Haber - Yorum

Filistin Meselesinin Yegâne ve Köklü Çözümü Filistin Topraklarının Tamamında Hilafet Devletinin Kurulmasıdır!

Haber:

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Malta’ya düzenlediği ziyarette Malta Dışişleri, Avrupa İşleri ve Ticaret Bakanı Ian Borg ile ortak basın toplantısında Filistin için en iyi çözümün 1967 sınırları içerisinde iki devletli bir çözüm olduğunu söyledi. (6 Şubat 2024, Ajanslar)

Yorum:

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan buna benzer sözleri daha önce de birçok kez dile getirdi. En son katıldığı bir TV programında sakız çiğner gibi yine aynı şeyleri tekrarladı. Son Malta ziyaretinde düzenlenen ortak basın toplantısında da Hakan Fidan iki devletli çözüm temelinde bölgeye kalıcı bir barış gelmesinin, böylece hem “İsrail’in” hem Filistin’in kalıcı güvenliğinin ve barışının tesis edilerek artık bu problemin bölgeye daha fazla risk oluşturmasını engellemek istediklerini söyledi.

Hakan Fidan, ocak ayında kabul ettiği Hamas siyasi büro başkanı İsmail Heniye ile Gazze’de ateşkesin bir an önce sağlanması, insani yardımların artırılması, rehinelerin bırakılması ve kalıcı barış için iki devletli çözüm konularını ele aldı. Bununla birlikte görüşmede garantörlük meselesi de gündeme geldi. Fidan, garantörlük konusunda ise "Buna Türkiye de dâhil. “İsrail” için de başka ülkeler garantör olsunlar. Her iki tarafın da mutabık kalacağı bir antlaşmaya varıldıktan sonra, bunun gereklerinin yerine getirilmesi hususunda garantör ülkeler sorumluluk üstlensin" ifadelerini kullandı. Anlaşılan o ki Fidan, hem Amerikan planı olan iki devletli çözüm hem de Yahudi varlığının güvenliğini sağlamak için canhıraş bir şekilde çalışmaktadır. Bununla birlikte Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda Hamas ile “İsrail” arasında sözde savaşa son vermek için hazırlanan üç aşamalı ateşkes anlaşmasının uygulanabilmesi için Hamas, garantör ülkeler olarak Türkiye, Katar, Mısır ve Rusya’yı gösterdi.

Bu konuda Türkiye nasıl ki, Amerika tarafından kendisine verilen bir misyonla Suriye’de rejim muhalifi birtakım guruplar üzerinde bir baskı kurup onları yoldan saptırdıysa şimdi de Hamas üzerinde siyasi bir baskı kurarak, Haması kirli Amerikan planlarına ikna etmek için bir siyaset takip ediyor.

İşte tüm bu saptırıcı girişimler, bu konuda atılan tüm diplomatik adımlar, işgalci varlık için bir güvenlik zırhı oluşturuyor. Atılan bu ihanet adımları işgalci Yahudi varlığının lehinedir. Türkiye ve diğer Arap rejimleri Yahudi varlığının güvenliğine büyük önem veriyorlar. Müslümanları katleden ve soykırıma tabi tutan aşağılık varlığı ayakta tutabilmek için ellerinden gelen tüm yardımları sağlıyorlar. Öyle ki; "İsrail" petrolünü %60'ını Azerbaycan ve Kazakistan'dan alıyor. 7 Ekim ve öncesi Türkiye üzerinden 1 milyon varilden fazla petrol "İsrail'e" taşındı. Bu petrol Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hattı ile Türkiye'nin Ceyhan limanına oradan da tanker gemileriyle petrol "İsrail'in" Eilat limanına ulaştırılıyor.

Bu devlet ve yöneticilerin bu tür yardımları ve ihanetleri olmasaydı işgalci Yahudi varlığının o mübarek topraklarda tutunması asla söz konusu dahi olamazdı. İşte Yahudi varlığı katliamlarının gücünü Amerika’nın bu aparatlarının sessizliğinden ve korkaklığından alıyor. Gazze’de katliamı istediği gibi sürdürüyor. Çünkü İslam beldelerinin liderlerinin kendisine karşı en ufak bir girişimin dahi olmayacağından emin. İşte bundan dolayı Gazze’de on binlerce Müslüman ölse de “İsrail” askeri ve siyasi amaçlarına ulaşmak için canlı-cansız her ne varsa öldürmeye ve katletmeye devam edecek. Bununla birlikte şayet Yahudi varlığı Gazze’de hedeflerine ulaşırsa yöneticilerin sanki hiçbir şey olmamış gibi kendisiyle normalleşme ilişkilerinin sürdüreceğinden, akıtılan kanların ve şehid edilen Müslümanların hesabını sormayacağından gayet emin.

Dolayısıyla 1967 sınırları içerisinde iki devletli çözüm şeytani Amerikan planıdır. Bu planı uygulamak büyük bir cürüm ve haramdır. Filistin meselesinin çözümü ne 67 sınırları içerisinde iki devletli bir çözüm ne de Filistin topraklarının tamamında seküler bir devlet kurmaktır.

Filistin meselesinin köklü ve yegâne çözümü Filistin topraklarının tamamında Allah Subhanehu ve Teala'nın indirdikleriyle hükmedecek Hilafet devletinin kurulmasıdır!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yılmaz Çelik