Haber-Yorum

Gazze Katliamı: Batılı Kapitalist Değerler Sisteminin Çöküşüdür!

Haber:

BM yetkilileri, son çatışmalarda uluslararası insancıl hukukun ihlal edilmesinin akabinde Yahudi varlığının güçleri ve aralarında Hamas’ın da bulunduğu Filistinli gruplar tarafından işlenen olası savaş suçlarını araştırıyor. Şiddetin tırmandığı 7 Ekim’den bu yana her iki tarafın eylemleri, silahlı çatışmanın etkilerini sınırlamayı amaçlayan bir dizi kurallardan ibaret olan uluslararası insancıl hukukun ihlal edildiği iddiası nedeniyle inceleme altına alındı. Savaş sırasında hem “İsrail’in” hem de Hamas’ın savaş suçları işlediğinden bahseden Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri de benzer kaygıları dile getirdi.

Yorum:

Altı hafta süren barbar Yahudi katliamları, 6.000’den fazlası çocuk ve 3.500’ü kadın olmak üzere 14.000’den fazla insanın ölümüne yol açtı.Dünya, Batılı rejimlerin hiçbir zaman bağlı kalmadığı Batılı değer sisteminin ikiyüzlülüğünü bir kez daha hatırlatan bu soykırımı meşrulaştırma çabasına tanık olmuştur. Zira ABD liderliğindeki Afganistan ve Irak işgali sırasında yaşanan şiddet eylemlerinden kaynaklanan ölümlerin tam sayısını belirlemek hala zordur; terörizme karşı daha geniş küresel savaştan bahsetmiyorum bile. Nitekim ABD liderliğindeki Irak savaşı hakkında takip edilen raporlarda, en az 42.500 sivilin yaralandığı ve en az 210.090 sivilin öldürüldüğü belirtildi.

Kendini “insan hakları savunucusu” olarak tanımlayan ABD, maliye politikası, ırk ayrımcılığı, silah ve polis şiddeti ve servetin tekelleştirilmesi gibi “kronik hastalıklarla” doludur. Nitekim insan hakları ve adalet yasaları, çok şiddetli bir kaymaya tanık olmaktadır; bu da temel haklar ve “Amerikan halkının özgürlükleri” söyleminin azalmasına yol açmıştır. Zira Batılı hükümetler, bölgedeki kontrollerini koruyabilmek için masumların kanının akmasını meşrulaştıran tutumlara tutunmuşlardır. Aslında onlar, insan hayatına değer veriyormuş gibi görünüyorlar ama kendi çıkarları söz konusu olduğunda Gazze’deki durumda olduğu gibi insan hayatı çok ucuzdur.

Aynı şekilde Gazze krizi, gerek savaşla ilgili uluslararası yasaların gerekse Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, Avrupalı ​​sponsorlarının Müslüman ülkelerde işledikleri suçlardan sorumlu tutulmaları için asla çağrılmayacakları Batılı araçlar olduğunu kanıtlamaktadır! Ayrıca bu önyargılı imparatorluk mahkemesinin katılığı ve hoşgörüsü her zaman sponsorlarının çıkarlarına bağlı olacaktır. Bu yüzden Yahudi varlığı mübarek Filistin topraklarında Müslümanları katletmeye devam ederken Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin sessiz kalması hiç şaşırtıcı değildir

Ayrıca The Guardian, sekiz yıl önce “Kapitalizmin Sonu Başladı” başlıklı bir makale yayınlamıştı; şimdi onun bizzat öldüğü ortaya çıktı ancak sahipleri onun ölümünü ilan etmekten hicap duyuyorlar. Zira kendi uluslararası standartlarını ihlal etmeleri, dış politikalarındaki sömürgecilikleri, kadın ve çocuk haklarına saygı göstermemeleri, evet bunların tamamı sistemlerinin çöküşünün açık göstergeleridir. Bu yüzden bir kez daha dünyaya, özgürlükler, insan hakları ve terörizme karşı savaş çağrısı yapmaları imkansızdır; zira yozlaşmış fikri liderliklerinin iflasının gerçek göstergeleri ortaya çıkmıştır.

Artık İslam ümmetinin, insanlık için gerçek bir kurtuluş olması itibariyle İslam için çalışmasının zamanı gelmiştir. Bu ise Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet yeniden tesis edilinceye kadar fikri ve siyasi mücadeleye girmekle gerçekleşecektir; zira bu devlet, insanlığın tüm katil ve zalimlerinden hesap soracak olan bir devlettir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şaban Muallim - Kenya