Haber-Yorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin Mitingi Düzenliyor

Haber:

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı 28 Ekim Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla ‘’Büyük Filistin Mitingi’’ düzenledi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Meclis grubunda yaptığı bir konuşmada: "Devletim istesin, milletim destek versin, şartlar da öyle gerektirsin, şayet Gazze’deki çocuklara kol kanat germek için füzeye karşı sapanla yola revan olmazsam namerdim." İfadelerini kullandı.

Yorum:

Filistin’in Gazze bölgesinden küçük bir grubun 7 Ekim’de gasıp Yahudi varlığı ‘’israil’’e vurduğu büyük darbenin arkasından gasıp Yahudi varlığının Gazze’ye yönelik giriştiği mezalim, soykırım ve katliamlar Müslüman halklar için bardağı taşıran son damla olmuştur.

Endonezya’dan, Pakistan’a, Yemen’den, Irak’a, Türkiye’den Ürdün’e, Mısır’dan Fas’a kadar bütün Müslümanlar ayağa kalkmış, camileri, mescitleri, sokakları ve meydanları doldurarak Filistinli kardeşlerini desteklemiş, onların yanında olduklarını göstermişlerdir.

Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerde Yahudi varlığının elçilik ve konsoloslukları önünde büyük katılımlı gösteriler yapılmış, işgalci Yahudi varlığı ile bütün ilişkilerin kesilmesi, diplomatlarının sınır dışı edilmesi, işgalci Yahudi varlığı ile savaş durumuna geçilmesi istenmiş, ordular Aksaya, Mehmetçik Gazze’ye çağrılarında bulunulmuştur.

Amerikan elçilikleri ve askeri üsleri ile NATO üsleri önünde protesto gösterileri düzenlenmiştir.

Daha öncekilerden farklı olarak devasa büyüklükteki halk hareketleri Amerika’yı ve özellikle gasıp Yahudi varlığını tanıyan, onunla normalleşen, onu koruyan ve ona karşı harekete geçmeyen bölge ülkelerindeki yöneticileri derin bir endişeye sevk etmiştir.

Müslüman halkların bu duyarlılığı ve özellikle “Ordular Aksa’ya” çağrıları karşısında yöneticiler de harekete geçmiş, ancak Yahudi varlığını orduları ile kahretmek yerine kendi halklarının önüne geçmek ve halklarını teskin etmek için seslerini yükseltmeye başlamışlardır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Büyük Filistin Mitingi’’ düzenlemesi ya da Devlet Bahçeli’nin Meclis grubunda ‘’füzeye karşı sapan’’ edebiyatı yapması bu kabildendir.

Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, yüzyıl önce Osmanlının parçalanması ve Müslümanların siyasi birliğini sağlayan Hilafetin ilgasıyla birlikte Hilafet coğrafyasında kurulan ulus devletler sonrasında ortaya çıkan ve son Gazze saldırısıyla daha da büyüyen Müslüman halklar ile yöneticileri arasındaki ayrışmayı ve derinleşen uçurumu asla kapatamayacaklardır.

Müslüman halklar kendileri gibi düşünmeyen, hissetmeyen bu yöneticilerin kendilerini temsil etmeyen tutumlarından artık bıkmış, yorulmuş ve nefret etmiştir.

Kendi hayatlarındaki pek çok sorunla birlikte Filistin sorununun kaynağının da bu yöneticiler olduğunu, Filistin’i değil işgalci Yahudi varlığını koruyan, ayakta kalmasını sağlayanın da bu yöneticiler olduğunu anlamışlardır.

Bu nedenlerle bu yöneticilerden kurtulmadıkça sadece Filistin sorununun değil, hayatlarındaki pek çok sorunun da asla kendi inandıkları, düşündükleri ve istedikleri gibi çözülmeyeceğini anlamışlardır.

Müslüman halklar, yüksek duyarlılığa sahip, kendileri gibi inanıp, kendileri gibi hisseden, kendileri talep etmeden sorunlarını çözen yöneticiler istiyor.

Müslüman halklar sadece Filistin için değil, dünyanın neresinde olursa olsun zulüm gören bütün Müslümanlara sahip çıkacak, koruyacak, onlara zulmedenleri ordularıyla şiddetli bir şekilde yakalayıp, cezalandıracak yöneticiler istiyor.

Müslüman halkların bu isteklerine cevap verecek olan ise yalnızca Raşidi bir hilafettir.

Müslüman halklar bunun için çalışmalıdır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Remzi Özer – Türkiye