Haber-Yorum

Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler Erdoğan’ın Çekici ile Muhalefetin Örsü Arasındadır!

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’deki bazı muhalefet partilerinin Suriyeli mülteci sorununu istismar etme girişimlerini kınaması önümüzdeki ay yapılacak yerel seçimlere denk gelmekte olup Erdoğan şöyle dedi; Türkiye muhalefetinin özellikle mülteci konusunu gündeme getirmesi, “nafile bir girişimdir.” Bu dosyanın, geçen Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinden önce olduğu gibi yaklaşmakta olan yerel seçimlerden önce gündeme getirildiğini söyledi ve şu eklemede bulundu: “Bunların hiçbirinden onlara ekmek çıkmaz.” (Şam Ağı, 17/02/2024)

Yorum:

On yıl önce Esad’ın zulmünden kaçan Şam halkı komşu ülkelere sığınmıştı; bu ülkelerden bazıları baştan azı dişlerini gösterip asgari geçim şartlarını bile sağlamayan kamplar kurdu, sınırları kapatmayı artırdı, kasaptan kaçanlara ateş açarak öldürmeye başladı, bunun da ötesinde Ürdün’de olduğu gibi başına musallat olduğu ülkedeki insanların onlarla kucaklaşmasını engelledi.

İnsanların karşısına vaiz kılığına bürünmüş biri çıktı; günahkârlara sövmeye, suçluları lanetlemeye ve haydutlardan intikam almak için tehdit etmeye başladı; dolayısıyla denize düşen yılana sarılır misali insanlar ona güvendi ve ona yöneldi ve onun niyetleri ve başka bir şeyi hakkında hiç araştırma yapmadı; oysa onun asıl kaygısı kabul edilmek ve kucaklanmaktı. Nitekim günden güne tilkinin hakikati ortaya çıktı ve eylemlerinin gayesi ifşa oldu; yani o, hiçbir zaman şefkatli olmadı, aksine arkasındakilerin hedeflerine ulaşması için şefkat gösterdi; bu hedefler ise devrimi bitirmeyi ve devrimi, hem sahada hem de nefislerde öldürmeyi temsil ediyordu. Son zamanlarda Erdoğan’ın da açıkladı gibi -daha önce kendisinin ve Ensar hükümetinin Muhacirler olarak- adlandırdıkları gibi mülteciler dosyası, Türkiye’de yapılacak herhangi bir seçim için adayların tezleri listesine girdi! Tabii haberi okuyan birisi, Erdoğan’ın kendisine sığınanları önemsediğini ve onun bu muhaliflerin karşında duracağını düşünebilir;ama tam tersine mülteciler düşüncesi Erdoğan’ın adaylık listesinde yer alıyor ama dosyanın ele alınış şekli farklıdır. Nitekim muhalefet, devrimin başında Ürdün yöneticisinin yaptığı gibi fikrini ve uygulama mekanizmasını sert ve kaba bir şekilde ortaya koyuyor. Erdoğan ise devrimin başlangıcında olduğu gibi tilki üslubuyla yaklaşıyor; zira bir yandan muhaliflerine karşı çıkıyor, diğer yandan da kendi planını uyguluyor; nitekim yeniden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçildikten sonra sınır duvarları üzerinden birçok insanı öldürdü, birçok insanı sınır dışı etti ve buna ek olarak kendi ülkesinden başka bir ülkeye kaçmak isteyen birçok insana kısıtlamalar getirdi.

Devrim halkı, Erdoğan’ın sözlerinin yağ ve bal ile karıştırılmış olduğunu, onun içinin ise kendisiyle yatıp kalktığı büyük bir kötülük ve büyük bir komplo ve planlarla dolu olduğunu ve bunların en geniş başlığının ise onların devrimini nasıl bitireceğiz şeklinde olduğunu bilmelidir! Bu nedenle bu açıklamaların bilincinde olmamız, bunlara aldanmamamız ve Amerika’nın devrimi sona erdirme planlarını uygulamaya çalışan bir devlete bağımlılıktan nasıl kurtulacağımızı düşünmeye başlamamız gerekiyor; ayrıca meseleyi, bir başkası için değil sadece Allah için olan saf ve temiz olarak başladığı haline nasıl geri getireceğimizi düşünmemiz ve bunun üzerinde durup meydana gelen olayları okumamız gerekiyor ki düzeltmek için nasıl çalışacağımızı öğrenebilelim. Zira mesele zor ve imkânsız değildir; çünkü kasap rejime isyan eden ve operasyon odalarında dolaşıp duran biri, içinde bulunduğu duruma çözüm bulmaktan aciz kalmayacaktır; hele ki saha sadık, muhlis ve bilinçli insanlar doluyken ve devrimle birlikte yaşadıkları sayesinde bu sıfatlar onlarda kanıtlanmışken.

Bugün kritik bir zamandır ve harekete geçmek gerekir; zira geçmiş yıllarda tehlike altında olduğu gibi bugün de devrim ve fedakârlıklar tehlike altındadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della (Ebu Munzir) - Suriye