Haber-Yorum

Mefhumlar Altüst Olup Sapkınlık Hakim Olunca, Müslümanlar Kendi Ülkelerinde Yabancı Oluyor ve Gitmek Zorunda Kalıyorlar!

Haber:

Türkiye makamları Pazar günü, 138 Afgan göçmenin Türkiye topraklarına yasadışı yollardan girdikleri tespit edildikten sonra kendi ülkelerine sınır dışı etti.Anadolu muhabiri, Afgan göçmenlerin sınır dışı edilmesinin İstanbul Uluslararası Havalimanı’ndan kalkan bir uçakla gerçekleştiğini bildirdi.

Bu şekilde ülkelerine sınır dışı edilen Afgan göçmen sayısı 11 bin 124’e ulaştı.Bu yılın başından bu yana ülkelerine sınır dışı edilen düzensiz göçmen sayısı da 33 bin 789’a ulaştı. (AA)

Yorum:

İslam’ın mefhumlarını yok edip yerine küfür ve dalâlet kavramlarını koymanın sonucu işte budur; bu da Müslümanlarda dar görüşlülüğü, düşüncenin yok olmasını, bilakis vizyonsuzluğu üretti; Böylece Müslümanlar, Müslüman ile Müslüman kardeşini birbirinden ayıran bu tür adaletsiz kanunlara karşı sessiz kaldılar. Hatta Müslüman bir yere gidip orada ikamet etmeye karar verdiğinde, İslam oraya girip ikamet etme hakkı verdiği, dahası oradan çıkma hakkı da verdiği halde sanki bir hırsız, saldırgan ve gaspçıymış gibi onun ülkesinden kovulmasında ve sınır dışı edilmesinde bir sıkıntı görülmez oldu. Dolayısıyla دَعُوهَا فَإِنَّهَا مُنْتِنَةٌ “Onu (milliyetçiliği) terk edin çünkü o kokuşmuştur” tanımlamasının ardından bu, milliyetçilik, ırkçılık veya vatancılık temelindeki bağlılığın gerçek tanımıdır. الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez” tanımlamasına gelince; geldiği ülkeye veya mensubu olduğu milliyete bakmaksızın Müslüman ile Müslüman kardeşi arasındaki asli ilişki işte budur. Zira Müslüman ülkeler, sınırlar ve engeller olmaksızın Müslümanlara aittir; ama bir Müslüman, kendi isteğine göre kayıtsız şartsız genel olarak bir ülkeden başka bir ülkeye gitmesinin ardından ve Müslümanlara hükmeden İslam’ın hükümleri ve onların eylem ve davranışlarını belirleyen de İslam’ın mefhumları olmasının ardından sınırlar kendi topraklarında dolaşmalarına engel olduğu gibi Afgan olan biri Anadolu’da, Filistinli biri Ürdün’de ve Suriyeli biri de Lübnan’da yabancı olmuştur… Böyle bir cehalet, gericilik ve zillet ne kötü bir şeydir.

Ne zaman?!

İslam dünyaya ne zaman egemen olacak * ve aramızda şafak yeniden ne zaman doğacak Kanımızın öfkesinden nasıl kaçacaklar * ve onları yok ederken nasıl yok edeceğiz

Yönetim olarak İslam’a ne zaman geri döneceğiz * sınırlar ilahi olarak ne zaman belirlenecek

Ukab Râyesi bir gün geri dönecek * Bayraklar gök kubbede dalgalanacak

Ya Rabbi bize ne zaman merhamet edeceksin * çünkü zayıflık ve tembellik bize zarar veriyor

Müslümanlar adaletsizliği kabul etmeyeceklerine söz verdiler * Korkunun ardından savaşları çok çetin olacak

Seferber olduklarında yavaşça kaçacaklar * zira onların adımları, demirden bir kararlılıkla onları harekete geçirecektir

Allah’ım, hangi toprakta ve hangi kökenden olursa olsun Müslümanları ifade eden İslami kimliğe geri dönmek için Hizb-ut Tahrir’e iktidar ver.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Esma El-Cabe