- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kırgızistan’daki Özel Servisler, Davet Taşıyıcılarını Tutuklamaya Devam Ediyorlar!
Haber:
Vesti.kg sitesi 15 Mart’ta yayınladığı bir raporda şunları bildirdi:Yasaklı olan dini hareketlerin takipçilerinin yasa dışı faaliyetlerini önlemek ve bastırmak için alınan tedbirler kapsamında Kırgızistan Ulusal Güvenlik Devlet Komitesi, aşırılık yanlısı bir örgüt olan Hizb-ut Tahrir İslami’nin sözde kadın kanadının gizli faaliyetlerini ortaya çıkardı.
S.T, M.C ve M.N’nin gözaltına alındıkları ve Devlet Ulusal Güvenlik Komisyonu Gözaltı Merkezinin geçici gözaltı tesisine transfer edildikleri belirtildi.
Bu arada yasaklı aşırılık yanlısı dini örgütlere karışan diğer kişileri tespit etmek için soruşturma ve operasyonel önlemler devam ediyor.
Yorum:
Müslümanların evlerinin aranmasına ve Müslüman kadınların tutuklanmasına yönelik operasyonlar, bir kez daha yetkililerin İslam’ın ve Müslümanların çıkarlarına hizmet etmediğini, aksine Batı ve Kremlin tarafından temsil edilen yabancı ajanlara hizmet ettiklerini kanıtlıyor.
Ülkedeki Müslümanlara yapılan zulüm yeni değildir. Nitekim Kırgızistan’da iktidara gelen herkes bir şekilde İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşıyorlar. Zira Allah’a olan düşmanlıkları, onları rezilliğe ve zillete sürüklüyor. Ancak bu yöneticilerden hiçbiri, ülkenin daha önceki yöneticilerinin acı deneyimlerinden ders çıkarmadı.
“Kırgız Cumhuriyetinin” 30 yıllık varlığı boyunca, Sadır Caparov bizzat Kırgızistan’ın altıncı Cumhurbaşkanı oldu. Nitekim İlk Cumhurbaşkanı devrimden sonra Rusya’ya kaçtı, ikinci Cumhurbaşkanı devrimden sonra Belarus’a kaçtı, dördüncü Cumhurbaşkanı görev süresinin bitiminden sonra hüküm giyip hapse atıldı ve beşinci Cumhurbaşkanı da bir başka devrimin ardından iktidarını kaybetti. Şimdi Caparov’un akıbeti de onlar gibi olabilir; zira Allah’a ve Müslümanlara düşmanlık yapan tiranların akıbeti budur.
Hizb-ut Tahrir, Kırgızistan’da çalışmasına başladığından beri zorlu bir süreçten geçti. Zira her gelen başkan, Hizbin gençlerine yönelik zulümden payına düşeni yaptı. Nitekim bir yanda ekonomik baskılar, iş ve geçim kaynaklarından mahrumiyet varken diğer yanda ise tutuklamalar, hapishaneler, şehitler ve yetimler olmaktadır. Ancak bunların hiçbiri Hizbin gençlerini daveti taşımaktan alıkoyamadı.
Gördüğümüz gibi İslami hayatı yeniden başlatma daveti sadece erkekler tarafından değil, kadınlar tarafından da yapılır oldu. Zira tiranların zulümlerine rağmen, dağların yüklenmekten çekindikleri ve Peygamberlerin yaptıkları bu ağır ameli ülkedeki iffetli Müslüman kadınlar yüklendiler. Bu yüzden iffetli Müslüman kadınlar, sadece ocağın ateşini yakan eşler ve anneler değil, aynı zamanda İslami davetin de taşıyıcılarıdırlar.
Allah’ın rızasını umarak ve Allahu Teala’ya güvenerek Kırgızistan’daki Müslüman kadınlar da Nübüvvet Minhacı üzere İslami hayatı yeniden başlatmak için hiç bıkıp usanmadan çalışmaktadırlar. Allah’tan bunu yakınlaştırmasını niyaz ediyoruz: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eldar Hamzin