Haber-Yorum

Amerika’nın Gazze’den Sonra İstediği Şeyi Gerçekleştirmesini mi İstiyorsunuz?!

Haber:

Devam eden Gazze katliamının ardından Müslüman orduları harekete geçmedi, aksine Yahudi varlığını desteklemek için iki Amerikan uçak gemisi ile İngiliz ve Avrupa savaş gemileri harekete geçti.

Yorum:

Her şeyden önce diyoruz ki: Gazze’nin az sayıdaki kahraman mücahitleri, Fas’tan Endonezya, Türkiye, Ürdün ve Mısır’a kadar İslam ümmetinin halklarının büyük ve eşi benzeri görülmemiş bir şekilde harekete geçirmeyi başardılar. Bu ise başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Filistin’i çevreleyen ülkelerin yöneticilerini korkuttu; zira bu açıkça ortaya çıkan ezici atmosfer, Gazze’deki kardeşlerine yardım etmesi için orduların harekete geçmesini, hatta özellikle komşu olan Lübnan, Ürdün ve Mısır halkından, aynı şekilde Suriye, Irak ve Türkiye’den, hatta İran’dan bile mübarek Filistin halkına yardım etmek için cihat etme gücü olan herkesin üzerine farz olan görevini yerine getirmek amacıyla insanlara sınırların açılmasını talep etmeye başladılar.

Peki bu ülkelerdeki yöneticiler, üzerlerine düşen görevi yaptılar mı?! Amerika’nın ajanları olmaları, hatta alemlerin Rabbinin emrine muhalefet etmeleri pahasına Amerika’nın emirlerine muhalefet etme konusundaki acizlikleri ve isteksizlikleri nedeniyle bunu onlardan beklemiyoruz!

Evet bizler, bu ajan ve hain olan Ruveybida yöneticilerden ne barışta ne de savaşta hiçbir hayır gelmeyeceğini biliyoruz; çünkü onlar, Amerikalı efendilerinin bizim ülkemizdeki muhafızlarıdırlar. Bu nedenle onlar, şayet Amerika’yı memnun edecekse insanları öldürmeye, onları aşağılamaya, boyun eğdirmeye ve yerlerinden etmeye hazırdırlar!

Amerika ve onun ajanları olan İslam beldelerindeki yöneticiler Gazze’deki kahraman mücahitlerden korktular; çünkü kahraman mücahitler, Yahudi varlığının korkak ordusuna yapmak istedikleri şeyi yapmayı başarınca tahtlarını koruyan orduları utandırdılar ve birkaç saatlik gerçek ve kasıtlı bir cihatla kırılgan Yahudi varlığını sarstılar. Bunun ardından hemen insanlar, önce Filistin’i çevreleyen ordular ile tüm isim ve meşrepleriyle savaşçı örgütlerin rolünü sorgulamaya başladılar, hatta daha sonra Türkiye ve İran’daki güçlü ordular ile bunların dışındaki Müslüman orduların rolünü de sorgulamaya başladılar.

Amerika, olayları kendi çıkarları ve Yahudi varlığının lehine istismar etmek için güçlü ve hızlı bir şekilde harekete geçti; zira başta Türkiye’nin yöneticisi Erdoğan olmak üzere Arap ve Arap olmayan yöneticilerden oluşan ajanları aracılığıyla iki devletli çözümü yeniden ortaya attı. İran’ın yöneticileri ise Filistin halkı için adil bir çözüm talep ettiler! Yani cihat çağrısı yapan tüm saptırıcı medyaya rağmen aynı şeyi yapıyorsunuz; şayet doğru sözlü olsaydınız önce Kudüs Gücü’nü gönderir ve Filistin’e komşu olan ordulardan, iddia ettikleri gibi kurtuluş için olmasa bile en azından yardım etmek için harekete geçmelerini talep ederdiniz.

Ama görüyoruz ki Amerika, İslami sokağın hareketlenmesinden ve kaynamasından sonra işler kendisi için daha tehlikeli hale gelmesin diye herkesten, herhangi birinin müdahalesi olmaksızın çözümlerin sadece Gazze ile ilgili basit meselelerle sınırlandırılmasını ve özellikle Lübnan’dan yeni cephelerin açılmamasını talep etmiştir.

Bu nedenle tüm açıklık, samimiyet ve içtenlikle mübarek Filistin’deki halkımıza diyoruz ki: Şüphesiz bu, harekete geçmeniz, kükremeniz, hain ajan rejimleri kökünden söküp atmanız ve daha sonra katılmak isteyen tüm mücahit savaşçılarla birlikte mübarek Filistin’i çevreleyen tüm cephelerden hareket etmeniz için elinize geçen bir fırsattır ki böylece bu, Yahudi varlığının acilen ortadan kalkması ve Allah korusun Amerika’nın Yahudi varlığının yöneticilerinden iki devletli çözüme karşı çıkanlara baskı yapmak amacıyla mücahitlerin cihadının meyvesini toplamak için istismar ettiği bir alternatifin olmaması için gerçek bir savaş olacaktır.

İslam ümmeti ve Amerika bir yarış içindedir; o halde ümmetiniz pahasına Amerika’ya yardım edenlerden olmayın, çok geç olmadan Allah’a sizde olan gizli hayrı gösterin ve siz de olan hayrı biz de gösterin. Peki bunu yapacak mısınız?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Cabir - Ürdün