- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Pakistan Yöneticileri Mescid-i Aksa’yı ve Filistin Halkını Yüzüstü Bırakıyorlar!
Haber:
17 Ekim 2023 tarihindePakistan Ordusu Halkla İlişkiler Birimi, Genelkurmay Başkanı başkanlığında düzenlenen 260. Kolordu Komutanları Konferansı'nda General Seyyid Asim Munir’in, Filistin halkının “Pakistan halkı tarafından tam bir diplomatik, manevi ve siyasi desteğe sahip olduğunu” söylediğini bildirdi.
Yorum:
Pakistan halkı, Gazze’deki Siyonist kuşatmadan ve onun hiçbir ağaç veya taş bırakmadan canice bombalamasından bu yana, sabırsızlıkla silahlı kuvvetlerinden gelecek şaşırtıcı bir tepkiyi bekliyor; nitekim on iki gün boyunca Silahlı kuvvetler saflarında büyüyen öfkenin ardından nihayet ordu liderliğine, Pakistan silahlı kuvvetlerinin tavır alması için baskı yapıldı. Ancak nükleer silaha sahip ordu liderliğinin bu çok zayıf tepkisi hayal kırıklığına uğrattı! Dolayısıyla ordu bu tutumuyla, basitçe mazlumları korumayı, yardım etmeyi ve kurtarmayı reddettiği gibi zalim Yahudi varlığını cezalandırmayı da reddetti. Aslına bakılırsa diplomatik, manevi ve siyasi destek, ne besleyen ne de açlığı gideren bir destek olup Filistin halkının güvenliğine yönelik askeri saldırının sona ermesini sağlamayacak veya geciktirmeyecektir.
Pakistan askeri liderliğinin uyguladığı kontrollü politikası, sadece Yahudi varlığının Filistin halkına yönelik baskısını güçlendirmeye yol açacaktır.Ordu komutanlığının açıklamasından birkaç saat sonra üzerimize gökten yıldırım gibi inen korkunç bir hatırlatma geldi; zira Yahudi varlığı Gazze'deki El-Ahli Hastanesi’ni bombalayarak yüzlerce kadın ve çocuğu öldürdü.Bu vahşi saldırının ardından askeri yönetim hâlâ Gazze halkının, bu şeytani varlığa karşı sadece diplomatik, manevi ve siyasi desteğe ihtiyacı olduğuna mı inanıyor acaba?!
Dünyanın altıncı büyük ordusuna, Kur'an-ı Kerim hafızı olan terfi ettirilmiş dört yıldızlı bir general liderlik ediyor, ordunun başına bir sıkıntı, zillet ve ümitsizlik geldiğinde her fırsatta Allah Subhanehu ve Teala’nın Kitabı’ndan ayetler okuyor; bu da onların birçoğunu emekliliği beklemeye zorluyor. Peki bu komutan şu ayeti de hatırlıyor mu acaba: وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيّاً وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيراً “Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!" diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” [Nisa 75] Yoksa bu ayeti unuttu mu ya da unutmuş gibi mi yapıyor?! Peki silahlı kuvvetlerin liderliği, neden maneviyatlarını canlandıracak, onlara Allah’ın düşmanlarına karşı zafer kazanma veya Allah yolunda ölme fırsatı verecek olan Selahaddin’in izinden gitmek isteyen subayları engelliyor?!
Allah Subhanehu ve Teala’ya itaatsizliğin temel nedeni, ulus devlet mefhumu üzerine kurulu Batılı dünya düzenine teslim olmaktır; zira Batılı dünya düzeni, Mısır, Ürdün, İran, Türkiye ve Pakistan ordularının mübarek Filistin topraklarının her bir karşını kurtarmaları için derhal seferber olmasını engelliyor. Bu arada askeri liderliğin görevi, mevcut uluslararası sistemi terk edip ulus devlet sistemine meydan okumaktır. Dolayısıyla herhangi bir askeri liderlik, hem mevcut durumuna hem de kıyamet günündeki durumuna bakmalıdır. Ayrıca tüm ümmet, silahlı kuvvetlerin seferber edilmesi çağrısında bulunmalıdır. Şayet mevcut herhangi bir liderlik icabet ederse, mazlumların duasına ve ahirette de büyük bir mükâfata nail olacaktır; yok eğer icabet etmezse, mazlumlar ona lanet edecek ve Allah’ın da şiddetli azabına mazhar olacaktır. Bu nedenle mevcut tüm liderliklerin, mazlumun duasından korkması gerekir. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: واتقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ فَإِنَّهُ لَيْسَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ اللهِ حِجَابٌ “Mazlumun (bed)duasından korkun, çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur.” [Buhari rivayet etti.]
Ey Pakistan silahlı kuvvetlerindeki subaylar!
Şu anki liderliğiniz, tüm gücüyle değerlendirmesi gereken altın bir fırsata sahiptir ve tarihin akışını değiştirme ve adının Selahaddin’in adının yanında anılma fırsatına sahiptir. Eğer herhangi bir liderlik bu fırsatı yakalarsa onun emri altında savaşın, aksi takdirde onu kaldırıp atın ve onun yerine bunu yapacak başka bir liderlik getirin. Şunu iyi biliniz ki, aranızda Gazze’deki durumdan dolayı gözleri yaşla dolu olan ve kalpleri savaş onuru için yanıp tutuşan güzel adamlar hiç de az değildir. Savaş başladı ama sizler düşmanla çatışmaya girmek için zaten çok geç kaldınız. O halde kışlalarınızda çakılıp kalmayın. Zira bu zaman, Allah Subhanehu ve Teala’nın rızasına nail olmak için harekete geçme zamanıdır. Şunu da bilin ki, şüphesiz Allah sizinle beraber olacaktır. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Şehzad - Pakistan