Haber-Yorum

İnsanların Aç Kalmalarının ve Sefalet İçinde Olmalarının Nedeni, Birleşmiş Milletler ve Onun Kapitalist Sistemidir

Haber:

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün Genel Müdür Yardımcısı Abdulhakim Elwaer, Arap bölgesi nüfusunun yüzde 30’unun açlık tehdidi altında olduğu konusunda uyarıda bulundu. Bir basın röportajında, özellikle büyük yerinden edilme vakalarının kaydedilmesiyle birlikte gerek Suriye gerek Yemen gerekse Sudan’daki çatışmalar nedeniyle bu oranın açlık tehdidi altında olduğunu açıkladı; bu da arazilerin ve tarımın terk edilmesine ve gıda sisteminin çökmesine yol açmaktadır. Sözcü, dünyada 800 milyon insanın her gün yemek yemeden uyuduğunu belirtti. (Yemen.net sitesi)

Yorum:

Hastalığı icat eden birinin, kendi çıkarı dışında ilaç üretmesi imkansızdır. Dolayısıyla sömürgeci Birleşmiş Milletler örgütlerinden bir örgütün, herhangi bir sorunu, bu çözümün kendi çıkarına olmaksızın köklü ve doğru bir şekilde çözmesi bir mucize olur! Çünkü örgütün ve organlarının dayandığı temel, diğer tüm değerlerden yoksun olan menfaatçiliğe dayanan batıl bir temeldir.

Açgözlü kapitalist sistem, tüm dünyayı, yüce değerleri ve yüce idealleri devirmeye sevk eden şeye yönlendirmekte, dahası kanaatlerini ve standartlarını değiştirmek için mefhumlarını da değiştirerek insanların yaşam sistemlerini ve yaşam tarzlarını alt üst etmektedir; bu da insanların, büyük ülkelerin sahip olduğu kapitalist şirketler tarafından kontrol edilen ülkelerindeki muazzam zenginliğe rağmen bugün olduğu gibi büyük bir yoksulluk içinde kalmaları içindir.

Büyük devletler, Allah Azze ve Celle’nin yeryüzünde yarattığı tüm dünyanın servetlerini ele geçirmek için çalışmakta ve ajan yöneticiler aracılığıyla nüfuz ederek doğrudan ya da dolaylı işgal yoluyla bunlar üzerindeki pençesini sıkılaştırmaktadır. Bu servetler üzerinde bir çatışmanın olması durumunda ülkeler, çatışan taraflardan biri için durum istikrara kavuşana veya aralarında Birleşmiş Milletler ve organlarının çatısı altında paylaşım gerçekleşene kadar yerel ve bölgesel araçlarla uluslararası siyasi-askeri bir çatışmaya girmektedir; oysa ana müsebbibi kendisi olduğu halde Birleşmiş Milletler ve organları, bugün bize açlık ve gıdasızlık konusunda uyarıda bulunmaktadır! Zira açgözlü kapitalist sistem, “gaye vasıtayı meşru kılar” ilkesinden hareketle ve “mülkiyet özgürlüğü” adı altında, herhangi bir vesileyle hedeflerine ulaşabilmeleri için bireylerine ve ülkelerine alanlar açmıştır; oysa İslam bunu haram kılmıştır. Zira İslam paraya sahip olmanın şerî nedenlerini belirlediği gibi paranın kenz edilmesini/stoklanmasını da haram kılmıştır; çünkü insan paranın halefi olup onun gerçek sahibi değildir.

Sudan, Suriye ve Yemen halkı bu durumda kalmaya devam edecek, hatta kendi çıkarından başka hiçbir şeye inanmayan bir sistemin altında durum daha da kötüleşebilir; dolayısıyla kapitalist sistem insanların hayatına tahakküm ettiği ve İslam Nizamı insanların hayatlarından ve yaşam tarzlarından uzak olduğu sürece, gelecek günlerde onları bekleyen daha kötü durumları olacaktır. Ama eğer Rablerinin kendilerinden razı olmasını ve onurlu bir yaşam sürmek istiyorlarsa yapmaları gereken tek şey, dinlerine geri dönmek ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde aralarında dinlerini uygulanır bir hale getirmektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah el-Kadi – Yemen