Haber-Yorum

Sayıları Giderek Artan Müslümanların Artık Söz Sahibi Olmalarının Zamanı Gelmiştir

Haber:

“Global Muslim population” internet sitesine göre, dünyadaki Müslümanların sayısı iki milyarı aştı ve bu sayının toplam dünya nüfusunun yaklaşık %25’inden fazlasını temsil ettiğini açıkladı. Siteye göre İslam dünyanın en büyük ikinci dini olup İslam’ın yayılmasının tüm dünyadaki başka herhangi bir dinin büyümesinden daha hızlı olduğunu açıkladı.

Yorum:

Dünya genelinde Müslümanların sayılarının artış gösterdiğine ve Batılı ülkelerden ailelerin, bireylerin ve ünlülerin Müslüman olduğuna dair haberler, yürekleri ısıtmakta ve kalpleri sevinçle doldurmaktadır; nitekim Allah Subhanehu, tüm insanlığa gelen risaletlerin sonuncusu olsun diye Efendimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i İslam risaleti ile göndermiştir. Zira Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ “Biz seni ancak âlemlere rahmet olsun diye gönderdik.” [Enbiya 107] Ve yine şöyle buyurmuştur: وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا كَافَّةً لِّلنَّاسِ بَشِيراً وَنَذِيراً “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Sebe 28] Dolayısıyla insanları içinde bulundukları sıkıntı ve meşakkatten kurtarsın, onları kula kul olmaktan insanların Rabbine ibadet etmeye, dünyanın darlığından dünya ve ahiretin genişliğine ve dinlerin zulmünden İslam’ın adaletine kavuştursun diye O’nu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) İslam ile göndermiştir.

İslam’ın bu yayılışı, İslam’ın ve tüm dünyadaki Müslümanların maruz kaldığı tüm kısıtlamalara, çarpıtmalara ve savaşlara rağmen gerçekleşmiştir; ancak Allah, onların tuzaklarını başlarına geçirmiş ve insanların İslam’a girmelerini engelleyememişlerdir. وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ “Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.” [Enfal 30] Dolayısıyla bu rakamlar, insan yapımı ideoloji ve kanunların, insanlara ruhi boşluktan, yozlaşmadan ve sefaletten başka bir sunmadığı anlamına gelmektedir; bu da insanları, fıtratlarına uygun, akıllarına kanaat getiren ve yollarını aydınlatan şeyi araştırmaya sevk emiştir ki işte bunu da İslam’da bulmuşlardır.

Sayıları giderek artan Müslümanların artık söz sahibi olmalarının, liderliği üstlenmelerinin ve zayıflık ve aşağılanma aşamasından izzet ve güç aşamasına geçmelerinin zamanı gelmiştir; yine Müslümanların, tek bir devletin, tek bir bayrağın ve tek bir yöneticinin gölgesinde birleşmelerinin zamanı geldiği gibi insanlığın gemisini kurtuluş kıyılarına götürmelerinin ve onları insan yapımı rejimlerin altındaki zorluk ve sıkıntıdan kurtarmalarının zamanı da gelmiştir.وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-7]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Berâe Münasıra