Haber-Yorum

Riyad, Ne Zaman, Nasıl ve Neden Umman Denizi’nde (Arap Denizi) Bir Çıkış Yolu Talebinde Bulunmaya Başladı?!

Haber:

Sana’da günlük olarak yayınlanan es-Sevra Gazetesi 21 Ocak Pazar günü şu başlık altında bir haber yayınladı: “Suudi Bir Subay Tweet Attı: Umman Denizi’nde Bizim İçin Bir Çıkış Yolu Olmasının Zamanı Gelmiştir.” Tweet’te şöyle dedi: “Suudi Arabistan ordusunda tümgeneral olan Ahmed el-Fifi, X platformundaki bir blog yazısında şunları söyledi: Umman Denizi’nde bir haslet veya değerle bir çıkış yoluna sahip olmamızın zamanı gelmiştir.”

Yorum:

Bugünkü Müslüman subayların, siyasetçilerin ve liderlerin endişelerinin ve düşüncelerinin basitliğine bir bakın ve bunları, fetihten fethe koşan ve şehirleri fetheden selefleri Müslüman liderlerin düşünceleriyle bir karşılaştırın; zira selefleri, insanların fev fevc İslam’a girmeleri için İslam’ı taşımışlar, tevhit kelimesini yüceltmek için canlarıyla ve mallarıyla Allah yolunda cihat etmişler ve İslam ile hükmetmek için ülkeler fethetmişler; böylece mükafatları Allah katında yazılmış olup Allah da onları, genişliği yer ve gök kadar olan cennetlerine koyacaktır.

Bu subay ve onun gibilerin, bugün Gazze’de yaşananları nasıl görmezden geldiklerine bir bakın ve dün de Filistin’in kaybına neden olmuşlardı; çünkü onlar dünyanın lanetlerine bakıp ahireti unuttular.Necid ve Hicaz’ın, Filistin’le deniz sınırına sahip olduğunu biliyor musunuz?

Ahmed el-Fifi başını yukarı kaldırıp Filistin’de olup bitenlere bakıp endişelenmek yerine ayaklarının altına baktı ve asıl endişesi, Riyad’ın maddi kazançlar karşılığında İslam ümmetinin düşmanlarına petrol dağıtacağı Umman Denizi’nde bir çıkış yolu bulmak oldu!

Müslümanlar sivil ve askeri liderlerine bir baksınlar ve onların, İslam’ı temel direkleri ve itici güçleri olarak kabul eden ümmetlerinin ve onların hayati meselelerinin yanında yer almaları ve nereye dönerlerse dönsünler İslam’ın değirmeniyle dönmeleri gerektiğini bilsinler. Şöyle buyuran Nebi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadisi ne kadar da doğru söylemiştir:أَلَا إِنَّ رَحَى الْإِسْلَامِ دَائِرَةٌ، فَدُورُوا مَعَ الْكِتَابِ حَيْثُ دَارَ، أَلَا إِنَّ الْكِتَابَ وَالسُّلْطَانَ سَيَفْتَرِقَانِ، فَلَا تُفَارِقُوا الْكِتَابَ “Dikkat edin! İslam’ın değirmeni dönmektedir. Nereye dönerse dönsün Kitapla birlikte dönün. Dikkat edin! Kitap ve sultan (otorite) birbirinden ayrılacaktır. Siz Kitap’tan ayrılmayın.”

O halde günahkârlar, ağızları ve elleriyle işledikleri günahlardan dolayı bağışlanma dilesinler, Allah’ın dinine yardım ederek ve hak sözü ve dini yücelterek Allah’a dönsünler ve İslam ile hükmedecek, Müslüman ülkeleri birleştirecek ve onların arasındaki sınırları ortadan kaldıracak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet kurmak için nusret ehlinden olsunlar.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Müh. Şefik Hamis – Yemen