- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ürdün’ün, Yahudilerin Filistin Halkına Yönelik Saldırılarını Kınaması, Gözlere Kum Serpmekten İbarettir!
Haber:
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, sonuncusu Cenin şehrine yapılan saldırı olmak üzere Yahudilerin işgal altındaki Filistin şehirlerine yönelik devam eden saldırılarını kınadı.
Bakanlık, Yahudi varlığının tüm tek taraflı önlemleri durdurması, Filistin şehirlerini bu tekrarlanan ve sürekli yapılan saldırılardan koruması ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca işgalci bir güç olarak yükümlülüklerine bağlı kalması gerektiğini vurguladı. (Amman-Filistin Medya Merkezi, Uyarlanmıştır).
Yorum:
Ürdün rejiminin uymakla yükümlü olduğu uluslararası hukuk, kâfir Batı’nın desteğiyle Filistin topraklarına ayak basan Yahudiler için konulan hukukun aynısıdır; nitekim kâfir Batı,Amerika’nın on yıllardır gerçekleştirmeye çalıştığı iki devletli çözüm temelinde Filistin topraklarının %78’den fazlasını Yahudiler için tanıyor.
Batıl üzerine bina edilen de batıldır; bu yüzden uluslararası hukuku ihlal ettiği ve Amerika’nın iki devletli çözüm projesini baltaladığı gerekçesiyle saldırıları kınamak batıl olup Filistin’in bir an önce kurtarılmasını vacip kılan ve bu gaspçı varlıkla ilişki kurulmasını haram kılan şeriata aykırıdır. Ayrıca kınama ve eleştirinin, Mescid-i Aksa’nın vesayetine sahip olduğunu iddia eden ve ordusu, Onur Savaşı’nda muhteşem fedakarlıklar ve kahramanlıklar gösteren bir devlet tarafından olmaması gerekir!
Ürdün halkının birinci düşman olarak gördükleri Yahudi varlığına karşı tutumu, Onur Savaşı’nın anısının üzerinden biraz zaman geçmiş olsa da normalleşenlerin koşturmalarıyla sarsılmayacak ve Yahudi varlığı yok oluncaya kadar sakinleşmeyecek şekilde sabit olmalıdır. Zira bu savaş, Yahudi varlığıyla mücadelede gururlu ve onurlu konumlarının sadece savaş ve cihat yoluyla olabileceğini ortaya koymuştur.
Allahu Ekber haykırışlarının yükseldiği o şahit olunacak gün mutlaka gelecektir. Zira bu, yalan çıkması mümkün olmayan kesin bir tehdittir. Nitekim Sadıkul Masduk Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şöyle buyurmuştur: لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ، حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِيٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ “Sizler Yahudilerle muhakkak savaşacak ve onları öldüreceksiniz! (Savaş o kadar şiddetli olacaktır ki), hatta taş: “Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahudi’dir! Gel de onu öldür!” diyecektir.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Ömer Muhammed