Haber-Yorum

Demokrasici Erdoğan!

Haber:

14 Mayıs seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, twitter hesabından yaptığı açıklamada, “14 Mayıs seçimlerinin kazananı Türk demokrasisi ve 85 milyon ferdiyle Türk Milleti olmuştur.

Türkiye, dün gösterdiği olgunlukla, dünyanın en ileri kültürüne sahip ülkelerden biri olduğunu göstermiştir.” (15.05.2023)

Yorum:

Gerek tek parti diktatörlüğü gerek askeri cunta gerekse de çok partili dönemlerin ortak söylemi demokrasi kazandı vurgusudur. Bu söylem; dönemler, partiler, iktidarlar, sistemler değişse de bir asırdır değişmeyen tek gerçektir! Teşbihte hata olmaz sözünden hareketle demokrasi tiyatrosunun senaristi kafirler, oyuncuları siyasi parti ve liderler, seyircileri ise toplumun tüm kesimleri maalesef. Önce bu toplumun olmazsa olmazı olan değerleri, gerçekleri, hakikatleri sulandırılarak itibarsızlaştırıldı. Sonrasında ise hiçbir değerimizle alakası olmayan başta yönetim sistemleri olmak üzere hayatımızın her meselesine yön veren çirkin nizamları, on yıllardır sahnelenen farklı oyunlarla topluma benimsetilmeye çalışılıyor. Siyasi parti ve liderlerin bir kısmı bu tiyatronun inanmış gönüllüleri iken bir kısmı ise paralı elemanlarıdır. Tabii herkes aldığına karşılık işinin hakkını vermeye çalışıyor!

Peki bu çirkin tiyatronun maskesini düşürmekle görevli âlimler ne yapıyor dersiniz? Maalesef büyük bir kısmı halkı saptırmak, gerçekleri ters yüz etmekle meşguller. Tek dertleri bu oyunun aktörleri olan parti ve liderlerin varlığını meşrulaştırmak. Açık naslara gözlerini kapatıp delil, usul, esastan uzak kaide ve akli kıyaslarla İslam’ın arkasından dolaşarak fetva çıkarma derdindeler. Kendileri saptığı gibi maalesef toplumu da cürümlerine ortak etmekteler.

İşte kendini İslam’a nispet eden yöneticiler de, bunlardan aldıkları fetvalarla daha bir pervazsız hareket etmekteler. Sabah akşam demokrasiyi ağızlarından düşürmedikleri gibi yapılan bu seçim amellerini de demokrasinin gelişimi açısından hayati bulmaktalar. İslam ahkamının ortadan kaldırıldığı ve yerine dikte edilen batıl demokratik sistemin ortadan kaldırılması için verilmesi gereken fetvalar demokrasinin varlığının devamına hizmet etmekte. Demokrasi mürekkebi ile yazılan fetvalar, hem sahifeleri, hem de zihinleri kirletiyor gel gör ki, kimin umurunda!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her seçimden sonra “demokrasi kazandı, ileri demokrasi” vurgusu ve 21 yıldır çıkardıkları tüm kanun ve yasalar da bu söylemin ameliyesidir. Yine özgürlükler kapsamında Müslümanlara birkaç meselede alan açması yaptıkları kirli ameliyelerin üstünü örtme çabasıdır. Sonuçta oyunlarını kusursuz oynayan yöneticiler, bunlara fetvalarıyla meşruiyet kazandıran “âlimler” muhasebe kültürü kaybolan toplum, bu cenderede hep kaybeden taraf olmasına rağmen hep kazandı olarak gösterilmekte.

Müslümanların gerçek kazancı ancak bu gayri meşru laik demokratik düzeni bu topraklardan bir an önce def etmekle olur. Müslümanların 14 asırdır uyguladıkları Hilafet’i isteme arzusunu, isteğini, kararlılığını en yüksek perdeden göstermesi ile olacaktır. Ve bu çalışmanın öncülüğünü yapan Hizb-ut Tahrir’e destek verme de, değişimin ilk adımı olacaktır. Müslümanlara iki şerden birini tercih etmek yakışmaz. Bir asırdır sahnelenen tiyatroya son verip tekrar Raşid-i Hilafet’in ikamesini sağlayarak hakkın rızasına ulaşabiliriz.

Ancak böylesi bir düzende, Allah Subhanehu ve Teâla razı oldu. Ümmet kazandı, yeryüzü felah buldu. Küfür kaybetti, Batıl zayi oldu diyebiliriz. Şüphesiz bu akıbet, inanan ve bunun mücadelesini verenler için yakındır.

 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet SAPA