Haber - Yorum

Amerika ve İngiltere Sadece Yemen’in Değil İslam Ümmetinin de Düşmanlarıdır!

Haber:

Dün Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el Meşat, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere Birleşik Krallığı’nın Yemen Cumhuriyeti’ne düşman iki ülke olarak sınıflandırılmasına ilişkin H. 1445 tarihli ve (107) sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesini yayımlandı. (Es-Sevra Gazetesi, 20 Şubat 2024)

Yorum:

Osmanlı Hilafetinin yıkılmasının üzerinden 103 yıl geçmesine rağmen sömürgeci İngiltere’nin İslam’a ve Müslümanlara yönelik düşmanlığını ve nefretini ve Hilafetin yıkılmasında ve İslam'ın hakimiyetinin devre dışı bırakılmasında oynadığı habis rolünü unutmadığımız gibi kindar İngiltere’nin, Mübarek toprakları Allah’ın yarattığı en pis ve Müslümanlara en çok düşmanlık eden Yahudilere nasıl verdiğini ve bu mutant varlığı ümmetin bağrına nasıl bir hançer gibi sapladığını da unutmadık; zira suçlu İngiltere, hâlâ birçok ülkemizde nüfuzunu genişletmekte ve sömürgeci kapitalist şirketler ve emrine itaat eden ajanları aracılığıyla Müslümanların servetlerini yağmalamaktadır.

Başta Amerika olmak üzere kâfir Batı’nın İslam’a ve Müslümanlara yönelik düşmanlıklarının köklü bir geçmişi vardır; zira onların düşmanlıkları, kökleri tarihlerine dayanan Haçlı nefretinin harekete geçirdiği bir din düşmanlığıdır ve İslam’a ve Müslümanlara yönelik tutumları da sabit olup hiç değişmedi ve değişmeyecektir de. Dolayısıyla onların İslam’a yönelik bakışı, benimsemiş olduğu aç gözlü laik kapitalist zihniyetten kaynaklanmak olup bu bakış, bugün İslam ve Müslümanlarla amansız bir medeniyetler çatışmasına giren kâfir kapitalist sömürgeci Batılı güçlerin bakışını ifade ediyor.

Belki de Husilerin sözde Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı, hükmettiği kanunların ve uyguladığı yönetim sisteminin Amerika ve İngiltere liderliğindeki baş düşman kâfir Batı’nın türetmesinden başka bir şey olmadığını görmezden geliyor; oysa bugün Yemen ve tüm Müslüman ülkelerinde tatbik edilen insan yapımı kanunlar, hayattan tamamen kopuktur; çünkü bunlar ümmetin akidesinden kaynaklanmıyor, bilakis Yemen Cumhuriyeti, İslam Devleti’ni yıkan sömürgeci kâfir Batı’nın türettiği bölgeselci varlıklardan biri olup sonra da ümmeti parçalamak, birliğini dağıtmak, kendi çıkarlarını güvence altına almak ve Müslüman ülkeler üzerindeki sömürgeci hegemonyasını korumak için bu varlıkların egemenliklerini ellerinden almıştır.

Hizb-ut Tahrir’in Hilafet Devleti’nin kurulmasının ardından doğrudan uygulamak için öne çıkardığı Hilafet Devleti Anayasa Tasarısı’nın 189 maddesinde şöyle geçmektedir: “Devletin, dünyada kurulu diğer devletlerle olan ilişkileri şu dört husus üzerine kuruludur:

…

Üçüncüsü: Kendileriyle aramızda anlaşma bulunmayan devletler, İngiltere, Amerika ve Fransa gibi bilfiil sömürgeci devletler ile Rusya gibi beldelerimize göz diken devletler, hükmen harbî devletler sayılırlar. Onlara karşı her türlü ihtiyati tedbir alınır. Onlarla herhangi bir diplomatik ilişki kurulmaz. Bu devletlerin tebaaları, beldelerimize ancak pasaportla ve her kişi her girişi için özel bir vize almak suretiyle girebilir. Fakat fiili harbî devlet haline gelirlerse bu geçerli olmaz.”

Bu nedenle ümmetin vacibi, oklarını her zaman gerçek düşmana doğrultmak, sürekli olarak onunla yüzleşmek, onun komplolarını ifşa etmek, planlarını bozmak, gerçek bir değişim, ülkeyi kafir sömürgecilerden ve onların ajanlarından tamamen kurtarmak ve vahdetimizi ve izzetimizi sağlayacak ve bizleri sömürgecilikten ve onun araçlarından kurtaracak Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurmak yoluyla yeryüzünden yeniden Allah’ın hükmünü tesis etmek için çalışmak amacıyla harekete geçmektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Kayser Şemsan – Yemen