Haber-Yorum

Gözetim ve Vergi (Tahsildarlığı) Arasında Ne Kadar da Büyük Bir Fark Vardır!

Haber:

Her yıl binlerce Ürdünlü mezun işsizler ordusuna katılıyor. (Arabic 21)

Yorum:

Görünüşte Ürdün devleti, yerel kimliğin Batı kültürüyle harmanlandığı melez bir eğitim oluşturmak için Batı deneyimlerini simüle eden birçok kalkınma planı ve konferanslar aracılığıyla eğitime hak ettiği önemi vermiştir; ama sonuç, icat edicilik ve yenilikçilik yeteneğine sahip şahsiyetlerin inşa edilmediği aksak ve kısır bir eğitim olmuştur. Zira ürettiği her şey, iyi okuryazarlardan oluşan ve en iyi ihtimalle de tüketim sınırını aşmayan belirli alanlarda devletin ileri teknolojisinden yararlanabilen ve ülkeyi yalnızca Batı’nın mallarının tanıtımının yapıldığı bir pazar haline getiren kalabalıklardan başka bir şey değildir. Bir de buna, diğer İslam beldelerindeki mevcut ülkelerde olduğu gibi devletin işleri kasıtlı olarak gözetmemesi ve üniversite mezunu çok sayıda gence uygun iş fırsatları bulmak için çalışmaması da eklenmelidir; zira şayet üniversite mezunları fikri ve pratik olarak hazırlandıktan sonra gayretleri ve enerjileri harekete geçirilmiş olsaydı, İslam ümmetini rakipsiz bir şekilde dünya liderliği tahtına oturtacak gerçek bir kalkınma gerçekleştirebilecek ve İslam ümmetinin serveti de temel ihtiyaçların karşılanması için kullanılacağı gibi aynı şekilde tüm tebanın lüks ihtiyaçları için kullanılacaktı; ama bu ümmetin en hayırlı gençleri, maişetlerini karşılamak için göç etmeye veya bilgi ve yetenekleriyle ilgili olmayan alanlarda çalışmaya zorlanmaktadır.

Devletlerin, dini hayattan ayırma akidesinden kaynaklanan vergilendirmesi ışığında insanları yoksulluk ve işsizliğe sürükleyen bu iç karartıcı gerçekliğin aksine Allah’ın izniyle yakında nuru zuhur edecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti, Müslüman olsun gayrimüslim olsun tüm tebaasının işlerini gözeten, nizamı tüm bireylerin tek tek tüm temel ihtiyaçlarını ve mümkün olan en üst seviyede de lüks ihtiyaçlarını karşılamayı garanti etmeye dayanan bir devlet olacaktır.

Ey Ürdün ve diğer ülkelerdeki halkımız: Sizin için, omuzlarınızdaki kapitalizmin ve onun araçlarının yükünü kaldıracak, sizleri kafir Batının boyunduruğundan kurtaracak, servetinizi ve zenginliklerinizi yağmaladığı ve kanlarınızı emdiği onlarca yıla son verecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet’ten başka bir kurtuluş yoktur. O halde onun muhlis askerleri ve muzaffer olmuş ensarları olun. İşte Hizb-ut Tahrir size, ayrıntılı metodu ve Allah’ın Kitabı’ndan ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinden alınmış tüm çözümleri içeren anayasa ile asıl nizamınızı sunmakta olup Allah’ın izniyle dar geçimlik, zulüm ve baskı gibi kapitalizmin ürettiği her şeye çözüm bulmaya muktedirdir. O halde bunun için çalışanlardan olun ki dünya ve ahirette izzet ve onura nail olasınız. وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ“Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar!” [Mutaffifîn 26]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Nasır – Ürdün