Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Bahreyn İle Irak Arasındaki İhtilaf

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Bahreyn İle Irak Arasındaki İhtilaf
Ulusal ve Mezhepsel Düşüncenin İslam Düşüncesine Aykırı Olduğunu Teyit Ediyor!

Haber:

Bahreyn Haber Ajansı bugün yani Salı günü yaptığı açıklamada, Bahreyn Dışişleri Bakanlığı’nın, Irak Maslahatgüzarı Moayad Ömer Abdul Rahman’ı “defalarca diplomatik normları ihlal ettiği için” çağırdığını söyledi. Resmi Medya Organları, Abdul Rahman’ın “Bahreyn Krallığı’nın iç işlerine karışması” nedeniyle fazla bir ayrıntı verilmeden resmi bir protesto notası aldığını aktardılar. (An-Nahar Gazetesi, 28/03/2023).

Yorum:

Anlaşmazlığın detayları henüz basına sızdırılmamış olsa da ancak şunu sormalıyız; neden Bahreyn, başka bir Arap ülkesinin temsilcisinin kendisine yönelik konuşmasını, müdahale etmesi uygun olmayan “iç mesele” olarak görüyor? Peki Bahreyn, bu konuşma İngiltere gibi Batılı bir ülkenin Büyükelçisi tarafından yapılmış olsaydı bunu “özel bir iç mesele olarak mı” görecekti yoksa “efendilerin köle hakkındaki bir meselesi olarak mı” görecekti?! Ama biz buna şaşırmayacağız; çünkü biz, zaten bu Arap yöneticilerin Batı’nın ajanları olduğunu biliyoruz. Nitekim onların konuşmalarını, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Medine-i Münevvere Vesikası’nda onayladığı şeylerle mukayese ettiğimizde çok büyük bir tuhaflık olduğunu görüyoruz; zira onda şu husus yazılıdır: وَإِنّ سِلْمَ الْمُؤْمِنِينَ وَاحِدَةٌ لَا يُسَالَمُ مُؤْمِنٌ دُونَ مُؤْمِنٍ فِي قِتَالٍ فِي سَبِيلِ اللّهِ إلّا عَلَى سَوَاءٍ وَعَدْلٍ بَيْنَهُمْMüminler arasında geçerli olan barış tektir; hiçbir mümin Allah yolunda girilen bir savaşta diğer müminleri hariç tutarak bir anlaşma imzalayamaz; anlaşma ancak müminler arasında eşitlik ve adalet çerçevesinde yapılacaktır.” Bu arada Arap yöneticileri, özellikle İslam ümmetinin birliği söz konusu olduğunda bölüp parçalamaya yönelik bir unvana sahiptirler.

Evet, Arap yöneticiler okul müfredatına pek yardımcı olamadılar; çünkü müfredat, vatan sevgisi ve vatan bağının kutsallığı gibi yalanlarla dolup taşsa bile onların yaptıklarını asla örtemez. Evet, aptallıkları yüzünden farklı, gösterişli ve çekici isimlerle tahtlarını pekiştirmek için koydukları bu müfredat, bütün bir nesli Sykes-Picot hangarlarını savunmanın görevleri olduğuna ikna etmeye çalışarak onlara hiç hizmet etmedi. Keşke kavmim, ulusal bağ olarak iddia ettikleri şeyin, İslam bağına ve İslam ümmetinin vahdetine aykırı olduğunu bilmiş olsalardı.

İslam ümmetinin hızlı bir şekilde sömürgeciliğin fikri işgal ve Müslümanların ülkelerindeki nüfuzunu devam ettirecek ajan yöneticileri dikmesi gibi getirmiş olduğu her şeyi iptal etmesi ve Batı’yı yok edemese de yeniden kendi yurduna göndermesi gerekir. Bu da ancak Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin kurulmasıyla olacaktır.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَيَنصُرَنَّ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌAllah (Kendi dinine) yardım edenlere muhakkak yardım edecektir. Kuşkusuz Allah güçlüdür, mutlak galiptir.” [Hac 40]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nizar Cemal

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER