- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gazze’nin, Daha Önce Olmasa da Zafer ve Fetih Ayı Olan Ramazan Ayında Hilafet Ordularının Seferber Edilmesine İhtiyacı Vardır
Haber:
BBC 28 Şubat'ta şunları bildirdi: “ABD Başkanı Joe Biden, Gazze’deki “İsrail” ile Hamas arasındaki savaşta Pazartesi gününe kadar bir ateşkese varılmasını umduğunu söyledi. …Başkan Biden Pazartesi günü New York’ta gazetecilere "yaklaşıyoruz" dedi… “Henüz işimiz bitmedi.Ateşkesin haftaya pazartesi günü başlamasını umuyorum.”
Yorum:
Amerika’nın, mübarek Ramazan ayından önce ateşkes talebinde bulunmasının gerçeğini bir anlayalım. Bunu bu şekilde görmekte hiçbir yanlışlık olmamalıdır. Zira ruhu olmayan Biden’ın İslam ümmetimize bir sempatisi yoktur. Bunu, dinimize olan “saygıdan” dolayı da yapmıyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana Netanyahu’ya verdiği destekten de açığa çıktığı gibi Biden, anaların, babaların ve çocukların hayatını hiç dikkate almadığı halde bir kişi, nasıl böyle bir iddiada bulunmaya başlayabilir ki?
Ateşkese yönelik herhangi bir saik olduğunda, bunun gerçeğine yani korkuya bakmak gerekir. Zira kâfirler, İslam ümmetinin birliğinden, temel ahlâkımızdan, kuvvetimizden, birbirimize ve Rabbimiz Subhanehu ve Teala’ya olan sevgimizden daima korkmuşlardır. Dolayısıyla onlar, Ramazan ayının, Müslümanların kutlamak ve imanlarını güçlendirmek için bir araya geldikleri bir zaman olduğunu görüyorlar. Ayrıca Ramazan, savaş alanlarındaki zafer ayı olmuştur. İşte o zaman bizi susturmak ve bizleri bağlı bir şekilde tutmak ne kadar da zor olacaktır!
Batılı liderler bu korkuyu yaşarlarken Müslüman ordular ise, görevlerini yerine getirmeye ve korumaları gereken Müslümanların hayatını kurtarmaya çalışmaksızın bu mübarek aya girmeye hazırlanıyorlar. Dolayısıyla onlar, Müslüman kardeşlerimiz ve bacılarımız açlıktan ölürlerken evlerini sahur ve iftar için hazırlıyorlar. Filistin halkı en temel ihtiyaçlardan bile mahrum bir şekilde yaşarken onlar ise bayramın gelişinin büyük sevincini hissetmeye hazırlanıyorlar.
Şu anda ordularımızın gönderilmesi meselesiyle ilgili hususa gelince; bunun tek çözüm olduğu noktasında tartışmak imkansızdır. Zaten 24-30 Kasım tarihleri arasında bir ateşkese varmıştık. Ama anlaşma biter bitmez liderlerin bir daire çizip tarihlerini ertelemelerinin ve insanların hayatlarıyla oynamalarının ardından Siyonist Yahudiler daha büyük bir güçle bize geri döndüler.
Boykot mefhumuna gelince; bu harika bir duygudur. Zira herkesin, bildikleri şekilde elinden gelenin en iyisini yapma konusunda kararlı olması gerçekten övgüye değer bir şeydir. Ancak şu aşamada Amerika’nın tüm parasını, ümmetin kalbindeki askeri üssünü (Yahudi varlığı) desteklemek için kullanacağı açıktır.
Yardımlar açısından olana gelince; Ürdün Silahlı Kuvvetleri tarafından Gazze’ye gönderilen yardımları gördük. Zira 28 Şubat 2024'te El- Cezire, "uçakların gıda yardımlarını atmalarının ardından güney Gazze Şeridi’nden binlerce Filistinlinin sahilde toplanmasıyla” üzücü bir sahneyi aktardı. Yardımların büyük kısmı denizde sona erdi; dolayısıyla aç kalan Filistinliler, küçük teknelere tırmanıp yardımları almaya çalıştılar. Nitekim Arap ve Acem yöneticiler ortalıkta “insani yardım” gibi laflar ediyorlar ve çabalarından dolayı da kendilerini övmemizi istiyorlar. Ancak ordular, yardımlar veya ateşkes için oluşturulmadı, aksine çalışmak, desteklemek, korumak, düşmanı püskürtmek ve yardım etmek için oluşturuldu. Nitekim yüz yıl önce yani 3 Mart 1924’te Hilafet kalkanını kaybettiğimizden bu yana gerçekten elem verici bir duruma düştük. O halde ey Müslümanlar! Hilafeti kurun ki sonunda Gazze’yi desteklemek için orduları seferber edebilelim. Allahu Teala şöyle buyurmuştur:يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz/sizi sabit kılar.” [Muhammed 7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nur Musab