Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Filistin Halkı Gerçek Bir Tehlike Altındadır ve Ümmet Artık Bunun Farkına Varmalıdır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Filistin Halkı Gerçek Bir Tehlike Altındadır ve Ümmet Artık Bunun Farkına Varmalıdır!

Haber:

Yahudi varlığının ordusunun Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze Şeridi’ndeki savaşın uzun olacağını söyledi;Filistin direnişinin özel bir operasyonunda, bir günde 24 askerin öldürülmesinin ardından bir kez daha yedek kuvvetlere duyulan ihtiyacı vurguladı.

Aynı bağlamda Yahudi varlığının yayın kuruluşu, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun hükümet bakanlarına Gazze’ye yönelik savaşın üçüncü aşamasının 6 ay süreceği konusunda bilgi verdiğini söyledi ve kuruluş, Netanyahu’nun, ordunun bizzat Gazze Şeridi’nin kuzeyinde başlayan savaşın üçüncü aşamasının bitmesinin 6 ay süreceğini açıkladığı da ekledi.

Netanyahu’nun dün bakanlara yaptığı toplantıda şunları söylediği aktarıldı: Daha önce de hava aşamasının 3 hafta süreceğini söylemiştik ve öyle de oldu; ayrıca ikinci aşamanın da 3 ay süreceğini söylemiştik ve öyle de oldu; aynı şekilde (onun ifadesine göre) kontrol ve temizlemenin üçüncü aşamasının de 5 ay boyunca devam edeceğini söylüyoruz. (El-Cezire “uyarlanmıştır”, 23/1/2024)

Yorum:

Bu barbar savaşın ilk gününden itibaren açıkça görüldüğü gibi Yahudi varlığı kendine hedefler belirlemiş olup bu hedeflere ulaşmak ise, Gazze Şeridi’ndeki yaşamın her yönünün yok edilmesini, halkının göçe zorlanmasını, intikam amacıyla mümkün olduğunca çok sayıda insanın öldürülüp yaralanmasını ve onları yerinden etmeye zorlanmasını içermektedir; dolayısıyla Yahudi varlığı, özellikle Müslüman ülkelerdeki rejimlerin ihanet edeceklerine dair güvence vermelerinin ve Yahudi varlığını korumaya dayalı Amerikan yaklaşımına bağlılıklarının gölgesinde, ayrıca çatışmanın genişlemesini önlemek için Amerika tarafından kontrol edilen ve onun kana ve suça susamış kudurmuş savaşını kamuoyuna dayandıran İran’ın ve onun Lübnan’daki aracının sessizliğine güven duymasının ve gelecekteki tüm cephelerde güvenliğin sağlanması ve 7 Ekim 2023’deki darbenin yol açtığı hasarın onarılması umuduyla devam eden soykırım savaşına destek veren siyasi ortamın gölgesinde bu politikayı sürdürmekte ve bundan geri adım atmamaktadır!

Yahudi varlığı savaşın devamını sağlamak için bunu bir varoluş savaşı haline getirmiştir; dolayısıyla bu savaşı,“İkinci Bağımsızlık-Kurtuluş Savaşı”, “Ortadoğu’da Yaşayabilmek İçin Gerekli Olan Zafer Savaşı” ve “Varoluş Savaşı” olarak adlandırmıştır… Böylece Amerika’nın savaşın aşamalarına ilişkin vizyonundan ve bunu Gazze Şeridi’nin nihai olarak yeniden Filistin Yönetimi’ne teslim edilmesiyle ilişkilendirmesinden kısmen kurtulmak için bu savaşı çevreleyen koşulları istismar etmektedir; öte yandan Gazze Şeridi’nde verdiği ağır kayıplara rağmen savaşı sürdürmeyi tercih etmiştir; nitekim Genelkurmay Başkanı’nın, Savaş Konseyi’nin ve Başbakan’ın açıklamaları bunu ortaya koymaktadır.

İslam ümmeti, genel olarak Filistin halkına, özel olarak da Gazze halkına yönelik büyük tehlikenin farkına varmalıdır; zira bu mücrim varlık, verdiği kayıplara, Gazze Şeridi’nin bataklığına daha derinden batmasına ve mücahitlerin kararlılıkları ve fedakârlıklarının gölgesinde bir karar vermesinin zor olmasına rağmen suçlarına devam etmektedir; bu da tıpkı Yahudi varlığının kendi vahşi savaşını tamamlamayı varoluşsal bir mesele haline getirmesi gibi ümmetin de Filistin halkını desteklemeyi varoluşsal bir mesele haline getirmesini ve Gazze halkına yardım etmek ve mübarek toprakları kurtarmak için -şu ana kadar zincirlerini kırmaktan aciz kalan- orduları harekete geçirecek Hilafet Devleti’ni kurmak için derhal Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmasını, ümmetin -medyanın istediği gibi- televizyon ekranlarının karşısına oturup beklememesini ve Yahudi varlığının askeri açıdan acizlik aşamasına ulaşıp savaşı durduracağı ümidiyle bir beklenti durumunda kalmamasını gerektirmektedir! Bunun yerine bir an olsun durmayan imha ve yıkım sürecinin gölgesinde savaşın birkaç ay süreceğini beklemek, Gazze Şeridi’nin güçlendirilip kartlarının yeniden karılmasının ardından onun otoriteye teslim edilmesi şeklindeki hain iki devletli çözüm projesinin yeniden canlandırılmasını içeren Amerika’nın çıkış yolunu benimsemek anlamına gelmektedir!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. İbrahim et-Temimi - Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER