleler gibi yüzyıllardan beri İslam beldelerini kasıp kavuran fikri ve kültürel işgalin kalıntılarından doğan meselelerden biridir. Zira her türlü milliyetçilik fikri, siyasi bir akide olması vasfıyla İslam akidesini, fikir ve mefhumların üzerine inşa edildiği ve kendisinden nizam ve kanunların fışkırdığı yegâne fikri bir temel haline getiren fikri ve siyasi bilincin yokluğunun bir sonucu olarak, o dönemde kalplerini dolduran zehirli fikirlerden biri olarak Müslümanların zihinlerini işgal etti. Dolayısıyla bu fikir, İslam Devleti’nin ortadan kaldırılmasına ve parçalanmasına büyük katkı sağladı. Böylece bu esas üzerine birçok ülke, milliyetçilik daha sonra da vatancılık esası üzerine İslam Devleti’nden ayrılmış ve Müslüman ve gayrimüslim Kürtler de bugüne kadar bu yolu izlemişlerdir.

Geçen seksen yıl boyunca Türkiye, Irak ve Suriye’de bağımsız bir devlet veya özerklik kurmaya yönelik herhangi bir Kürt girişimi, uluslararası bir kararın olmaması ve Amerika’nın da kendi yörüngesindeki ülkeleri düşmanlaştıracak bir Kürt devleti kurma niyetinin olmaması nedeniyle ortadan kalktı. Dolayısıyla Amerikan kuvvetlerinin kuzey Suriye’deki bazı bölgelerden çekilmesi, Türk kuvvetlerinin buraları işgal etmesine yol açmak için olduğunun açık bir kanıtıdır. Ayrıca uluslararası toplumun ve Amerika’nın, eski Irak Kürdistanı'nın bölünmesini reddetmesi, bunun canlı bir tanığı ve göstergesidir.

Amerika, sözde “teröre karşı savaşında” Kürt örgütlerini kullanmaya ve istismar etmeye çalışıyor ve bunun için de DAİŞ örgütünü bahane ediyor.

Aynı zamanda Türkiye rejimi de, ulusal güvenliğini sağlamak ve Şam tiranı ile herhangi bir gerçek savaş başlatma girişimini engellemek için bağlantılı grup sisteminin liderlerini kullanmaya ve onları istismar etmeye çalışıyor. Dolayısıyla Amerika’nın politikaları ile Türkiye’nin politikaları arasında, Müslümanların kanları dökülüyor ve kâfir devletlerden kurtulmayı, nüfuzunun ortadan kaldırılmasını, mücrim rejimin tüm sütunları ve sembolleriyle devrilmesini ve onun enkazı üzerine de Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde İslami yönetimin kurulmasını temsil eden devrimlerinin sabitelerini gerçekleştirme noktasındaki hayati davaları da zayi ediliyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed Abdulvahhab - Suriye