Haber-Yorum

Ruveybida Konuştuğunda!

Haber:

Filistin Cumhurbaşkanlığı Resmi Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, gece işgalci makamların mübarek Mescid-i Aksa’daki tehlikeli tırmanışı ve Aksa’nın avlularında ve Eski Şehir (Kudüs)’ün ara sokaklarında vatandaşlara yönelik saldırıları noktasında uyarıda bulundu. Bu fabrikasyon tırmanışın asıl amacının, özellikle bugün mübarek Mescid-i Aksa’da namaz kılmak için biriken büyük kalabalığın ardından mübarek ayda atmosferi gerginleştirmek ve işleri şiddet sarmalına sürüklemek olduğunu söyledi. Ebu Rudeyne, bu provokasyonlardan işgal makamlarını sorumlu tuttu ve başta Amerikan yönetimi olmak üzere herkesin müdahale etmesi ve çok geç olmadan suç ve saldırılarını durdurması için işgal hükümetine baskı yapmaları talebinde bulundu. (Ma’an Ajansı).

Yorum:

İşgal güçleri özellikle son aylarda gençleri öldürerek, evleri yıkarak, Mescid-i Aksa’nın kutsallığını ihlal ederek suç ve provokasyonlarına devam ederken, gururlu ve kıskanç gençlerimizden en az birinin şehit olduğu haberini duymadığımız bir gün dahi geçmiyorken, Filistin yönetiminin liderlerinden ve Müslümanların başındaki yöneticilerden işgalcinin arkasını koruma, onun güvenliğini ve asayişinin sağlama görevleri dışında herhangi bir tepki görmüyorken, bunun ise ümmetin işgalcinin saldırılarına ve Müslümanların kutsallarını ve mukaddesatlarını ihlal etmesine yönelik tepkisinden dolayı düşmana uyarılarda bulunarak olması gerekirken…

Bugün işgal ordusunun, işgal polisinin Mescid-i Aksa’ya girmesini engellediği ve üzerine saldırmaya çalıştığı Müslüman bir genç kızı koruması nedeniyle Mescid-i Aksa yakınlarındaki Eski Şehir’de Müslüman bir gencin idamını açıklamasının ardından, evet bunun ardından; Cumhurbaşkanlığı Resmi Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne karşımıza çıkmış, işgal ordusunun Filistin halkına karşı işlediği suçların ciddiyeti konusunda efendilerini ve velinimetlerini uyarıyor. Dolayısıyla dinleyicinin ilk anda düşünebileceği gibi Filistin’in evlatlarının tertemiz kanları hakkında hiç endişe etmiyor. Dahası Ebu Rudeyne, hızlı bir şekilde asıl endişesinin işgalci devletin güvenlik atmosferinin bozulması olduğunu açıklıyor. Çünkü bu tür cürümler ümmetin öfkesini artırıyor; dolayısıyla gençler düşmanlarından intikam almak için ayaklanıyorlar; bu yüzden kendi sorunlarından ve iç karışıklıklardan muzdarip olan işgalci ülke için bu zor zamanda bölgenin alevlenip atmosferin bozulmasıyla Ebu Rudeynekrizlerine, yeni bir kriz daha eklemesini istemiyor; çünkü bu mübarek ayda ümmetteki imani duygular alevlenir ve bu canice eylemlere karşı ümmetin tepkisinin ne olacağı ve bu tepkinin nerelere kadar varacağı, kapasitesi, gücü ve sonuçları kestirilemez. Bu nedenle Ebu Rudeyne, ibadet ve iman ayı olan Ramazan ayında, ümmetin kışkırtılması ve bunun Yahudiler için vahim sonuçlara yol açabileceği noktasında düşmanı uyarıyor.

Ey Ebu Rudeyne! Sen ve otoritenin diğer adamları şunu çok iyi bilesiniz ki; işgalci sizin görüşlerinizi önemsemiyor ve sizin korkularınızı da paylaşmıyor. İslam beldelerinde sizin gibi sorumluluklarını yerine getirenler olduğu sürece işgalci, kendisini koruma, varlığını ve güvenliğini savunmadaki samimiyetinizden emin bir şekilde uyuyacağı gibi onun kibri, küstahlığı ve sizin samimiyetinize olan güveni, bu ümmetin Rabbine karşı azimli ve ihlaslı olması halinde dinine yardım etmek ve evlatlarının kanlarını korumak için harekete geçeceği hakikatine karşı gözünü kör etmektedir; oysa ümmet yakında güçlerini birleştirecek, kükreyecek, yöneticilerini ortadan kaldıracak, otoritesini geri elde edecek, ardından işgalciyi kökünden söküp atacak ve ajanlarını da derin bir uçuruma fırlatacaktır. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir. إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيداً * وَنَراهُ قَرِيباً “Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görmekteyiz.” [Mearic 6-7]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esma El-Cabe