- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Bosna’da Zulme Uğrayan Müslümanlar İçin Kullanılan “Güvenli” Sığınak Hilesi Gazze’de Yeniden Kullanılıyor
Haber:
13 Ekim’de Yahudi varlığı, kapsamlı bombalama kampanyaları hızlanmadan önce Gazze sakinlerine, bölgenin kuzeyini terk etmeleri ve güneye taşınmaları için 48 saatlik bir süre verdi. 14 Ekim’de BBC, siviller için güvenli çıkış olarak kabul edilen yolların, Müslümanlar arasındaki kurbanların sayısını artırmak için bir hileyle aktif olarak hedef alındığını doğruladı. Aynı zamanda bu, halen sahada olan gazetecilerin elektronik sosyal medya haberleriyle de teyit edildi. BBC haberinde şunlar da belirtildi: “Kuzey Gazze’den uzaklaşırken arabalarına düzenlenen saldırıda kadın ve küçük çocukların öldürüldüğü teyit edilmiştir. Olay yerinden alınan fotoğrafların analizi, ölenlerden bazılarının iki ila beş yaşları arasında olduğunu gösteriyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplu tahliye çağrısının son derece tehlikeli olduğunu söyleyerek insani yardımın gelmesi yönünde çağrıda bulundu. Geçen hafta sonu Hamas savaşçılarının sivillere ve askerlere saldırmak için sınırı geçmesi sonucu “İsrail”de 1.300’den fazla kişi hayatını kaybetmişti. “İsrail”in Gazze’ye düzenlediği bombalı saldırıda 2200’den fazla kişi hayatını kaybetti ve tüm konut binaları yerle bir edilerek aileler yok edildi ve hala bu binaların içerisinde insanlar var.”
Yorum:
Ümmet, 1995 Bosna savaşında Srebrenitsa’nın düşmesi sırasında insanlara, BM tarafından belirlenen “güvenli limanlara” gitmelerini tavsiye eden küresel “barış güçlerinin” İslam ümmetine ihanet ettiğini hatırlamalıdır.Ancak bu ölümcül tavsiyenin, Müslümanları bir araya getirmeye yönelik bir tuzak olduğu ortaya çıktı ve Bosnalı Sırp düşman güçleri, BM’nin uluslararası barışı koruma yasalarını hiçe saydılar; zira sonuç olarak yetkililer, önlem olarak bölgenin güvenliğinin sağlanmasına yönelik destek taleplerine yanıt vermeye hazır değillerdi. Böylece Bosnalı Sırp güçleri, tek bir yerde toplanmış savunmasız Müslümanları istismar ettiler ve binlerce sivil erkek ve çocuklara yönelik sistematik toplu infazlar ve tecavüzler gerçekleştirdiler; bütün bu olanlara, orada bulunan ve putlar gibi duran BM askerlerinin bir müdahalesi olmadı.
Bugün Gazze’nin güneyine yapılan kitlesel göçle birlikte tam olarak aynı ihanete tanık oluyoruz; zira Müslümanların başındaki yöneticiler, arabalarında ve yaya olan ailelerin katledilmesini, kanlarının ve vücut paralarının sokaklara saçılmasını gördükleri halde putlar gibi izliyorlar. Bu ümmet, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Myanmar’da ve Yemen’de de Müslümanların toplu infazlarına tanık oldu. Politik kelime oyunları, “güvenli çıkış” terimi kullanıldığında hayatımıza kast eden bir oyundur! Bu yüzden bizim, bu yalan kalıpları iyi değerlendirmemiz ve liberal, demokratik ve kapitalist politikalara güven duyduğumuzda diplomasi oyununun nasıl bir delilik oyunu olduğu konusunda net olmamız gerekiyor. Nitekim bugün cenaze namazı, Mescid-i Aksa’da birkaç defa kılınan günlük namaz haline geldi. Şüphesiz kin ve ölümün sembolü, sadece Kur’an ve Sünnetin düşmanlarıyla yapılan barış görüşmeleri şeklinde gerçekleşecektir. Ama Hilafet Devleti’nde Müslümanların Halifesi, bırakın 75 yılı aşkın süreyi Filistin’deki zulmün varlığını kesinlikle bir gün bile kabul etmeyecektir! Dolayısıyla kuzeyden ayrılırken “güvenli yollarda” öldürülen çocuklar, kanlarını Şam beldesinin sokaklarını yıkamak için kullanmayacak olan muhlis bir liderliği hak ediyorlar. Bu yüzden İslam ümmeti, bu anın büyük sorumluluğu hakkında düşünmesi gerekiyor; çünkü bu an ahirette bize geri gelecek ve biz, hem insanlığa olan şahitliğimiz hem de hakkın Şeytanın putperestliğinin mezbahanesinde kurban olmaması için İslam’ın yeryüzündeki otoritesinin nasıl olması gerektiği hakkında sorguya çekileceğiz.
وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللهِ كَذِباً أَوْ كَذَّبَ بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءَهُ أَلَيْسَ فِي جَهَنَّمَ مَثْوًى لِّلْكَافِرِينَ “Allah'a karşı yalan uyduran yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalimi kimdir? Cehennemde kâfirlere yer mi yok!” [Ankebut 68]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed