- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Türkiye ve İran’ın Kuzey Irak’ta Harekete Geçmesinin Arkasında Ne Var?
Haber:
18 Temmuz 2024 Perşembe günü İran yargısı, Irak hükümetinden Kürdistan bölgesinde konuşlanmış yaklaşık 120 Kürt muhalefet partisi lideri ve üyesini teslim etmesini talep etti ve yargı, Irak tarafına arananların isimlerinden oluşan bir liste verdi. (Bağdat El Yevm Ajansı, 18 Temmuz 2024)
Yorum:
Amerika’nın 09/04/2003’te Irak'ı işgal ettiği ve halkın evlatları arasındaki mezhepsel ve etnik sorunların kalmasını ve kaosu devam etmesini sağlamak ve Amerika ile ajanları Türkiye ve İran’ın, Irak’ın coğrafyasında ve bağımlılığında herhangi bir değişikliği önlemek amacıyla bölgeye müdahale etmelerine bir neden olsun diye tasarlanmış anayasasıyla modern bir Irak devleti kurduğu günden bu yana sorunlardan biri de, 1990’lı yıllarda uluslararası irade, İngiliz baskısı ve Barzani ve İngiliz bağlantılı ailesinin liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) egemen olduğu Saddam rejiminin onayıyla tesis edilen bölgesel sorundur. Bu da Amerika’nın merkez pahasına bölgeyi güçlendirmek olan temel hedefini gerçekleştirmek içindir ki böylece merkezin, ABD ve uluslararası toplum tarafından tamamen reddedilen ve komşuları (İran ve Türkiye) tarafından Mesut Barzani’nin ilanını geri çektiğini açıklamaması halinde onu devirmekle tehdit ettiği 25 Eylül 2017 referandumunda (hayalindeki) Kürt devletini ilan etme arzusu meselesi açığa çıkmış olsun. Nitekim bu, merkezin askeri olarak harekete geçip başta Kerkük olmak üzere Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) kontrolü altındaki tartışmalı bölgelerin çoğunu ele geçirmesinin ardından gerçekleşmişti ki son hamle, bölgedeki ilmiği daha da sıkılaştırmak için Amerika’nın kolu Türkiye’den geldi ki bunun birkaç nedeni vardır ve onlar şunlardır:
Birincisi: Merkezi hükümetin kuzeydeki sahalardan elde edilen petrol gelirlerinin devredilmesi yönündeki taleplerinin uygulanmaması.
İkincisi: Bütçedeki paylarının artırılması.
Üçüncüsü: Sünni bölgenin savunucularıyla ittifak edilmesi ve onların desteklenmesi.
Dördüncüsü: Kuzey Irak’taki Demokrat Parti’nin etkisinin oldukça zayıflatılması.
Nitekim Türk kuvvetleri, Demokrat Parti’nin nüfuz bölgelerinin %60’ından fazlasını işgal etti; dahası Kuzey Irak merkezli Kürdistan İşçi Partisi’ni takip etme yaftası altında Türk kuvvetlerinin Dohuk ilinin merkezine girdiklerine dair bazı haberler bile aktarıldı.Bu da Mesud Barzani’nin, mesajı anladıktan sonra meseleyi tasfiye etmek ve siyasi varlığını korumak için uzun bir aradan sonra Bağdat’a gitmesine yol açtı. Görünen o ki bu ziyarette mesele bitmemiş ve her şey çözülmemiştir ya da belki de onun ve hükümeti üzerindeki baskıyı artırmak için Amerika’nın ikinci kolu olan (İran), Irak hükümetinden, daha doğrusu Kürdistan bölgesel yönetiminden (IKBY) muhalefet liderlerini kendisine teslim etmesini talep etmek üzere harekete geçmiştir.
Ey Irak halkı: Kuzey Irak’taki hareketin dürtüsü işte budur; dolayısıyla bu, Müslüman yöneticilerden oluşan kuyrukların ve ajanların uyguladığı ve kafir ülkelerin çıkarları için ümmetin evlatlarının yakıtları olduğu uluslararası bir vekalet çatışmasıdır! Allah Subhânehû ve Teâlâ’nın sağlam ipi İslam’ı terk etmenizin ardından milletlerin sizin üzerinize üşüştüklerini gördüğünüz halde bu zillet daha ne zamana kadar devam edecek ey Müslümanlar?! Şöyle buyuran Aliy ve Azim olan Allah doğru söyledi: وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَاناً “Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz.” [Al-i İmran 103]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Hamdânî