Haber-Yorum

Almanya’nın Döktüğü Timsah Gözyaşlarıdır!

Haber:

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, geçen Ekim ayından bu yana beşinci kez işgal altındaki toprakları ziyaret etti ve Hamas’ı “ezme” sürecini tamamlamak için Refah şehrini işgal etme niyeti ve bunun Refah’ta daha fazla sivilin öldürülmesiyle sonuçlanacağına dair korkuları hakkında diyalog kurmak için Yahudi varlığının Başbakanı Netanyahu ile bir araya geldi. Şu anda parlamentoda muhalefeti temsil eden Hristiyan Demokrat Partinin (CDU) lideri Friedrich Merz de aynı şekilde Yahudi varlığını ziyaret edip Netanyahu ile görüştü ve cepheyi de ziyaret eden Merz orada, muhalefetin, Hamas’tan kurtulmak için Yahudi ordusunun eylemlerine devam etmesi ve ona destek verdiği yönündeki tutumunu teyit etti ve bunu, “sınırlı” sayıda sivilin öldürülmesine yol açsa bile Yahudi varlığını korumaya yönelik yüce bir hedef uğrunda gerekli ve kabul edilebilir bir kayıp olduğunu ifade etti.

Yorum:

Almanya'nın Gazze’ye yönelik saldırı konusundaki tutumu daha ilk günden açıktı; zira o gün Almanya Şansölyesi ve üçlü koalisyon tarafından temsil edilen başbakan, Yahudi varlığını korumanın Almanya’nın çıkarına olduğunu, bu konuda müsamaha gösterilmeyeceğini ve Almanya hükümetinin, Yahudi varlığının “kendini savunma hakkını” desteklemek için enerjisini sınırsız bir şekilde seferber etmesi gerektiğini açıklamıştı. Alman hükümeti, top, tank ve uçaklarla masum insanlara yönelik zulmün, istismarın ve öldürmenin devam etmesini sağlamak için ağır mühimmat ihraç etmeyi onaylamasının ardından Yahudi varlığının Uluslararası Adalet Divanı önündeki savunmasını destekleyerek siyasi desteğini de ekledi. Aynı şekilde hükümet, Birleşmiş Milletler'in talep ettiği ateşkesi de kabul etmedi… Bunun dışında yerel düzeydeki herhangi bir kaybı hesaba katmadan ve açıkça düşüşte olan ekonomisi pahasına varlığı destekleyen tutumları da vardır.

Devletin tutumundan ortaya çıkan durum, karanlık Nazi tarihine, sözde Holokost’a, suçluluk duygusuna ve Yahudilere yönelik herhangi bir katliamın tekrarlanmaması yönündeki endişesine kadar uzanıyor. Dolayısıyla onlar, Gazze Şeridi’nde bu duruma yol açan nedenleri ve dürtüleri görmezden geliyorlar, dahası bunun hakkında konuşulmasını engelliyorlar, olanları haklı çıkarmaya çalışan herkesi susturuyorlar, savunmasız Filistinlilerin kendilerini, onurlarını veya topraklarını savunan tutumlarını haklı çıkaran ve destekleyen herkesi Yahudi düşmanlığıyla suçluyorlar! Ayrıca Holokost hakkında herhangi bir tarihsel, sosyal veya politik araştırma yapılmasını engellemek, bunun diyaloğa veya tartışmaya konu olmayan verilerden olması ve bunu yapan birinin hukuki sorumluluğa maruz kalması için Holokost’a özel bir kanun taslağı da hazırlanmıştır; bu kanun, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinde yürürlüktedir. Bu nedenle her siyasetçi bu meseleye girmekten korkuyor ve büyük küçük her iş adamı ve çıkar sahibi Yahudi cemaatini veya Yahudi varlığını memnun etmeye hırs gösteriyor ki böylece medya ve basını kontrol edenler tarafından cezalandırma, kuşatma, teşhir veya fabrikasyon suçlamalara maruz kalmasın ve bundan dolayı siyasi veya ekonomik olarak bir düşüş yaşamasın.

Ünlü sanatçıların durumu da aynı şekildedir; zira Gazze’deki masumların öldürülmesine karşı çıkan ve sömürgecilerin Batı Şeria’daki saldırılarına itiraz eden birini Yahudi düşmanlığıyla suçlamak kolay bir hale gelmiştir; tıpkı gerek Yahudi varlığıyla gerekse onun Gazze savaşındaki yalanlarıyla alay eden komik bir video hazırlayan ve bunu da çocukların ve kadınların öldürülmesine karşı çıkan ciddi bir duruşla tamamlayan İsviçre uyruklu Türk komedyen Kaya Yanar’ın başına geldiği gibi.

Bugün de Baerbock, gerek Gazze’de kuşatma altındakilere insani yardım ulaştırmanın gerekliliği gerekse kuzeyde ve merkezinde kendisi, kırılgan varlığı ve mağlup ordusu sefil ve skandal bir şekilde başarısız olmasının ardından Gazze Şeridi’nin güneyinde suç eylemlerini sürdürebilmesi için Refah’taki yerinden edilenler için güvenli koridorlar hazırlanması konusunda Netanyahu’yu ikna etmeye çalışıyor.

Bayan Baerbock’a diyoruz ki; bu sahte gözyaşlarına ve sivillerin hayatlarına yönelik endişe iddialarına hiç gerek yok; zira tüm hükümet üyelerinin ve tüm Alman politikacıların elleri kana bulanmıştır; bu yüzden biz size aldanmayacağız, aksine artık sefil tutumlarınız ve başarısız politikalarınız halka ifşa olmuştur. Bu yüzden kendinizi bir kez daha tarihi bir ikilemle karşı karşıya bulacaksınız; zira yüzüstü bıraktığınız, adaletsizliğe ve zarara neden olduğunuz ve yok olmasına katkıda bulunduğunuz savunmasız halklar asla sizi affetmeyecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Yusuf Seleme