Haber-Yorum

Gazze Bir Dünyada, Ürdün İse Başka Bir Dünyadadır!

Haber:

Ürdün hükümeti, Pazartesi öğleden sonra Doha’dan Amman’a gelen milli futbol takımını karşılama kutlamalarına hazırlık için hızlı bir şekilde benzeri görülmemiş önlemler aldı.“Neşame Milli Takımı” üyelerini karşılamak için Amman Uluslararası Stadyumunda büyük bir kutlama festivali düzenlenecek.Hükümet, futbol takımının Asya Kupası elemelerinde final maçına çıkma başarısını kutlamaya karar verdi.

Kamuoyunda ivme kazanmak için Başbakanlık tarafından kamu ve özel sektör çalışanlarının resmi çalışma saatlerinin Pazartesi günü öğle saatlerinde sona ermesini öngören bir genelge yayınlandı. Ayrıca takım otobüsünün bir dereceye kadar saygı ve onur gösterisi için başkentin sokaklarından geçmesini sağlamak amacıyla trafik güvenliği düzenlemeleri yapıldı. (Rayul Yevm, 12/02/2024, uyarlanmıştır)

Ürdün Kralı II. Abdullah ise milli futbol takımının oyuncularını arayarak, onların Asya Kupası'ndaki çabalarını ve üstün performanslarını övdü ve takımın finale çıkmasını ve Asya Kupası şampiyonluğu için mücadele etmesini, “yüzü aydınlatan ve başı dik tutan” tarihi bir başarı olarak değerlendirdi. (Sky News Arabia 11/02/2024, basitçe uyarlanmıştır)

Yorum:

Bu arada Ürdün hükümeti kutlamalar ve törenler düzenleyip önlemler ve düzenlemelerle meşgul olurken evler, camiler ve kamplar bombalanıyor, katliamlar işleniyor ve anneler yas tutuyor ve onların bir destekçisi ve yardımcısı olmadığı gibi onlarla ilgilenen bile yok; dahası Arap yöneticiler, yardımların girdirilmesine bile kör oldular!

Belki de yetim kızların ağzını dolduracak bir Vamutasımah’tır

Dokundu kulaklarına… ancak dokunmadı gururuna Mutasım’ın

Bu nasıl bir yüz ki İslam’a ihanetle kararmışken beyazlayabiliyor?! Bu nasıl bir baş ki Müslümanları yüzüstü bırakarak inmişken dik durabiliyor?! Ürdün, onların en yakınında olduğu halde onlara yardım etmek, onları desteklemek ve onları savunmak yerine Müslümanların cesetleri üzerinde kutlama yapıyor ve onların kefenleri üzerinde dans ediyor; bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür!

Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana 28 binden fazla insan şehit oldu, on binlerce kişi kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde mülteci olarak evlerini terk ettiler ve vahşi bombalamalardan ve saldırılardan kurtulmayı ümit ederek Refah şehrine çadırlar kurdular; peki Yahudilerin tuzaklarından güvende olunur mu? işte Refah, Müslümanlar bomba ve kurşun sesleriyle uyandılar, bugün 74’ü şehit oldu ve sayı giderek artıyor; enkaz altında kaybolan kişilerin sayısı neredeyse sayılamayacak kadar çok, onlardan birçoğu parçalar halinde çıkarılıyor ve Refah’taki hastaneler dolup taştı, hatta kapasitesinin altı katını aştı ve hastaneler toplu mezar olarak nitelendirilmeye başlandı. La havle ve la kuvvete illa billah!

Bugün gördüğümüz bu durum, bu aşağılanma ve ihanetin tek bir nedeni var ki o da, bize dayatılan sınırlar, bizim için çizilen bu bayraklar ve başımıza atanan, bir mümin hakkında bir ahit ve bir anlaşma tanımayan, İslam’ı yönetimden uzaklaştıran ve Müslümanları bölen bu bekçilerdir; ne kadar da kötü hüküm veriyorlar. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْراً أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُّبِيناً “Allah ve Rasulü bir konuda hüküm verince, ne bir mümin erkeğin ve ne de bir mümin kadının (o konuda) muhayyerlikleri (tercihleri) olmaz. Ve her kim Allah’a ve Onun Rasulü’ne isyan ederse muhakkak o, apaçık dalalete (batıla) sapmış olur.” [Ahzab 36]

Gazze meselesinin, Filistin meselesinin, aslında Müslümanların tüm meselelerinin çözümü, dinin hakimiyetine geri dönmek, onu hayata hakim kılmak ve İslam’ın merkezini koruyacak bir İmama biat etmektir. Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim rivayet etti] Çalışanlar, alemlerin Rabbinin şeriatını hakim kılmak için çalışsınlar.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Selahaddin İbrahim - Ürdün