- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Özbekistan ve Dünya Bankası!
Haber:
Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın internet sitesinde “Özbekistan Cumhurbaşkanı, reform programını ilerletmede Dünya Bankası ile geniş tabanlı bir ortaklığın önemine dikkat çekiyor” başlığı altında aşağıdaki haber yayınlandı: Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev 1 Haziran’da, Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya bölgesinin başkan yardımcısı Antonella Bassani’yi kabul etti.Yeni Özbekistan'da sosyal ve ekonomik reformların etkili bir şekilde teşvik edilmesi alanında Özbekistan ile Dünya Bankası Grubu arasındaki geniş ölçekli stratejik iş birliğinin daha da genişletilmesiyle ilgili konular tartışıldı. Görüşmenin başında Devlet Başkanımız, Antonella Bassani’yi yüksek bir göreve atanmasından dolayı içtenlikle tebrik ederek başarılar diledi… Dünya Bankası sağlık, eğitim, tarım, bankacılık, enerji, ulaşım, dijitalleşme ve benzeri alanlarda süregelen reformları desteklemektedir.
Ayrıca haberde, kadın ve genç istihdamına, sağlık reformlarına ve eğitime destek projelerine odaklanıldığı kaydedildi.
Yorum:
Aynı zamanda o zamanki Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya bölgesinin başkan yardımcısı Anna Berdy de, bu yıl 8 Mart’ta Özbekistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile hükümet ve parlamentonun üst düzey temsilcileriyle bir araya gelmişti.
Uluslararası Para Fonu gibi Dünya Bankası’nın da, sömürgecilik ve küreselleşme için Amerika’nın en önemli bir aracı olduğu bilinmektedir. Nitekim Dünya Bankası’nın teklifiyle yayınlanan bir kitapta şöyle geçmektedir: “ABD, Dünya Bankası da dahil tüm çok taraflı kuruluşları, Amerika Birleşik Devletleri’nin belirli amaç ve hedefleri için kullanılan dış politika araçları olarak görmektedir.” Dolayısıyla Amerika, bu bankada veto yetkisine sahip tek ülke olduğundan dolayı bu bankaya egemen durumda. Nitekim tanınmış ekonomi araştırmacısı Eric Toussaint şöyle diyor: “Dünya Bankası’nın kendisini yavaş yavaş ABD’nin etkisinden kurtaran devasa bir bürokratik kurum olduğu düşüncesi, aslında gerçeklikten çok uzak bir düşüncedir...”
Özbekistan Merkez Bankası’na göre Özbekistan, 1992 yılından beri Dünya Bankası üyesidir.Kapital.uz’un 2021 verilerine göre Özbekistan’ın Dünya Bankası’na olan borcu 3,7 milyar Dolara ulaşmıştır. Bu krediler ise kesinlikle faizli kredilerdir.Dünya Bankası, kredi vermek için birtakım şartlar koymaktadır. Tıpkı Dr. Muhammed Malkavi tarafından şu şekilde yazıldığı gibi: “Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu, kredi şartlarını koyan Yapısal Uyum Programları (SAP'ler) olarak bilinen programlar yoluyla baskılar uyguluyor.” Dünya Bankası’nın özelleştirme ve diğer faaliyetlerin yanı sıra oluşturduğu en büyük tehlike, toplumsal cinsiyet noktasındaki baskılarıdır. Bu ise haberde geçen şu sözlerden anlaşılmaktadır: “kadın ve genç istihdamına, sağlık reformlarına ve eğitime destek projelerine odaklanıldığı kaydedildi.” Ayrıca Dünya Bankası web sitesinde, “Dünya Bankası ve Toplumsal Cinsiyet Sorunları” başlığı altında şu ifadeler yer almaktadır: “Dünya Bankası Grubu, kadınların, erkeklerin, kız ve erkek çocukların tam ve eşit katılımı olmadan hiçbir ülkenin, toplumun veya ekonominin potansiyelini gerçekleştiremeyeceği veya 21. yüzyılın zorluklarına karşı koyamayacağı temelinde ilerlemektedir.” Dolayısıyla sitede, sağlıkta, çevrede, eğitimde, ekonomide, finansal ve dijital hizmetlerde toplumsal cinsiyet eşitliğine (cinsiyet eşitliği) güçlü bir vurgu yapılmıştır.
Amerika liderliğindeki sömürgeci kâfirler, toplumsal cinsiyet (cinsiyet eşitliği) ve CEDAW sözleşmesi denilen şeyler aracılığıyla Müslüman aileyi yok etmeye çalışıyorlar. Zira bu sömürgeciler, Tayland gibi koca bir ülkeyi fuhuş yuvasına çevirdiler!
Dolayısıyla Dünya Bankası ile iş birliği, ekonomide olduğu gibi diğer alanlarda da sadece felakete yol açacaktır.Bu, bizzat Batılılar tarafından bile kabul edilmektedir. Zira İngiliz gazeteci ve yazar Larry Elliott, The Guardian’da şunları yazmıştır: “Tabii Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu, sorunun kendi politikaları olduğunu kabul etmiyor. Hatta araştırmacılar, aslında Afrika’daki yoksulluğun ana nedeninin bu uluslararası kurumların olduğunu kanıtlasalar bile; çünkü Washington merkezli bu iki kurum, 1970’lerden bu yana Afrika başta olmak üzere dünyada eşitsizliğin ve yoksulluğun artmasından sorumlu politikaların ana mimarları olmuşlardır.”
Kısacası Dünya Bankası temsilcilerinin Özbekistan'ı ziyaret etmesi sebepsiz değil ve bu, yukarıda belirtilen iş birliği alanlarında açıkça görülmektedir.
Elbette Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi sömürgeci kurumların ve Amerika liderliğindeki efendilerinin baskı ve şiddetine bir son vermenin tek yolu, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurmaktır. Hilafet, Allah’ın izni ve lütfuyla yakında kurulacaktır.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan