- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Putin Kuzey Kore’de; Stratejik Bir Başarı mı Yoksa Çok Yönlü Bir Aptallık mı?
Haber:
Rusya ile Kuzey Kore arasında stratejik güvenlik anlaşmasının imzalanmasının üzerinden sadece birkaç gün geçmişti ki bir Amerikan uçak gemisi Güney Kore’ye indi. Reuters’in haberine göre Güney Kore donanması Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ABD’nin nükleer enerjiyle çalışan uçak gemisi Theodore Roosevelt'in bu ay ev sahibi ülke ve Japonya ile yapılacak ortak askeri tatbikatlar için Güney Kore'nin liman kenti Busan’a ulaştığını duyurdu. (El Arabiya)
Yorum:
Birincisi: Kremlin’in tüm iç ve dış alanlardaki kafa karışıklığının boyutu çok açık olup her zamanki siyasi aptallığından dolayı kendisine çizilen yolu izleyerek Amerika’ya hizmet etmektedir. Aslında o siyasi konularda bilinçli ve basiretli olmuş olsaydı, düşmanına hizmet etmez, kendisi için farklı bir yol ve çizgi belirlerdi. Dolayısıyla Rusya bunu yaparak özellikle Kuzey Kore olmak üzere komşu ülkeleri Amerika’nın kucağına atmakta olup bu, müttefiklerinin Rusya’nın adımları ve eylemleri yoluyla tehlikenin boyutunu fark etmelerini sağlamak için gereken kesin bir Amerikan stratejisidir. Bu da müttefiklerin ABD stratejisine daha güçlü ve ikna edici bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır. Aslında şayet onda (Rusya) biraz akıl olsaydı komşu ülkelere güven verir ve Amerika ile olan bağlarını koparmaya çalışırdı; onun eylemlerinin bir sonucu olarak, nükleer güçle çalışan ABD uçak gemisi Theodore Roosevelt, bu ay ev sahibi ülke ve Japonya ile ortak askeri tatbikatlar için Güney Kore'nin liman kenti Busan’a ulaşmıştır.
(Personel, teçhizat ve malzeme kayıpları yoluyla düşmanı fiziksel çöküşe zorlamak için sürekli yorma veya onu çöküşe karşı savunmasız hale geldiği ve savaşma isteğini yok ettiği noktaya kadar yorma süreci) olan yıpratma savaşı; yani ABD öncülüğünde Rusya’ya karşı yürütülen yıpratma savaşı, Rusya’nın aptallığı, Putin’in tepkileri ve Amerika’nın bunları istismar etmesi sayesinde sonuç vermektedir.
İkincisi: Ukrayna’da savaş patlak verdiğinde Rusya başlangıçta “özel askeri operasyonlarının” kararlı ve hızlı bir şekilde sona ereceğini zannetmiş olup Çeçen savaşından ya da Yeltsin döneminden bugüne kadar Rusya’da köklü değişikliklere yol açan savaşlardan bir ders almamış ve Rusya, kendisinin bir güç olduğunun -tabi ki ABD’ye göre- farkına varamamıştır ancak bu akıl ve düşünceden yoksun bir güç olup akıl ve düşünceden yoksun bir güç ise sahibine zarar veren bir hançerdir.
Üçüncüsü: Harap olmuş ve dışlanmış bir devlete gitmek Rusya’nın siyasi aptallığı olup onunla işbirliği yapmak Moskova’ya her alanda yük olmasının yanı sıra siyasi olarak da Rusya’yı kötü etkileyecektir; o halde Kuzey Kore gibi bir ülkeden ne gibi bir fayda umabilirsiniz ki?! Ancak o ikisini bir araya getiren şey siyasi sığlık, aptallık ve hayali stratejik atılımları övme girişiminden ibarettir.
Beşincisi: Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ilişki stratejik bir ilişki değildir, aksine çok yönlü bir yüktür; Amerika’nın bu ilişkiye kendi stratejisine hizmet edecek şekilde nasıl yatırım yapacağına gelince; bu da bir başka önemli araştırma olup Rusya her ikisinin de içine düşmüştür.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hasan Hamdan