- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Uluslararası Adalet Divanı’nın Yahudi Varlığına İlişkin Kararının
Bizzat İşgalcinin Gazze’ye Yönelik Savaşında Kendisini Denetlemesi Çağrısında Bulunması Çok Saçma Bir Durumdur
Haber:
Karar, (İsrail’in) Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırım işlenmesine yönelik her türlü aleni kışkırtmayı engelleyip cezalandırmasına ve oradaki soykırım iddialarına yönelik kanıtları korumasına hükmetti.Ayrıca (İsrail’i) Gazze Şeridi’ndeki Filistinli sivillerin insani durumunu iyileştirmek için önlem almaya çağırdı ve kalıcı bir ateşkes çağrısında bulunmadı.(Reuters, 26/01/2024).
Mahkeme verdiği ara kararda, (İsrail’in) soykırım eylemlerini önlemek için tüm tedbirlerin alınması, soykırıma doğrudan ve aleni bir şekilde kışkırtmanın önlenip cezalandırması ve Gazze’deki sivillere insani yardım sağlanması için acil ve etkili adımların atılması da dahil olmak üzere altı ara tedbir kararının alınmasına hükmetti. (El Cezire).
Yorum:
Uluslararası Adalet Divanı Gazze'deki savaşın durdurulması emrini vermedi!İşgalcinin Gazze’deki savaşını bizzat kendisinin denetlemesi için çağrıda bulunmak çok saçma bir durumdur! Bu ise Yahudi varlığına ve onun eli kana bulanmış güçlerine sınırsız destek vermek demektir.Sivillere soykırım yapıldığına ve hastanelerin, okulların ve evlerin tamamen yok edildiğine dair kanıtların bulunmadığına dair iddialar, hayret verici bir durumdur! Olayların canlı olarak yayınlandığı ve gerçek zamanlı olarak da belgelendiği bir çağda böyle bir şey nasıl olabilir Allah aşkına?!
Hatta bu kadınlar, çocuklar ve yaşlılar silahsız ve sürgün durumda oldukları ve BM’nin okullarına ve çadırlarına sığındıklarında bile küfür milletinin (kafirlerin ittifakının) gerçek doğası bu şekildedir. Nitekim Amerika, (İsrail’in) meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu iddia etmeye devam ettikçe daha fazla yıkım olacak ve daha fazla hayat kaybedilecektir.
Bu Müslümanlar için gerçek bir ders niteliğindedir; zira adalet, uluslararası toplumun mahkemeleriyle asla gerçekleşmeyecektir! Dolayısıyla İngiltere ve Amerika’nın kurduğu ve varlığını desteklediği, Filistin halkının sayısız felaketler yaşamasına neden olan Yahudi varlığına karşı Avrupa’nın ya da Amerika'nın Filistin halkının yanında yer almasını beklemek saflık ve aptallıktır.
Güney Afrika’nın ve onu destekleyen ülkelerin Yahudi varlığının vahşetini kınamak için cesur bir adım atması asil bir davranıştır ancak Amerika’nın onun ana müttefiki olması nedeniyle herhangi bir yansımasının olması beklenmemelidir. Zira Gazze ve Filistin halkı için adalet, sadece güçlü bir İslam Devleti’nin, yani Müslümanları koruyacak olmasının yanı sıra merhametini ve adaletini tüm insanlığa yayarak onları soykırımdan koruyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde hükümlerini tatbik edip uygulayan İslami mahkemeler tarafından gerçekleşecektir. Ayrıca tüm işgalcilerden, Müslümanları öldürenlerden ve Müslümanlara karşı savaş açıldığı esnada hareketsiz bir şekilde oturan Müslümanların başındaki yöneticilerden de hesap sorulacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Menal Bedir