Haber-Yorum

Kapitalizmin Gölgesinde Tıp Sektörü Geri Dönülmez Bir Şekilde Çökmüştür!

Haber:

Kenya’da kamu hastanelerindeki doktorlar, hükümeti, insanların bakım eksikliği nedeniyle öldüğü 100 gün devam eden grevin ardından 2017'de imzalanan toplu iş sözleşmesinde yer alan bir dizi vaadi yerine getirmemekle suçlayarak ülke çapında greve gitti.Kenya Eczacılar ve Diş Hekimleri Birliği, doktorlar için kapsamlı sağlık sigortası talebi ve hükümetin henüz 1.200 tıp stajyeri göndermemesi nedeniyle grevde olduğunu söyledi.

Yorum:

Üçüncü haftasına giren doktorların grevi, kapitalist sistemlerde tıp sektörünün geri dönülemez bir şekilde çöktüğünün açık ve tartışılmaz bir kanıtıdır. Nitekim grevin etkisi ülke genelinde hissedildi; zira birçok hasta bakımsız kaldı ve kamu sağlık kuruluşlarından uzaklaştırıldı. Ne yazık ki üst düzey liderler sağlığa erişim lüksünü yaşarlarken bunun bedelini tamamen görmezden gelinen çaresiz insanlar ödüyor! Bu acınası durum, halkının refahını önemsediğini iddia eden herhangi bir hükümet için utanç vericidir. Ayrıca hükümet, vergi yükü altındaki vatandaşlarını hiç önemsemiyor; zira onları temel bir hak olan tıbbi bakım haklarından mahrum bırakarak devlet hastanelerinde acı içinde bırakıyor.

Grevdeki doktorlar, içinde bulundukları felaket durumun ana kaynağının kapitalizmin kötü temelleri olduğunu ve kamu hizmetlerinde kamu sektörü çalışanlarının kalıcı grevlerine yol açan tüm yaygın krizlerin, yozlaşmış kapitalist sistemden kaynaklanamayacak sistematik bir çözüme ihtiyaç duyduğunu anlamalıdırlar.

Talepler gerçekleşmiş olsa da doktorlar da kapitalist zihniyeti uyguluyorlar. Kapitalizm, hayattaki tek standart olan ruhaniyetten yoksun maddi doyumun içine saplanmış durumdadır; bu da doktorları, tıpkı haydut doktorların kadın hastaları cinsel açıdan istismar ettiği gibi yolsuzluk anlaşmaları yoluyla servet biriktirmek için bir açgözlülük kültürü geliştirmeye sevk etmektedir.

Kapitalizme alternatif olan sistem, tıbbi bakımı, insanların çok ciddi bir ilgiye ihtiyaç duyan temel ihtiyaçlarından biri haline getiren İslam'dan başkası değildir. İslam, sağlık hizmetlerini veya herhangi bir kamu hizmetini bir ayrıcalık veya bir menfaat olarak değil, devletin tüm vatandaşlarına sağlamakla yükümlü olduğu bir öncelik olarak görür.

Ayni şekilde İslam, doktorların maaşlarının devlet hazinesinden (Beytü’l Mal’den) ödendiğini açıklamıştır. Ancak İslam, bir çalışanın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için maaşına vergi konulmasını haram kılmıştır. Buna göre kategorik olarak şunu söyleyebiliriz; dünyada Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin kurulması, tüm bu asil hükümlerin tam olarak uygulanmasına yol açacak, dolayısıyla böylece kamu sektöründeki işçilerin kalıcı grevlerine tanık olmayacağız.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şaban Muallim - Kenya