Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Seccade Üzerinden Kızılca Kıyamet Koparılıyor Ama Allah’ın Hükümleri Ayaklar Altına Alınıyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Seccade Üzerinden Kızılca Kıyamet Koparılıyor Ama Allah’ın Hükümleri Ayaklar Altına Alınıyor

Haber:

Başkan Erdoğan kendisine hediye edilen seccadeyi göstererek “Bu seccade ayaklarla basılmak için değil. 15 Mayıs’ta inşallah şükür namazını bu seccadede kılacağız” dedi. (03.04.2023 Sabah)

Yorum:

Siyasi polemik, CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun seccadeye ayakkabılarıyla bastıkları görüntünün basına yansıması üzerine yaşandı ve halen de devam ediyor. Seccade, Amerikan yanlısı Erdoğan ile İngiliz yanlısı Kılıçdaroğlu arasında seçimlere kısa bir süre kala yaşanan siyasi çatışmanın bir aracı ve malzemesidir. Bunun dışında gerek Erdoğan ve gerekse Kılıçdaroğlu için dini değerlerin ya da sembollerin halkın dini duygularını çıkarları doğrultusunda kullanmaktan başka hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. İkisi de din istismarcısıdır. Erdoğan’ın, dinen hiçbir kutsallığı olmayan seccade üzerinden kızılca kıyamet koparması, seccadeye ya da dinin sembollerine değer verdiğinden değildir. Tam tersine Erdoğan’ın gözünde seccadenin, 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ağırlıklı olarak İngiliz yanlısı partilerle güçlü bir ittifak kuran Kılıçdaroğlu’nu din düşmanı olarak lanse etmekten, CHP’nin din düşmanlığı üzerinden oy devşirmekten ve tabanını konsolide etmekten başka hiçbir anlamı yoktur. Keşke fırtınalar kopardığı gibi Erdoğan nazarında seccadenin oy devşirmekten ve rakibini din düşmanı, kendisini din dostu olarak lanse etmekten başka bir anlamı olsaydı.

Zira eğer Erdoğan, dinin değerlerine ve sembollerine en ufak değer vermiş olsaydı, 20 yıllık iktidarı döneminde kapitalizme göre değil İslam’ın hükümlerine göre yönetir, Rusya, Çin, Amerika, Hindistan ve daha nicesi İslam ve Müslüman düşmanı ülkeler ile ilişkiler ve dostluklar kurmaz, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden, Kuran’ı Kerimi yakan Batılı ülkeler ile diplomatik ve ticari ilişkilerini keser, diplomatik misyonlarını ülkeden kovar, eli kanlı gaspçı Yahudi varlığının cumhurbaşkanını “Külliye”de kırmızı halılarla karşılamazdı.

Demek ki Erdoğan’a göre seccadenin “kutsallığı” yukarıdakilerin hepsinden ve daha nicesinden daha üstündür. Seccadeye ayakkabı ile basılması üzerinden kızılca kıyamet koparırken ya da martavallar havada uçuşurken kendisinin Allah’ın hükümlerine göre hükmetmeyerek Allah’ın sistemlerini ayaklar altına aldığını, vatanseverlik, milliyetçilik, özgürlükler ve demokrasi gibi düşüncelere saldıran Müslümanları cezaevlerine atarak bu gayri İslami fikirlere kutsallık atfettiğini herhalde unutuyor!

Erdoğan ya da Kılıçdaroğlu veya diğer politikacıların dinin hükümleriyle pek işi olmaz, ama işlerine geldiğinde de dinin hükümlerini istismar etmeyi çok iyi bilirler. Belki İslami gelenekten gelmediği için Kılıçdaroğlu bu konunun acemisidir, ama Erdoğan ise bu konunun piridir. Küfür hükümlerine İslami kılıf giydirmeyi pek iyi bilir. 15 Mayıs’tan sonra şükür namazı kılacağını söylemesi, bunun en iyi kanıtıdır. Oysa küfür hükümleri ya da İslam’a aykırı hükümler yerine getirildiğinde şükür namazı kılınmaz ya da secdesi yapılmaz.

Türkiye’deki Müslümanlar, muhtemelen dini söylemlerin ön plana çıkacağı seçimlerde şu ya da bu adaya oy kullanmaktan ziyade seçimleri boykot etmeli, iktidara hangi parti ya da kişi gelirse gelsin hayatlarında hiçbir değişiklik olmayacağını, ekonomik sefalet ve siyasi bağımlılığın olduğu gibi hatta daha da artarak devam edeceğini bilmelidir. Çünkü demokratik seçimler çökmekte olan sistemin ömrünü uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Onun için Müslümanların kurtuluşu demokratik seçimler değil, Kuran ve Sünnete göre hükmedecek olan Hilafettir. Hilafet dışında iktidara kim gelirse gelsin hayatımızda hiçbir değişiklik olmayacaktır.

وَمَنْ اَعْرَضَ عَنْ ذِكْر۪ي فَاِنَّ لَهُ مَع۪يشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اَعْمٰى“Kim benim zikrimden yüz çevirirse onun hakkı da dar bir geçimdir biz onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.” [Taha 124]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER